Türk vatandaşlarının Temmuz ayından itibaren Schengen bölgesi ülkelerini vize almadan ziyaret etmelerini mümkün kılacak vize muafiyeti sürecinde "terör tanımı" nedeniyle Türkiye ile AB arasında ihtilaf çıkmıştı. AB'den terör tanımı konusunda gerekli yasal düzenlemenin yapılması konusunda mesaj verilmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB'nin şartına şu sözleriyle tepki koymuştu: "Şu anda Avrupa Birliği vize için terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz diyor. Siz Avrupa Parlamentosu yanında çadır kuran teröristlere müsaade ediyorsunuz. Bu zihniyetini neden değiştirmiyorsunuz? Teröristlere çadır kurduracaksın, bunu demokrasi adına yaptığını söyleyeceksin, bize de vize için terör yasasını değiştirin diyeceksin. Biz yolumuza gidiyoruz sen yoluna git kiminle anlaşabiliyorsan anlaş." YENİ POLİTİKA ÜRETİLİR Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB'nin vize muafiyeti için "terör tanımı" şartına gösterdiği tepki konusunda, "Devletimizin başı olarak Cumhurbaşkanımızın ifadeleri çerçevesinde gerekli politikalar üretilir ve uygulamaya konulur" dedi. AVRUPA GÜNÜ RESEPSİYONU Türkiye'den yapılan bu açıklamalar nedeniyle gözler, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansjörg haber'in, Avrupa Günü nedeniyle 9 Mayıs akşamında akşam Hilton Oteli'nde verdiği resepsiyonda idi. Resepsiyona, hükümeti temsilen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek katıldı. AB Bakanı Volkan Bozkır'ın İstanbul'da olması nedeniyle AB Bakanlığı'ndan ise resepsiyona Bakan Yardımcısı Ali Şahin katıldı. Türkiye ile AB arasında vize muafiyeti nedeniyle oluşan ihtilaf çerçevesinde resepsiyona katılım ve konuşmalardaki mesajlar sembolik açıdan önemliydi. Resepsiyon salonun dışındaki bölümde Türkiye'de Suriyeli göçmenlerin hayatlarından kesitler sunan küçük çaptaki fotoğraf sergisi de, Türkiye - AB ilişkilerinde Suriye kaynaklı düzensiz göçmenin sorunun önemli bir madde haline gelidğini gösterir nitelikteydi. Resepsiyona; TSK'yı temsilen Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan bir albay ile bir yarbayın katılması da bu çerçevede dikkat çekti. BÜYÜKELÇİ'NİN MESAJI Resepsiyonun resmi açılışı Başbakan Yardımcısı Şimşek'in gecikmesi nedeniyle bir saat gecikmeli olarak yapıldı. Açılış konuşmalarını Büyükelçi Haber ile Bakan Yardımcısı Şahin yaptı. Haber, "Türkiye tarih boyunca kendini yeni baştan yaratabilmiş bir ülke. AB ile Türkiye arasında bazı önemli farklılıklar olduğuna şüphe yok. Ancak bu farklılıkları gidermek için her zamankinden fazla ve birlikte çalışmamız gerekiyor. Ve bunu yaptığımıza da inanıyorum" dedi.Haber, konuşmasında, Türk diplomatların zorlu müzakereciler olması nedeniyle haklı bir üne sahip oldukları vurgusunda bulunarak, şunları söyledi: VİZE SERBESTİSİNE ÇOK YAKLAŞTIK "Bir anlaşmaya vardıktan sonra ki bu zorlu istişareler sonucu varılan bir anlaşma olduğu zaman çok büyük ve önemli şeyleri beraber yapabileceğimiz kanısına sahibim. Zorlu istişareler sonucu her zaman büyük şeyleri başardığımızı biliyoruz. Mülteciler ve düzensiz göç konusunda yaptıklarımız bunun göstergesi. Bu anlamda Ege'de ortaya çıkan ölümleri durdurmayı başardık. Ve insan kaçakçılarının bir iş modeli oluşturarak geliştirdikleri düzene karşı çıktık ve yasa dışı göçü yasal yeniden yerleştirme yoluyla değiştirdik. Daha yapılması gereken çok şey var ama pek çok şey de başarıldı. Bu krizlerin çözümünde her iki taraf da birbirine yaklaştı. Ve ortak bir nokta bulundu. İnsanlar AB tarihini bilmiyorlar. AB, tek bir plan çerçevesinde gerçekleşmemiştir. Eğer önümüzdeki yıl içerisinde yapacaklarımızı saymaya kalkarsam bu salonda herhalde bir tek ben kalırım. Vize serbestinin çok yakında bir zamanda gerçekleşeceğini düşünüyorum. Buna çok yaklaştık." Haber, konuşmasını Türkçe olarak "Yaşasın Türkiye, Yaşasın Avrupa Birliği" diyerek bitirdi.
TARİHİ DÖNEMDEN GEÇİYORUZ
AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin ise 9 Mayıs Avrupa Günü'nün, Avrupa'da barış, refah ve istikrarın yeniden doğuşunun yıl dönümü olduğunu belirterek, insanlık tarihinin en önemli barış projelerinden olan AB'nin de doğum günü olduğunu hatırlattı. Şahin, AB'nin toplumsal yaşamın hemen her alanında geliştirdiği ortak politikalarla hem Avrupa halklarının hem de uluslararası toplumun umut ve ilham kaynağı olduğunu dile getirerek, "AB bütünleşmesinin geleceği ve Türkiye AB ilişkileri açısından tarihi bir dönemden geçiyoruz. AB'nin düzensiz göç, terör tehdidi ve ekonomik krizle karşı karşıya olduğu şu günlerde birliğin geleceği bakımından, Türkiye'nin önemi her zamankinden daha fazla ön plana çıkmıştır" diye konuştu. KAYNAK: MİLLİYET