Erzincan
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}Erzincan'da göçerlerin yayladan zorlu dönüş yolculuğu başladıGünlerce süren zorlu yolculuğun ardından meralara ulaşan göçerler, burada belirli alanlarda çadır kurarak bir süre mola veriyor.
Zorlu coğrafyada hem kendilerini hem de sürüyü yaban hayvanlarından korumak için de mücadele ederek ilerleyişini sürdüren göçerler, günlerce süren yolculuğun ardından köylerindeki kışlaklara (daha düşük rakımlı, ılıman iklimli bölgeler) ulaşacak.
Göçerler, yaylada ürettikleri Erzincan tulum peyniri, tereyağı ve çökelek gibi ürünleri satarak geçimlerini sağlıyor.
"İlkbahardan kar yağana kadar dağlardayız"
Bölgedeki çobanlardan Haydar Muhammedi, AA muhabirine, hava şartlarının her geçen gün daha da zorlaştığını, bu yüzden de göç yolculuğuna başladıklarını söyledi.
Mera ve yaylalarda çadırlarda yaşadıklarını, havaların soğuduğunu, yüksek kesimlere kar yağmaya başladığını dile getiren Muhammedi, "Yağmur, kar yağışı ve soğuk hava bizlerin şartlarını zorluyor. Sonuçta dağın başındayız. Yaptığımız iş aslında kolay değil. Bu işin baharı var, koyunların yavrulaması ve hayvanların yaban hayatında her türlü tehlikeye karşı otlatılmaları var. İlkbahardan kar yağana kadar dağlardayız. Kar yağdıktan sonra kışlaklarımıza geri dönüyoruz." dedi.
Muhammedi, hem kendilerini hem de sürüyü, domuz, ayı ve kurt gibi hayvanlara karşı korumaya çalıştıklarını kaydetti.
Göçerleri yolculuklarında ziyaret eden Erzincan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İbrahim Karakuş ise havaların soğuması ile yayla ve meralarda bulunan hayvanların kışlaklara yolculuklarının başladığını söyledi.
Hayvancılığın zorluğuna dikkati çeken Karakuş, üreticilerin rahat bir yaşamdan ve teknolojiden uzak çalışma hayatlarının bulunduğunu belirtti.
Zor şartlardaki üretimden dolayı sektöre yeni insanlar kazandıramadıklarını ifade eden Karakuş, sektörde daha çok kişinin çalışmasını sağlamak için devlet desteğinin artarak devam etmesi gerektiğini ifade etti.
"Sezonda yaklaşık 5 bin ton tulum peyniri üretimi"
Karakuş, bölgede küçükbaş yetiştiriciliği yapan üreticilerin Türkiye'de ve dünyada marka haline gelen Erzincan tulum peynirini ürettiğini ifade etti.
Birlik olarak 1500'ü aktif 2 bin 500 üyelerinin bulunduğunu dile getiren Karakuş, "Erzincan genelinde anaç hayvanla beraber 450 bin civarında küçükbaş hayvanımız bulunmaktadır. Tabii bu koyunlarımızdan Erzincan tulum peyniri üretimimiz var. Bir sezonda yaklaşık 5 bin ton tulum peyniri üretimi gerçekleşmektedir. Bunun da Erzincan ve ülke ekonomisine olan katkısı tartışılmaz." diye konuştu.
Küçükbaş hayvancılığın ekonomik bir üretim modeli olduğunu vurgulayan Karakuş, şunları kaydetti:
"Üreticilerimizin sosyal alanları, yayla şartları ve gelecekleri desteklendiğinde, bu sektör kırmızı et ile süt üretim açığına da destek olacaktır. Kasım ayında bulunmamıza rağmen bugün hayvanlarımız yem yemeden cebe dokunmadan meradan faydalanıyor. Bu büyükbaş için geçerli değil. Bu nedenle bu ekonomik üretim modelinin devletimiz tarafından daha çok desteklenerek üreticilerimizin ayakta kalmaları sağlanmalıdır."