Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merkel Türk-Alman Üniversitesi yeni binalarının açılış töreninde konuştu.
"TÜRK ALMAN ÜNİVERSİTESİNE HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Sayın Merkel’i Berlin Konferansı’ndan 5 gün sonra ülkemizde ağırlamaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Bugün yapacağımız görüşmelerde Libya başta olmak üzere bölgesel meseleleri de ele alacağız.
Türk Alman Üniversitesi kısa sürede akademik iş birliğimizin lokomotiflerinden biri haline gelmiştir.
2013’te 99 olan öğrenci sayısı 2 bin 385’e ulaştı. Kapasite olarak 7 bine kadar öğrenci alabileceğiz.
Türk Alman Üniversitesine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.
"ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYIMIZ 172 BİNE ULAŞTI"
1,5 asırlık yolculuğu olan Alman Lisesi gibi Türk Alman Üniversitesinin de Türk ve Alman dostluğunun sembolü haline gelmesini diliyorum.
Üniversite sayımızı 76'dan 207'ye, öğrenci sayımızı da 1.6 milyondan 8 milyona çıkardık.
Her yıl yurt dışına ciddi miktarda öğrenci gönderiyoruz. Yabancı akademisyenlerin de ülkemize gelmesinin yolunu açıyoruz.Uluslararası öğrenci sayımız, 15 binden 172 bine ulaştı.
Ülkemizdeki yükseköğretim seviyesinin hem nicelik hem de nitelik olarak yükselmesi amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
"ŞAYET BİR AN ÖNCE SÜKÛNET SAĞLANMAZSA..."
İnsanlık olarak terörden İslam düşmanlığına kadar pek çok sorunla karşılaşıyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun kimsenin bu sorunlara bigane kalma olasılığı yoktur.
Suiye’de Libya’da Yemen’de yaşananlar bilhassa içinde bulunduğumuz coğrafyanın kadar ortaklığını bize göstermiştir.
Sadece Türkiye değil gelişmelerden başta Almanya olmak üzere tüm Avrupa etkilenmiştir. Şayet bir an önce sükûnet sağlanmazsa Libya’daki kaos ortamı tüm Akdeniz havzasını etkileyecektir.
DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerinin tekrar palazlanmasını istemiyorsa çözüm sürecini hızlandırmalıyız.
Türk-Alman Üniversitesinin başarısı, bu anlamda yeni ortak üniversitelerin kuruluş süreçlerinde örneklik teşkil edecektir.
55 maddeden oluşan barış planı Libya’da siyasi istikrarın yeniden tesisi yolunda önemli bir adım olmuştur.
Ancak bu planın başarısı alınan kararların sahada uygulamaya geçirilmesine bağlıdır.
Özellikle darbeci Hafter ve destekçileri üzerinde baskı kurulması önem arz ediyor.
Dünden bu yana sivil hedeflere yönelik saldırılarına artması kimin barıştan kimin ise kan ve gözyaşından yana olduğunu göstermiştir.
Uluslararası toplumun Suriye'e düştüğü hataya Libya’da düşmemesini diliyoruz.
MERKEL: TÜRKİYE VE ALMANYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN OLAĞANÜSTÜ BİR ÖRNEĞİ
Merkel'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Burada hocalar öğrenciler sadece kendileri için değil aynı zamanda ülkelerimiz arasındaki ilişiklere de zenginlik katıyorlar.
Bu diyalog siyaset için de son derece önemlidir.
Alman bilim adamları, aydınları nasyonal sosyalizm döneminde 80 yıl önce Türkiye’ye sığındılar.
Türkiye de bugün milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapıyor.
Bilim ve eğitim insanların yaratıcılığını ve özgürlüğünü teşvik eder. Albert Einstein’ın dediği gibi merak çok kırılgan bir bitkidir ve özgürlüğe ihtiyacı vardır.
Bilimin eleştirel bir söyleme ihtiyacı var. Bilimsel çalışmanın kısıtlı özgürlüklerde nasıl olduğunu ben fizik profesörü olarak Doğu Almanya’da yaşadım.
Özgürlüğümüze kavuşmamızla ancak hayallerimizde görebileceğimiz sonuçlara ulaştık.
Türk Alman Üniversitesi Türkiye ve Almanya arasındaki iş birliğinin olağanüstü bir örneği.