Son dönemlerde iktidar ve muhalefet arasındaki darbe tartışmalarına Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu da katıldı. Tartışmanın bilinçli olarak gündemde tutulduğunu belirten Davutoğlu, "AK Parti ve sayın Erdoğan son dönemde bu tür gündem değiştirici söylemleri istismar otoriter eğilimlerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır" dedi.
ERDOĞAN'A "ANKARA'YA DÖN" ÇAĞRISI"Türkiye hala darbelerin yapılabileceği bir ülke ise bu darbeler tweet atarak değil sayın Cumhurbaşkanının 45 gündür gitmediği ülkenin başkentine ivedi olarak dönmesiyle engellenebilir" diyen Davutoğlu, "Türkiye hala darbelerin yapılabileceği bir ülke ise bu darbeler iktidarın twitter kampanyalarıyla, çocuksu mesajlarıyla sanal alemde değil ülkenin başkenti Ankara'da ciddi bir şekilde meselelere eğilerek engellenebilir. Devletin kritik meseleleri siber güvenliğinden kimsenin emin olmadığı dijital ortamda yapılan toplantılarda değil, sosyal mesafeye dikkat ederek başkentte yüz yüze yapılan toplantılarda ele alınabilir" ifadelerini kullandı.
MASKE DAĞITIMINDA YAŞANAN KRİZAçıklamasının devamında maske dağıtımında yaşanan sorunlara değinen Davutoğlu, "Maske krizi mevcut iktidarın yönetim zaafını ortaya seren en güzel örneklerden biridir. İktidar, basit bir maske dağıtımını dahi başaramamış, maske dağıtımını maske krizine çevirmiştir. Basit bir altyapı ile asgari bir yönetim becerisi ile çözülebilecek basit ama hayati bir mesele maalesef 2 aya yakın zamandır halen çözüme kavuşturulamamıştır. Maske krizi ucuz popülizm ile ciddi meseleler çözülemediğini, ülke yönetilemediğini bir kez daha göstermiştir" şeklinde konuştu.
"KENDİ KENDİLERİNİ OYALIYORLAR"Çevirmen, yayıncı ve yazar Ragıp Zarakolu tarafından kaleme alınan yazıya da değinen Davutoğlu, şöyle konuştu: "Kah beş para etmez, akademik olarak çapsız, gazetecilik açısından yetersiz bir rapordaki yarım yamalak bir cümleden bütün ülkeyi darbe tehdidi ile ayağa kaldırıyorlar kah bir siyasetçinin sorumsuz ifadesinden bütün memleketin darbe tehdidi ile savaşması için kendi kendilerini oyalıyorlar. Ülkemizi bir trol ülkesine, iktidarı bir propaganda şirketine çeviren bu durum gerçekten traji-komik manzaraların oluşmasına yol açıyor."