Mesane pili ameliyatının lokal anestezi eşliğinde veya genel anestezi şartları altında yapıldığını belirten Doç. Dr. Ahmet Karakeçi, “Kalça kemiği içine mesaneden bağırsaklara uzanan sinirlerin uyarılmasını sağlayan bir elektrot yerleştiriyoruz. Bu yöntemin sık idrara çıkan, idrarını tutamayan ya da idrara çıkamayan hastalarda yaygın bir şekilde kullanılıyor. Mesane pili yöntemi oldukça güvenli bir yöntemdir” dedi.
Fırat Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Karakeçi, mesane pili uygulaması hakkında bilgiler verdi.
Doç. Dr. Ahmet Karakeçi, “Halk arasında mesane pili olarak da bilinen sakral nöromodülasyon mesane ve bağırsak fonksiyonlarını düzenleyen sinirlerin uyarılması ile o bölgedeki sinirsel problemi çözmeyi hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Mesane pili uygulaması sık idrara çıkma, idrar ve büyük abdest tutamama, idrarı tam boşaltamama ve ağrılı mesane tanısı olan kişilerde bu problemleri çözmede özellikle ülkemizin batı tarafında yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Kardiyolojideki kalp pili uygulamasında olduğu gibi bu yöntem de ürolojinin kalp pili olarak nitelendirilebilir. İşlem bir test aşamasına sahiptir. Yani hastaya geçici bir pil uygulaması yapıyoruz. iki ile üç hafta arasında veya en geç otuz gün pil hastanın üzerinde kalıyor. Hasta bu işlemden fayda gördüğünde kalıcı pil uygulamasına geçiyoruz. Böylece test aşaması ile pilin başarısını ön görebiliyoruz. Yapılan bu uygulama hastanın fayda görmediği takdirde pili hastanın üzerinden çıkarıyoruz. Bu işlem cerrahi anlamda negatif bir sonuca neden olmuyor” diye konuştu.
Ameliyat hakkında bilgi veren Karakeçi, “Mesane pili ameliyatı, ameliyathanede lokal anestezi eşliğinde veya genel anestezi şartları altında yapılıyor. Kalça kemiği içine mesaneden bağırsaklara uzanan sinirlerin uyarılmasını sağlayan bir elektrot yerleştiriyoruz. Bu yöntemin sık idrara çıkan, idrarını tutamayan ya da idrara çıkamayan hastalarda yaygın bir şekilde kullanılıyor. Mesane pili yöntemi oldukça güvenli bir yöntem. Hastaya uzaktan verilen kumanda sayesinde hastanın istemediği zamanda bu cihazı tamamen durdurabiliyoruz. Zeka geriliği olan, psikiyatrik rahatsızlığı bulunan, cihazı kullanma yeteneği olmayan, şeker hastalığı olan, prostat tümörüne bağlı idrar yolu tıkanıklığı olan kişilerde ve gebelerde bu yöntem önerilmiyor. Bu işlem bilinen ve tedavideki yeri kanıtlanmış bir uygulamadır. Avrupa’ da ve Amerika’da FDA tarafından onaylanmış bir yöntemdir. 55 yaş altı kişilerde SGK tarafından özellikle ilk faz ödemesi karşılanıyor. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bu yöntemin Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde de yaklaşık olarak bir yıldır uygun hastalarda uygulanıyor” şeklinde konuştu.