Ankara
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 20 Aralık 2013'teki 68. oturumunda, 1973'te Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme'nin (CITES) imzalandığı gün olan 3 Mart'ı, vahşi hayvan ve bitkiler hakkında bilinç oluşturmak amacıyla "Dünya Yaban Hayatı Günü" ilan etti.
Her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Yaban Hayatı Günü'nün bu yılki teması, dünya çapında kritik düzeyde nesli tükenmekte olan yabani canlıların durumuna dikkati çekmek ve onları korumak için çözümler üretmek ve farkındalık yaratmak amacıyla "Yaban Hayatını Korumak için Ortaklık" olarak belirlendi.
Tema kapsamında, bu yıl çok sayıda ortak çalışma çıkarmak için uluslararası, ulusal ve yerel olmak üzere 3 düzeyde ortaklıklara odaklanılacak.
AA muhabirinin Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformu'nun (IPBES) son raporundan derlediği bilgilere göre, hayvan ve bitki türünün yüzde 25'i nesli tükenmekle karşı karşıya bulunuyor.
İstilacı türlerin 50 yılda ikiye katlanması ekosistemleri ciddi şekilde tehdit ediyor
Rapora göre, iklim değişikliği, kirlilikler ve istilacı yabancı türlerin yayılması gibi faktörler, ekosistemleri doğrudan ve dolaylı yollarla etkileyerek 50 yılda kötü gidişi hızlandırdı.
Dünya yüzeyinin yaklaşık beşte biri, biyolojik çeşitliliğin fazla olduğu yerler dahil istilacı yabancı tür canlıların riski altında. İstilacı tür canlıların sayısı 50 yılda ikiye katlandı. Bu artış da hem yerel canlıları hem de ekosistemleri ciddi şekilde tehdit ediyor.
Öte yandan, son 50 yıl içerisinde ekonominin büyümesi insan nüfusunun ve küresel ticaretin artması nedeniyle biyolojik çeşitlilik çok büyük zarar gördü. Özellikle denizlerdeki plastik kirliliği 1980'den bu yana 10 kat artarak en az 267 türü etkiledi.
Deniz kaplumbağalarının yüzde 86'sı, deniz kuşlarının yüzde 44'ü ve deniz memelilerinin yüzde 38'i, yıllar içerisinde plastik kirliliğinden etkilendi.
Hem karada hem de suda yaşayabilen amfibi türlerin yüzde 40'ından fazlası, resif oluşturan mercanların ise neredeyse yüzde 33'ü tehlike altında bulunuyor.
Nesli tükenmekte olan türlerin yok olma hızı, 10 milyon yılda kaydedilen ortalama hızdan en az yüzlerce kat fazla noktaya çıktı.
Böceklere ilişkin net verilere ulaşılmazken mevcut veriler, böcek türlerinin de yüzde 10'unun tehlikede olabileceğine işaret ediyor.
Karada yaşayan yaklaşık 500 bin canlı türü "yürüyen ölü türler" olarak geçiyor
IPBES'in raporunda, insan tahribatı nedeniyle deniz ve kara ekosisteminin ciddi şekilde etkilendiğine dikkat çekiliyor.
Dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 70'ini kaplayan okyanusların yüzde 97'sinin beşeri unsurlardan etkilendiği belirtilen raporda, çevrenin dörtte üçünün insan eylemleri sonucu önemli ölçüde değiştiği, sulak alanların da yüzde 85'inin yok olduğu kaydedildi.
Küresel ısınma, okyanusların asitlenmesi, radyasyon, kirlilik ve kentleşme gibi unsurlar deniz ekosistemine önemli ölçüde zarar verirken çevreye olan etkilerin yoğunluğu konuma göre değişebiliyor.
Ayrıca karada yaşayan, tatlı su ve deniz omurgalıları, omurgasızlar ile bitki gruplarının yüzde 25'i de nesli tükenme tehdidiyle karşı karşıyayken habitat kaybı ve bozulmasının neden olduğu küresel karasal habitat bütünlüğü de yüzde 30 azaldı.
Raporda karada yaşayan, uçamayan memelilerin yaklaşık yüzde 47'sinin ve iklim değişikliğinden olumsuz etkilenmiş olabilecek kuşların yüzde 23'ünün tehdit altında olduğu belirtiliyor.
Dünya üzerinde bulunan 8 milyon canlının yaklaşık 2 milyonunun denizde yaşadığı belirtilen raporda, yaklaşık 500 bin karada yaşayan canlı türünün "yürüyen ölü türler" olduğunu ve habitatlarının zamanında iyileştirilmemesi halinde tamamen yok olabileceği uyarısı yapılıyor.