Suriye’de DEAŞ bünyesinde faaliyette bulundukları ve eşleri çatışırken öldürüldüğü şüphesi ile haklarında arama kararı bulunan INTERPOL tarafından kırmızı bültenle aranan Houda Z., mavi bültenle aranan Malika B. ve Fatıha T. ile bu kadınlara yardım ve yataklık eden Kazım A., Ocak ayında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonla gözaltına alındı. Fransız vatandaşı olan ve INTERPOL tarafından mavi ve kırmızı bültenle aranan 3 kadın çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. DEAŞ silahlı terör örgütü üyesi olmak ve resmi belgede sahtecilik suçlarından Bursa 10. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan 3 kadın ilk duruşmada adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan 3 kadının Türkiye'ye nasıl girdikleri ise ortaya çıktı. Kırmızı bültenlere aranan Houda Z., Suriye'ye gitmeye karar verdikten sonra eşi ve iki çocuğuyla Paris'ten bir pikap ile yola çıktığı, İtalya'dan gemiyle Yunanistan'a, oradan da karayoluyla Türkiye ve Suriye'ye gittikleri belirtildi. Mavi bültenle aranan Malika B. ise uçakla Brüksel'den İstanbul'a, yeniden uçakla Şanlıurfa'ya ve ardından karayoluyla Suriye'ye geçtiği belirlendi. Mavi bültenle aranan diğer sanık Fatiha T., umre için gittikleri Suudi Arabistan'dan İstanbul'a, oradan otobüsle Şanlıurfa'ya ve Suriye'ye geçtiği anlaşıldı. Sanıkların yargılanması sürüyor Sanıkların yargılanması Bursa 10. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor. Houda Z. daha önce duruşmada hakkındaki suçlamaları kabul etmemişti. Houda Z, “Benim DEAŞ ile herhangi bir bağlantım yoktur. Kocamla Suriye’de yaşadık. Kocam bana örgütle ilgili herhangi bir ilişkisi olduğundan bahsetmedi. Kocam öldürüldükten sonra kaçakçıların yardımıyla Türkiye’ye geldim. Burada sahte evraklarla yaşadım. Kimseden destek almadım. Fransa’ya geri dönmeyi düşünmedim çünkü orada ağır işkencelere maruz kalacağımı ve çocuklarımdan ayrılacağımı biliyordum" dedi. INTERPOL tarafından DEAŞ üyesi olma ihtimali bulunduğu gerekçesi ile mavi bültenle aranan diğer sanık Malika B. de savunmasında iddiaları kabul etmemişti. Malika B., sosyal medya aracılığıyla tanıştığı bir adam vasıtasıyla Suriye’ye gittiğini, burada eşiyle tanıştığını eşiyle birlikte örgütten kurtulmak için kaçak yollardan Türkiye’ye geldiğini, fakat eşinin izini yolda kaybettiğini kaydetti. Örgütle alakası olmadığını ileri süren Malika B., “Eşimle kurtulmanın tek yolunun kaçmak olduğunu düşündük. Bir kaçakçıyla anlaştık. Türkiye'ye 2018 yılında geldim. Eşimle ayrı ayrı geldiğimiz için izini kaybettim. Eşimin yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum. Türkiye’ye kaçmak isterken Houda ile tanıştım. Kaçakçılar ikimize de diğer sanık Kazım A’nın bize Bursa’da yardımcı olacağını söyledi. Kazım A. bize burada yardım etti. Diğer sanık Fatıha ile de burada tanıştım. Kazım A. ve Fatıha ile herhangi bir örgüt çalışması içerisinde bulunmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu. Yine INTERPOL tarafından mavi bültenle aranan Fatıha T. de diğer sanıklarla benzer ifadeler kullanmıştı. Örgütle herhangi bir bağlantılarının olmadığını, Suriye’ye çocuklarına daha iyi bir eğitim vermek adına katıldıklarını ileri süren Fatıha T, eşinin DEAŞ tarafından öldürüldüğünü ifade etti. 3 kadına yardım ettiği ve örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile tutuklu bulunan Kazım A. ise savunma yapmayarak susma hakkını kullandı. (İHA)
15 Temmuz şehidi Gülşah Güler’in hatıraları ilk günkü gibi odasında duruyor
2019-07-15 13:52 - Gündem