Berlin
Uluslararası Robotik Federasyonu (IFR) verilerine göre, 2021’de 3 milyon 479 bin olan faaliyetteki endüstriyel robot sayısı geçen yıl 3 milyon 904 bine yükseldi.
Dünya çapında kurulan yeni endüstriyel robot sayısı da 2021'de 526 bin iken geçen yıl 553 bine çıktı. 2023 verilerinde ise bu sayının 622 bine, faaliyette olan toplam robot sayısının da 4,5 milyonun üzerine ulaşması bekleniyor.
Bölgelere göre geçen yıl faaliyete geçen robotların yüzde 73'ü Asya'da, yüzde 15'i Avrupa'da ve yüzde 10'u Amerika'da yer aldı.
Dünyanın üretim üssüne dönüşen Çin, 2022’de 290 bin 258 adetlik yıllık kurulumla sanayi robotlarında dünyanın en büyük pazarı olmaya devam etti.
Mevcut durumda kullanılan endüstriyel robotların yüzde 80'i otomotiv, elektronik, metal ve makine sanayisinde hizmet veriyor.
Teknolojiler açısından IFR, bulut bilişim ve 5G mobil ağların yeni iş modellerine ve dijitalleştirilmiş üretime yol açacağı tahmin ediliyor. Yapay zekanın daha hızlı programlama, gelişmiş bakım ve daha verimli otomasyona neden olması bekleniyor.
Robotların yaygınlaşması, ekonomik ve sosyal bazı sorun ve tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Bu tartışmaların odak noktalarından birini robotların üretimde insanların yerini almasının olası sonuçları oluşturuyor.
Robotların fabrikalarda vergi ödeyen insanların yerini almasının devletlerin vergi kayıplarına neden olacağı, bunun da ülke ekonomilerini olumsuz etkileyeceği belirtiliyor.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu, AA muhabirine, yapay zeka teknolojilerindeki son gelişmelerin üretim robotlarının etkilerinden çok daha şaşırtıcı bir seviyeye gelmiş durumda olduğunu söyledi.
Tercümanlık işini çok rahat yapacak yazılımların cep telefonlarında rahatça kullanılacağını örnek gösteren Saltoğlu, "Yine eskiden aylarca sürecek akademik araştırmalara yapay zeka destekli yazılımlar çok ciddi alternatif oluşturuyor. Keza az deneyimli araştırma asistanlarının yerine yapay zeka robotları gelebilecek." dedi.
Saltoğlu, olumlu taraftan bakıldığında üretkenlik artışı olacağını vurgulayarak, "Araştırmacılar çok daha verimli olacak. Beyaz yakalılar da eskiden çok uğraşarak yaptıkları işleri çok daha kolay yapabilecek. Konunun istihdam kaybı boyutu mutlaka oluşacak. En önemli değişim ve hazırlık ise eğitim sisteminde olmalı. Zira artık bilgiye erişmek o kadar kolay olacak. Bu konuda yaratıcılık geliştiren bir yeni açılım yaratmak şart gibi." değerlendirmesinde bulundu.