Mustafa Emre ÖZGEN / bursa.com
Ataevlerde üst geçitten düşen ve bir ayağından yaralanan Gülay Canbolat, beş farklı ameliyat geçirdi. Ameliyatlar sonucunda tamamen iyileşemeyen Canbolat, yaptığı tüm başvurularda gerekli sağlık raporunu alamadığı için uzun süre iş bulamadı.
En son, bir gün çalıştığı markette rahatsız olan ayağının sancılanması ve şişmesi nedeniyle üç gün ayağa kalkamayan Canpolat o işten de ayrılmak zorunda kaldı. Eşinden ayrıldıktan sonra Bursa’da tek başına ayakta kalmaya çalışan Gülay Canbolat, bir tanıdığı vasıtasıyla arzuhalciliği öğrendi. Genç kadın, yaklaşık iki yıldır yaz kış demeden aynı yerde dilekçe yazıyor.
“EN ÇOK BOŞANMA DİLEKÇESİ YAZIYORUZ”
F klavyeye sahip, yaklaşık elli yıllık bir daktilo kullanan Canbolat, dilekçeciliği sıfırdan öğrendiğini söylüyor. Farklı insanlarla iletişim halinde olduklarını söyleyen Gülay Hanım, en çok boşanma davaları için dilekçe yazdıklarını söylüyor.
“En çok boşanma dilekçesi yazıyoruz. Anlaşmalı boşanmalar. Günde ne yazıyorsak yarısı anlaşmalı boşanma. Bazıları daha önce anlaşmış geliyor, bazıları burada bozuşuyor. El ele tutuşup giden boşanıp gelen oluyor. Boşanma dilekçesi verecek kişi yanında başka biriyle geliyor. Erkeklerde de kadınlarda da oluyor. Başladığımızdan beri en çok boşanma dilekçeleri yazıyoruz. Boşanma dışında en fazla velayet dilekçeleri yazıyoruz. Bir taraf diğerine çocuğu göstermiyor ya da kaçırıyor.”
“DAVA ÇIKIŞI HEPİMİZ AĞLADIK”
Canbolat’ın ilginç ve kendisini şaşırtan müşterileri de oluyor. Ayrılan bir çiftin konuşmasına şahit olduklarını anlatan Gülay Hanım, bayanın eşine yaptığı duygusal konuşmayı şöyle anlatıyor;
“Bir çift anlaşmalı boşanma dilekçesi yazdırdı. Burada çay içip mahkemeye gittiler. Sonra buraya geldiler, bayan çok duygusal bir konuşma yaptı. Eşi ağladı, biz de oldukça fazla etkilenmiştik. Adam yol boyu ağlamış.”
Bir kadının eski eşinden çocuğunu sakladığını anlatan Canbolat, adamın çocuk istismarından tutuksuz yargılandığını söylüyor. Annenin, çocuğunu babasıyla görüştürmek istemediğini anlatan Canbolat, eğer görüşülecekse yanlarında bir de pedagog olmasını istemiş.
YAZ KIŞ AYNI YERDE ÇALIŞIYOR
Kışları araç içinde müşteri bekleyen Gülay Hanım, daktilosunu yine dışarıda bırakıyor. Müşteri geldiği masasına geçip yazmaya başlayan arzuhalci, geçen kış çok kar yağdığında ateş yakmış. Şikayet üzerine polis geldiğini söyleyen Gülay Hanım ateşi söndürmek zorunda kalmış.
Doktorların bile kendisine dilekçe yazdırmak için geldiğini söyleyen Gülay Canbolat, bir kadın ve anne olarak tek başına ayakta kalmaya çalışıyor. İnsanlara yardım ettiklerini, onlarla iletişim halinde olarak gündelik dertlerini unuttuğunu dile getiren Gülay Hanım, mesleğine devam edeceğini, adliyeler Beşyol’a taşınınca oraya da giderek dilekçe yazmaya devam edeceğini söylüyor.