Yurtiçinde pastırma sıcakları devam ederken, ara ara çakan şimşeklere rağmen piyasalarda bahar havasının etkisi sürüyor. Seçimin ardından 2 Kasım'da piyasalarda yaşanan coşku, cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisinin ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırımını aralıkta yapabileceği ihtimalini güçlendirmesiyle frenlenirken, dolar/TL 2.92'yi aşmıştı.
Ancak bugün cari işlemler dengesinin 6 yılın ardından ilk kez fazla vermesiyle güneş bulutların arkasından tekrar göründü ve kur 2.88'e kadar gevşerken, Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksinde de yükseliş yüzde 1'in üzerine çıktı.
Peki yıl sonuna kadar piyasalarda hava durumu ne olacak? Uzmanların yağış olabileceğine ilişkin uyarıda bulunduğu kritik günler neler? İşte tüm bu soruları ve daha fazlasını Gedik Yatırım PortföyYönetim Müdürü Eral Karayazıcı'ya sorduk.
1- Seçim öncesi yurtiçi piyasalarda açan güneş, seçimin ardından bulutların arkasına saklanacak mı? Yoksa bahar havası sürecek mi
Karayazıcı: Geçen Cuma açıklanan ABD TDI güçlü gelerek FED ‘in 16 Aralık’ta faiz artırım dönemini başlatmasını yüksek olasılık haline getirdi ve ufuktaki bu negatif beklenti dış rüzgarda bir puslu hale sebep oldu. Ancak önceki eyvah Fed panik atakları ile kıyaslarsak geride bıraktığımız 3 işlem gününde USD lehine esen rüzgarın yumuşak kaldığını, etkisinin ölçülü olduğunu söyleyebiliriz.
'GELİŞEN ÜLKELER FED'E BAĞIŞIKLIK KAZANMAYA BAŞLADI'
Gelişen ülkeler FED ‘e bağışıklık kazanmaya başladı. Çünkü geride kalan 2,5 senede bu ülke grubunda USD ortalama % 55 yükseldi, 10 yıllık tahvil faizleri 3 puan artış kaydetti.
'OLSA DÜKKAN SENİN DE...'
Özetle “olsa dükkan senin de sen önümüzdeki 2 yılda 1,5 puan faiz yükselteceksin diye daha ben ne yapayım” kıvamında bir hava var. FED faizi artırana kadar ölçülü, kısıtlı etkiler görmeye devam edebiliriz. Ama bunun bir panik atak halinde yaşanması sürpriz olur.
'KESİNTİLER GEÇİCİ MOLALAR OLARAK KALACAKTIR' Seçim sonrası siyasi tıkanıklığın aşılması yurtiçi piyasaların benzer ülkelere kıyasla daha iyi performans göstermesini sağlıyor. Hükümetin belli olması ile birlikte bu görece güçlü seyrin devamı beklenebilir. Çünkü bu adımı takiben kasım sonundan itibaren finansal kesimin büyük önem verdiği reform paketi gündemde öne çıkacak ve pozitif bir beklenti olarak piyasaları destekleyecek. Bu bakıma Türkiye piyasalarının pozitif ayrışmayı önümüzdeki aylarda da sürdüreceğini kesintilerin geçici ve kısa süreli molalar olarak kalacağını düşünüyorum.
5 KESKİN VİRAJA DİKKAT! 2- Bu noktada yıl sonuna son 1.5 ay kala piyasaların önündeki keskin virajlar neler? Karayazıcı: Etkili olmaya aday 5 faktör var. Ekonomi yönetimi, reform paketi, 4 Aralık ABD İstihdam verisi, 16 Aralık FED toplantısı ve 3 Aralıktaki ECB toplantısı. ECB, hükümet ve reform paketi pozitif beklentiler. ABD cephesi ise frenleyici engelleyici negatif beklenti seti. Ben kabinede piyasaları soru işaretlerine yöneltecek negatif bir sürpriz beklemiyorum. Bu nedenle de yıl sonunda USDTRL‘nin ve döviz sepetinin cari değerlerin daha altına olması ihtimalini yüksek buluyorum.
'16 ARALIK ÖNCESİ 3 TL'Yİ GÖRMEK İMKANSIZ DEĞİL' 3- Bu keskin virajlarda (olumlu ve olumsuz senaryolar çerçevesinde) dolar, borsadireksiyonu nereye kırar?
Karayazıcı: BIST’de çok olağan dışı gelişmeler yaşanmadıkça 77.000 civarı yeni alıcıların gelmesine neden olabilecek güçlü bir destek, altına sarkma yaşanması bence zor. USDTRL yükselmekte zorlanıyor. Bununla birlikte 16 Aralık öncesi 3,00 görebilir mi, imkansız değil. Ama daha ötesi için major negatif haberlere ihtiyaç var.
'FED GÜNDEMDEN DÜŞÜNCE GELİŞEN ÜLKELERE GÜÇLÜ SERMAYE AKIMI OLABİLİR'
4- Piyasalar için 2016 yılı hava durumu tahmininizi de alabilir miyiz?
Karayazıcı: FED faktörü gerçekleşerek gündemden düştükten sonra gelişen ülkelere sermayeakımının güçlü biçimde artacağını düşünüyorum. Bu nedenle de 2016 bütününde borsada yükseliş, faiz oranlarında gerileme olacağını USD‘nin dünya genelinde değer kaybı yaşayacağını tahmin ediyorum. Bu tahmin doğru çıkarsa TCMB gecelik borç verme faizinden başlayarak kademeli biçimde faiz oranlarında indirme gitme imkanı yakalayacaktır. Ancak çok acele etmeye hemen indirelim demeye gerek yok. Piyasa beklenti yaratarak yönlendirilir ve varlığını koruyan beklenti gerçekleşenden daha etkilidir.
'PİYASAYI HAVUCUN PEŞİNDE KOŞTURARAK...' Telaşlı bir adımla faizi 1 puan düşürmek yerine, piyasayı havucun peşinden koşturarak kademeli kademeli belki 2 puan düşürme imkanı yakalayabiliriz. Türkiye için 2016 yılında öncelik yabancısermaye akımından maksimum pastayı kapmak olmalı. İnanın bu politika faizinin nerede olduğundan daha önemli ve reel ekonomi üzerinde de daha etkili. Bunu elde edebilmek için de algı yönetimine büyük özen göstermemiz, zedelenen güveni tamir etmemiz gerekiyor.
İŞTE 2016 YILI İÇİN PAPATYA FALI...
İçsel ya da dışsal sürprizler ile karşılaşılmaması durumunda ana rüzgar eşliğinde 2016 sonunda ben Türkiye’de 10 yıllık tahvil faizinin % 8 – 8,5 bandına düşebileceğini , borsanın asgari 105.000 puana kadar yükselebileceğini ve USDTRL ‘nin 2,50 civarına kadar gerileyebileceğini tahmin ediyorum. 2016 yılında tasarrufçularını sevindirmeye aday bulduğum bir diğer cephe altın gümüşikilisi. Gram altında aşağı yönlü marjı 95 TL civarı ile kısıtlı buluyor, önümüzdeki sene içinde 120TL ‘nin test edilebileceğini düşünüyorum.