13 Mart tarihinde gerçekleşen Yükseköğretime Geçiş Sınavının (YGS) ardından gözler 18 Haziran tarihinden itibaren 5 farklı oturumda yapılacak olan Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) çevrildi. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) takvimine göre Sosyal Bilimler sınavı 18 Haziran’da, Matematik sınavı 19 Haziran’da, Fen Bilimleri sınavı ile Yabancı Dil sınavı 25 Haziran’da, Edebiyat-Coğrafya sınavı ise 26 Haziran tarihinde gerçekleşecek.
Sınav heyecanının zirveye tırmandığı son günlerde sınav kaygısını yenmek ve doğru tercihlerde bulunmak adına yapılması gerekenlere değinen Dilek Çelik, "Aday öğrenciler son günlerde gerçekten çok stresliler. Bu stresi aileleriyle birlikte yaşıyorlar. Öğrencilerin streslerinden kurtulması ise ailelerine bağlı. Ailelerin onları rahatlatması gerekiyor. Üniversite eğitimi her geçen gün önem kazandığı için üniversiteye giriş sınavları da kariyer basamaklarını belirleyen sınav olarak çok önem taşıyor. Fakat işin ucunda bir kayıp yok. Bu sene başaramayan sonraki sene telafi edebilir. Ailenin çocuğa söylemesi gereken birincil şey bu. Çocuğun da gerçekten böyle hissetmesi gerekiyor. Çünkü sınavı ölüm kalım savaşı olarak gördüklerinde çok daha fazla panikleyip yapabilecekleri soruları bile yapamıyorlar. Örneğin kaydırma yapıyorlar. Kaydırma o heyecanla yapılabilecek en riskli hatalardan bir tanesi. İhtiyaçlarını bile gideremiyor oldukları bir sınav şekline dönüştü. Kalemlerini dahi dışarıda bırakarak giriyorlar sınava. Tuvalete bile giremiyorlar. Dolayısıyla hem aileler hem de çocuk adına giderek stresi artıran bir şeye dönüşüyor. Tek yapabilecekleri şey gerektiği kadar çalışmak. Ama bu son günlerde çalışma temposunu biraz yavaşlatıp sosyal hayata dönmek lazım. Bu konuda da en büyük yardımcıları aileleri olacak" açıklamalarında bulundu.
"BÜTÜN ALANLARDA SINAVA GİRSİNLER"
Tüm alanlarda sınava girilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, "Çocukların sınavların dördüne de girmeleri çok önemli. Çünkü meslek seçimi son günlere kaldığı zaman çok sıkıntılı oluyor. Sonradan pişmanlık duyabiliyorlar. Bu yüzden bütün sınavlara girilmesi çok önemli. Daha sonra sonuçlara bakarak ve mesleklerle ilgili tercih tanıtım günlerinde yaptıkları araştırmalarla kendilerini hangi mesleğin mutlu edeceğine karar vermeleri gerekiyor. Ancak seçtikleri bölümde mutsuz olurlarsa çift anadal ve yandal yapma imkanı olan üniversiteler onlara meslek seçiminde bir şans daha tanıyabiliyor. Hala karar vermemiş olan öğrenciler buna da dikkat etmeliler" dedi.
Tercih tanıtım günlerinin bayramdan sonraki haftalarda başlayacağını söyleyen Çelik açıklamalarına şöyle devam etti:
"Tercih tanıtım günleri bayramdan sonraki haftalarda başlayacak. Öğrenciler, LYS sonrası okulları ziyaret etsinler. Tercih dönemi için de 26 Temmuz-2 Ağustos arasını kapsayan 1 haftalık süre verildi. Bayramdan sonra 26 Temmuz’a kadar da 15 günlük süre var. Bu 15 günde istedikleri üniversiteleri mutlaka ziyaret etsinler. Çünkü üniversiteyi sadece meslek seçimi olarak düşünmemek gerekiyor. Bir yaşam olarak algılanmalı. Öğrenciler eğitim alacakları mekanları da görmeli. Tercihlerde bu çok etkili olacaktır. Üniversitenin sosyal imkanları, akreditasyonları, erasmus imkanları onların kariyer basamakları için çok önemli. Mutlaka bu bilgilere çok dikkat etsinler."
LYS’de başarılı olmanın sırrını ise ’çok çalışmak’ olarak değerlendiren Çelik, "Ancak çok çalışıyor olmanın yanında planlı çalışmak lazım. Çocuklar artık LYS hazırlıklarını son 2-3 yıl olarak yapıyorlar. Bu sebeple LYS hazırlığı süreci son 1 yıla sıkıştırılmamalı. Çünkü bu, ortaöğretimden itibaren süren komplike bir süreç. Ortaöğretimde okuyan öğrencilerimiz de meslek seçimlerini o dönemde yaptıkları zaman LYS’de de, lisede de çok zorlanmıyorlar çünkü hedef belli oluyor ve tek bir noktaya kendilerini kanalize etmiş oluyorlar. Dolayısıyla bu çocuklar zamanı çok daha efektif kullanabiliyorlar. Bunu yapmamış olanlar için ise tereddütte kalınan soruları vakit kaybetmeden boş bırakmalarını vakit kalırsa tekrar dönüp o sorulara bakmalarını tavsiye ediyorum" diye konuştu.
(İHA)