Ekmek arası beslenme yanlış!

Selçuk, “Üniversite öğrencileri erişkin döneme geçme aşamasında olan çocukluk çağı sonrası ilk gruptur. Üniversite sürecinin başlaması ile beraber beslenmelerinde de kendi kararları çerçevesinde gelişen ve yerleşen bir beslenme alışkanlıklarının temelleri atılmaktadır. Aile ortamlarından çoğu ayrılmaktadır ve uzakta kendi özgür seçimlerini belirgin şekilde yapabildikleri bir süreç başlamaktadır. Bu dönemde beslenme açısından kazanılan doğru ve yanlış davranışlar yaşam boyu sağlığı etkileyecek durumlar gösterebilmektedir.” dedi. Yanlış beslenmeye bağlı görülen en sık sağlık sorunlarının zayıflık, şişmanlık, immün sistemin düşmesi ile beraber görülen enfeksiyonlara bağlı hastalıklar, gıda zehirlenmeleri, ishal- kabızlık vb sindirim sorunlar olduğunu kaydeden Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, şöyle konuştu: “Estetik kaygıların da en çok yaşandığı üniversite dönemi bilinçsiz beslenmeye ve ilaç kullanımına bağlı bazı sağlık sorunlarının da görülebildiği bir dönemdir. Beslenme kaynaklı sıkıntıların görülmesinde ana sebepler: Ders saatlerinin her gün farklı olması, bazı derslere katılım zorunluluğu olmaması, uyku düzeninin değişmesi, yurt şartlarının uygun olmaması, erkek öğrencilerin pişirmeye yatkın olmayışı, özgür olma düşüncesi, beslenme bilgisinin yetersiz olması ve Ekonomik açıdan sorun yaşamadır. Türkiye’ de yaşayan üniversite öğrencileri üzerinde yapılan birçok çalışma öğrencilerin 3 öğün yapmadıklarını öğün atladıklarını göstermiştir. Bu durum başta obezite olmak üzere bazı vitamin mineral yetersizliklerinin de belirleyicisi olabilmektedir. Yeterli ve dengeli beslenme = vücut gelişimi ile doğru orantılıdır. Özellikle en çok atlanan öğün sabah kahvaltısı ve öğle yemeğidir. Bu konuda yapılması gereken üniversite öğrencilerinin beslenme bilgi düzeyini geliştirmektir. Özellikle geç yatmak, uyku düzensizliği, derse yetişme, canı istememe, bulma ve hazırlama güçlüğü gibi birçok nedenler gösteren sayılabilmektedir. Kahvaltı başta olmak üzere bu ve buna benzer bahaneler öğün atlama nedenleri değil birer bahanedir. Daha çok uyuma isteği, yemek yemeye yeteri kadar zaman ayırmama gibi durumlar beslenme konusunda bilgi düzeyinin yetersiz olduğunu göstermektedir. Yurt veya evde kalan öğrencilerin kolaylıkla buzdolaplarında süt, peynir yumurta olmalıdır. Her gün olmasa da gün aşırı 1-2 yumurta tüketilebilir. Peynir çeşitleri ve süt de kahvaltının olmazsa olmazıdır. Kahvaltı öğünü hazırlanacak veya pişirilecek herhangi bir şeyin olmadığı bir öğündür. Yapılması gereken sadece dolaptan çıkarıp tüketmektir. Yanına ceviz, bal, zeytin, reçel şeşitleri ile zenginleştirilebilir. Özellikle pratik ve karın doyurucu olarak bilinen ekmek arası tost/sandwitch/pide/pizza benzeri bu besinler karbonhidrat açısından iyi bir kaynak olmasına karşın yetersiz protein içermektedir. Bu açıdan özellikle üniversite öğrencilerinde akşam saatlerinde atıştırmanın en yoğun olduğu saattir. Gün içinde yetersiz alınan protein akşam kişiye kendini daha az hissettirecektir. Ekmek arasından ziyade ilk tercih ızgara veya sulu bir yemek+çorba+yoğurt ve salata olmalıdır. Mecbur kalmadıkça ekmek arası tüketilmemelidir. Kepekli ya da tam buğday ekmeği arasına yapılmış beyaz peynirli, ton balıklı sadwitch tercihlerin en sağlıklısıdır. Kantinden tercih edilecek ise; ızgara et/ tavuk/ balık tercih edilmelidir. Schnitzel, nugget gibi yağlı etler tercih edilmemelidir. Izgaranın yanındaki pilav tercih edilmeli eğer patates var ise onun yerine varsa yeşillik söğüş sebze istenebilir.”