Hürriyet'in haberine göre; İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) konservatuar Türk Halk Oyunları Bölümü’nde okuyan Özçelik’in hayat hikâyesi üç yıl önce Dünya Dans Günü’nün ardından bir anda değişti. Dans günü kapsamında okulunda şarkılar söyleyip, dans eden genç önce vücudunda istemsiz hareketler oluşmaya başladı sonra ise konuşmada güçlük ve görme kaybı yaşamaya başladı.
Aynı zamanda Latin dansları eğitimi de veren gencin belirtileri ağırlaşınca okulunu bırakarak Antalya’ya ailesinin yanına dönmek zorunda kaldı. Gittiği birçok hastanede hastalığına net bir tanı konulamadığı iddia edilen yetenekli genç en sonunda ise yatağa mahkum oldu.
Oğullarını İstanbul, Ankara ve Antalya’da hem özel hem de üniversite hastanelerinde doktorlara muayene ettirdiklerini kaydeden Gülsüm ve İbrahim Özçelik çiftinin tek dileği ise oğlunun hastalığına bir an önce tanı ve çözüm bulunabilmesi. Anne Özçelik, “Doktorlar belirtilerin çocuklukta geçirilen kızamığın beyinde hasara neden olduğu Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) hastalığına benzediğini söylüyor ama yine kendi söylemleriyle incelemeler sonucunda da SSPE bölgesinin temiz olduğu ortaya çıkıyor. Gittiğimiz onca doktor net bir tanı koyamadı. Hastalıkla ilk kez karşılaştıklarını söylediler” dedi.
SAĞLIK BAKANLIĞI’NA ÇAĞRI
Çaresizlikten alternatif tıp yöntemleri denemeye başladığını kaydeden anne Özçelik şöyle devam etti: “Net bir tanı konulamayınca doğru bir tedavi de uygulanamıyor. Doktorlar normalde SSPE hastalarında iyileşme evresinin olmadığını söylüyor ama benim oğlum bir dönem iyileşerek tekrar ayağa kalktı, tekrar dans etti, sinemaya bile gittik ancak durumu şuan yine kötüleşti. Oğlum gece gündüz bağırarak kendisini ifade etmeye çalışıyor. İçimiz parçalanıyor. İşin uzmanı doktorlardan destek bekliyoruz. Sağlık Bakanlığı’ndan uzatılacak bir ele, tutunacak bir dala ihtiyacımız var.”