Antalya
Türk Uyku Tıbbı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hikmet Fırat, AA muhabirine, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından kaygıya bağlı uyku bozukluğu şikayetlerinin arttığını kaydetti.
Gece deprem olacağı kaygısıyla yatağa girilmesinin uykuya dalmada güçlük, gece boyunca sık sık uyanmak, uyku süresinin azalması, beklenenden erken uyanma ve kabusa neden olduğunu anlatan Fırat, son dönemde sık karşılaştıkları bu durumun sağlık problemlerine yol açtığını vurguladı.
Fırat, depremlerin devam etmesinin de uyku sorunlarını artırdığına dikkati çekerek, "Sadece depremi yaşayanlar veya göçük altında kalanlar değil, ülkenin dört bir yanında deprem kaygısı olanlar da uyku problemi yaşıyor. Sosyal medyadaki görsellere maruz kalınması bu durumu tetikliyor. Sağlıklı uyku insanın fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak tam bir iyilik hali yaşaması için şart. Uyumak vücut düzenimizin orkestra şefi gibi." diye konuştu.
Afetzedelerin öncelikle normal hayatlarına dönmeleri için şartların hazırlanması gerektiğini anlatan Fırat, depremi doğrudan yaşayan, göçük altında kalan ve yakınının ölümüne şahit olanlara da psikolojik destek verilmesinin zaruri olduğunu dile getirdi.
"Süt, yoğurt, muz gibi gıdaları akşam saatlerinde tüketin"
Kaliteli uyku için aynı saatlerde yatıp, kalkmanın önemli olduğuna işaret eden Hikmet Fırat, yatak odasında mavi ışık kaynağı olan cep telefonu, televizyon, görsel haberlerle kişiyi kaygılandıracak medya araçlarının olmaması gerektiğini belirtti.
Fırat, akşam saatlerinde ağır egzersizden kaçınmak, akşam yemeğini uyumadan 3-4 saat önce yemek gerektiğini ifade ederek, "Sağlıklı uyku saatine yakın sıvı tüketimini azaltın, uykuya geçişi sağlayan melatonin hormonunun salgılanmasına yardımcı olan süt, yoğurt, muz gibi gıdaları akşam saatlerinde tüketin." önerisinde bulundu.
"Düzensiz uyku, depresyona neden olabiliyor"
Uyku problemlerinin hastalıkları tetiklediğini aktaran Fırat, şöyle konuştu:
"Düzensiz uyku problemi yaşayanlarda tansiyon yüksekliği, damar sertliği gibi kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, guatr gibi endokrin ve metabolik bozukluklara sık rastlanır. Bunlar da kalp krizi, inme, kalp yetmezliği, hafıza zayıflaması ve depresyona neden olabiliyor. Düzensiz uykunun, vücut direncini düşürerek kanser oluşumunu kolaylaştırdığına dair çalışmalar da var."