Erdoğan'ın açıklamaları şöyle oldu:
20. Milli Eğitim Şura'sı münasebetiyle sizleri ağırlamaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum.
Milletin evine hoş geldiniz. Şuramızın ülkemiz, öğretmen ve öğrencilerimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
Koronavirüs salgını sebebiyle son 2 yılda şahit olduklarımız bize bu gerçeği tekrar hatırlatmıştır. Dünyanın tamamına yayılan salgın tüm insanlığın aynı gemide olduğunu bir kez daha göstermiştir. Sağlık, eğitim ve üretim başta olmak üzere her alanda güçlü altyapıya sahip olmanın önemine şahit olduk. Biz hiçbir insanımızı sahipsiz bırakmadık. Dinamik bir süreç yönetimiyle ülkemizde ekonomik hayatın durmasına müsaade etmedik. Eğitim faaliyetlerimizin kesintiye uğramasına izin vermedik.
Burada elbette sadece altyapıyla ilgili atılacak adımlardan bahsetmiyorum, çok daha geniş bir anlayışla yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum. Gençlerimize sadece dünün dünyasından, dünün Türkiye'sinden yola çıkarak bir ufuk kazandıramayız. Günümüzün öğrencilerini, dünün öğrencileri gibi eğitmeye kalkarsak istikbalimizin elimizden kayıp gitmesine mani olamayız. Günümüzde tek sesli, tek boyutlu bir eğitimi sürdüremeyiz.
"UTANÇ VESİKALARINDAN BİRİ OLARAK HAFIZALARA KAZINMIŞTIR"Bundan 19 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğun üstlendiğimizde en çok ehemmiyet vereceğiniz 4 alandan birinin eğitim olduğunu belirtmiştik. Bunu da gerçeğe dönüştürmenin gururunu yaşadık. Bütçelerde en yüksek payı daima eğitime ayırdık. Bu sene bütçenin yüzde 15.7'sini eğitime tahsis ettik. Bugün öğretmen başına düşen öğrenci sayısı OECD ortalamasını yakalamıştır. 4+4+4 olmak üzere zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Evlatlarımıza geniş yelpazede kendi isteklerine uygun dersleri seçme imkanı getirdik. Ders kitaplarını evlatlarımıza ücretsiz dağıtarak sene başında ailelerimizi büyük bir sıkıntıdan kurtardık.
Şu anda bu salonu tıklım tıklım dolduran kardeşlerim iyi bilir. 18 yaş altı, 18-30 yaş grubu bilmeyebilir. Biz teksir notları ile okuduk. Teksir kağıtları ile ve teksir makinelerinden o mürekkebin dağıldığı, almak isteyip de ağabeylerimizden alamadığımız o notlar bizim için bir felaketti.
Paramızı verip almak isterdik, üst sınıflardaki ağabeylerimiz bize vermezlerdi. Biz bunları yaşadığımız için dedik ki, artık bu nesle bunu yaşatmayacağız. Aynı acıyı bu nesil yaşamasın istedik. Özellikle alt gelir grubundaki vatandaşlarımıza yük olmaya başlayan, yardımcı kaynak meselesini de çözüme kavuşturuyoruz. Bakanlığımız tarafından hazırlanıyor, ücretsiz dağıtılıyor.
Bu ülkede sözde ilerici ve özgürlükçü ama özde faşist ve jakoben kesimlerin en çok hışmına uğrayanlar kadınlarımız ve kızlarımız olmuştur. İkna odaları bu zihniyetin gerçek yüzünü gösteren utanç vesikalarından biri olarak hafızalara kazınmıştır.
Burada sadece iki veriyi paylaşmak istiyorum. 2007'de 18-22 yaş erkeklerin yükseköğretim okullaşma oranları yüzde 22,4, kızların oranı ise yüzde 19,7 idi. Bugün bu oran erkeklerde 40,5'e, kızlar için 46,3 düzeyine yükselmiştir. Bizim iktidarımız döneminde kızlar erkeklerden daha fazla oranda eğitimden faydalanmaya başlamıştır.
EĞİTİM REFORMUÖğretmenlerimizin şartlarını iyileştirmek için son 19 yılda çok önemli adımlar attık. Başkaları öğretmenlerimizi tehdit ile meşgulken, biz son olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bir müjdemizi daha paylaştık. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu kısa sürede Meclis'imize sunacağız.
Öğretmenlerimiz ilk kez kapsamlı ve bütüncül bir meslek kanununa kavuşacaklar. Öğretmenlikte adaylık kaldırma sınavı bir kenara bırakıyoruz, bir program uygulayarak öğretmenlerimize destek olacağız. Uzman öğretmenlerimiz bir derece alacaklar ve maaşlarında 1000 TL artış olacak. Yüksek Lisans yapmış öğretmenlerimiz sınavdan muaf tutulacaklar. 10 yıllık uzman öğretmenler sınavda başarılı olduktan sonra baş öğretmen olacaklardır. Ayrıca maaşlarında 2 bin TL artışa gideceğiz. Doktora yapan öğretmenlerimiz bu sınavdan muaf olacaklar.
1. derecedeki öğretmenlerimizin ek göstergelerini 3600'e çıkarıyoruz. Ayrıca sözleşmeli öğretmen ile kadrolu öğretmen ayrımını da ortadan kaldırıyoruz. Mecburi hizmet hariç özlük hakları, atamalar başta olmak üzere sözleşmeli öğretmenlerimiz kadrolu öğretmenlerimizle aynı haklara sahip olacaklar. Bu tarihi reformun şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Öğretmenlerimizin şartlarını iyileştirmek için son 19 yılda çok önemli adımlar attık. Başkaları öğretmenlerimizi tehdit ile meşgulken, biz son olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bir müjdemizi daha paylaştık. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu kısa sürede Meclis'imize sunacağız. Öğretmenlerimiz ilk kez kapsamlı ve bütüncül bir meslek kanununa kavuşacaklar.