Doç. Dr. Ferhat Pirinççi, Atatürk Havalimanı'nda gerçekleşen 42 kişinin öldüğü, 200'ün üzerinde vatandaşın yaralandığı terör saldırısını ve diğer saldırılarla bağlantısını değerlendirdi. Pirinççi yaptığı açıklamada, "Türkiye'deki terör saldırılarının iki boyutu var. Birisi ideolojik ve ya etnik temelli bölücü terör örgütü PKK ve diğer sol örgütlerin gerçekleştirdiği eylemler. Bir diğeri ise Suriye'de yaşananlardan hareketle eylemler yapmaya başlayan DAEŞ örgütü. Her iki saldırı tipinin de saldırı gerekçeleri farklı olmasına rağmen oluşturmak istedikleri etkiler aynı. Toplumda kaos oluşturmak, hükümetin belli politikalarını etkilemeye çalışmak, toplumda kutuplaşmayı arttırmak gibisinden amaçları var" dedi"DAEŞ TAKTİK DEĞİŞTİRİYOR"DAEŞ'in son iki saldırısının farklı bir taktiğe geçtiğini söyleyen Pirinççi, "Özellikle DAEŞ'in son dönemlerde yaptığı eylemlerde çok daha seçici hedeflere yöneldiğini görüyoruz. Saldırılarının neredeyse hepsini intihar saldırısı şeklinde gerçekleştirdi ve hepsi toplumda kutuplaşmayı arttırıcı eylemlerdi. Ancak son dönemde Antep'teki saldırısı ve İstanbul saldırısı DAEŞ'in de taktik değiştirdiğini ortaya koydu. Burada öncelikle Atatürk Havalimanı'nın sembolik önemine dikkat çekmek lazım. Burası dünyanın Türkiye'ye, Türkiye'nin dünyaya açıldığı kapıdır. Burası Türkiye'nin dışarıdaki yüzüdür. Eğer havalimanında alınan önlemler bir Avrupa ülkesindeki kadar zayıf olsaydı can kayıpları çok daha fazla olurdu. Bu anlamda Türkiye'nin terör tecrübesi olması bu tarz olaylarda olası can kaybı sayılarını en aza indirgeyen en önemli etken" şeklinde konuştu."İNTİHAR SALDIRILARINI ENGELLEMEK ÇOK ZORDUR"Kafasına intihar saldırısı yapmayı koyan bir teröristin alınan güvenlik önlemleriyle engellenmesinin çok zor olduğunu söyleyen Pirinççi sözlerine şu şekilde devam etti:"Terör saldırılarının önlenmesi noktasında istihbarat çalışmaları çok önemlidir. Şu ana kadar açıklanan verilere göre Türkiye'de engellenen 10'un üzerinde terör saldırısı var. Bir diğer husus; kafasına terör saldırısı yapmayı koyan bir kişiyi engellemek çok zordur. Türkiye'deki görünen ve görünmeyen güvenlik tedbirleri Avrupa ülkelerine göre çok daha güçlü durumda. Örneğin Türkiye'de basit bir polis karakoluna girişte uygulanan güvenlik prosedürü ile ABD'de senato binasına, Capital High'e girerken uygulanan güvenlik prosedürü neredeyse aynı."
İHA