Bakü
Anadolu Ajansının (AA) "Azerbaycan'ın Karabağ zaferi" konulu üç bölümlük dosya haberinin ilk bölümünde savaşta yaralanan askerleri tedavi eden doktorların anlattıklarını yayınlıyoruz.
Savaş başlar başlamaz gönüllü olarak cepheye koşan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Afgan Caferov, Karabağ zaferinin 3. yılında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Azerbaycan'ın hak savaşına azıcık da olsa katkıda bulunmak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Toprakları işgalden kurtaran kahraman askerlere hizmet etme şansı elde ettiği için büyük gurur duyduğunu vurgulayan Caferov, "Savaş bittikten sonra da 10 gün görevimi sürdürdüm. Savaş süresince yaklaşık 140 ameliyat gerçekleştirdim." ifadesini kullandım.
Caferov, tedavi ettiği askerlerin metanet ve dayanıklılığına işaret ederek, "Bir subayı tedavi ettik. Bize ulaştırıldığında komadaydı. Çok sayıda yarası vardı. Uyandığında göz yaşları içerisinde ilk söylediği, 'çocuklarım ne olacak' sözleri oldu. Kendisine ailesinin ve çocuklarının iyi olduğunu söyledik fakat o ailesini değil, emrindeki askerleri kastediyormuş." diye konuştu.
Yaralı askerlerin bir an önce cepheye dönmek istediğini söyleyen Caferov, "Yaralı askerler, iyileştiklerine dair belgeleri imzalamamız için bizimle adeta kavga ediyorlardı. Biz izin vermediğimizde de daha üst yetkililere başvurarak savaşa dönmek istiyorlardı." dedi.
Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Vügar Gurbanov, savaşın ilk günlerinde gönüllü olarak cephe bölgesine gittiğini bildirdi.
Bölgedeki bir hastanede savaş süresince görev yaptığını belirten Gurbanov, "Başarılı operasyonlar yaptık. Bazı hastalarımız ameliyatlardan birkaç gün sonra taburcu olarak savaşa geri döndü. Görev yaptığım sürece asker ve subaylarımızın kahramanlıklarına şahitlik ettim. Hepsi bir an önce iyileşip silah arkadaşlarının yanına dönmeyi istiyordu." diye konuştu.
"Askerlerimizde, özellikle de yaralılarımızda hiçbir korku ya da panik görmedim"
Uzman Dr. Reşat Sultan da 2. Karabağ Savaşı'nda kısmi seferberlikle cephenin Ağdam istikametinde görev yaptı. Savaşa teğmen olarak katılan Sultan, zaferden sonra yüzbaşı rütbesine terfi etti, "Vatan Savaşı" ve "Ağdam'ın İşgalden Kurtarılması" madalyaları ile ödüllendirildi.
Savaşta Ağdam cephesindeki mevzilerin Ermenistan ordusu tarafından sürekli ateş altına alındığını söyleyen Sultan, "Bu savaş Azerbaycan halkının beklediğinin ötesinde kahramanlık ve öz güvenin göstergesi oldu. Bir doktor gibi askerlerimizde, özellikle de yaralılarımızda hiçbir korku ya da panik görmedim. Biz zafere çok inanmıştık. Askerler hastalanıyordu, onları hastaneye göndermek istiyordum, gitmiyorlardı." dedi.
Sultan, şöyle devam etti:
"Görev yaptığı taburdaki tanklardan birinin mürettebatından bir asker hastalanmıştı. O askeri hastaneye sevk edemedik. Tankta nişan alıcı olarak görev yapıyordu. 'Ben olmasam bizim bir tankımız ateş açmayacak' dedi ve hastaneye gitmeyi reddetti. Mecbur kaldım siperde serum taktım o askere. Savaştaki en büyük üstünlüğümüz psikolojik üstünlüğümüzdü. Askerde de yaralıda da bunu görüyorduk."