Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Diyetisyeni Tuğçe Uzun, Kurban Bayramı’nda doğru beslenme hakkında önemli bilgiler paylaştı. Bayram günü kesilen hayvan etinin, bekletilmeden birkaç saat içinde pişirilerek tüketilmesinin, en sık yapılan yanlışlardan biri olduğuna dikkat çekerek açıklamasına başlayan Diyetisyen Tuğçe Uzun, “Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki ölüm sertliği dediğimiz sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluk oluşturur. Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Bu nedenle kurban eti, 24 saat bekletildikten sonra tüketilmelidir” ifadelerini kullandı. Kurban Bayramı’nın geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın, tereyağı veya iç yağı eklemeden kendi suyunda kısık ateşte pişirilmesi gerektiğini belirten Uzun; eti pişirmede haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemlerin tercih edilmesi tavsiyesinde bulundu. Pişirme yöntemi olarak kızartmalardan uzak durulması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Uzun “Etler, mangal yapılacaksa kömürleşecek şekilde pişirilmemelidir, kömürleşen etler kanser riski taşır. Yüksek ateş yüzeydeki proteinleri hızlıca katılaştırır ve ısı, etin iç kısmına ulaşamaz. Çok yüksek ısı ve etin ateşe yakın olması, etin dış yüzeyinin yanmasına, su kaybının fazla olmasına ve B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açar. Ayrıca et kullanılarak yapılan sebze ya da baklagil yemeklerine yağ ilave edilmemeli, etin kendi yağı ile pişmesi sağlanmalıdır.” dedi.
“ETİN YANINDA ASİTLİ/GAZLI İÇECEKLER TÜKETİLMEMELİDİR”
Etlerin yanında rafine edilmiş pilav/makarna yerine salata ve sebze yemekleri tüketilmesi gerektiğini ifade eden Tuğçe Uzun; “C vitamininden zengin sebze ve salataların tüketilmesi, etin içindeki demirin emilimini arttırır. Etin yanında asitli/gazlı içecekler tüketilmemelidir. Mümkün olduğunca çay ve kahve, et tüketiminden en az 45 dakika sonra içilmelidir” diye konuştu.
“AŞIRI ET TÜKETİMİ KALP-DAMAR HASTALIKLARINA YOL AÇABİLİR”
Gün içindeki bütün öğünlerde et tüketmekten kaçınılmasının faydalı olacağını söyleyen Diyetisyen Uzun; kavurma ve kırmızı etin çoğunlukla öğle öğününde tüketilmesi gerektiği, akşam öğününde ise sebze, kuru baklagil gibi posa içeriği yüksek ve sindirimi ete göre daha kolay olan yemeklerin tercih edilmesi yönünde önerilerde bulundu. Etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriklerinin yüksek olduğuna dikkat çeken Uzun, aşırı tüketimin kalp-damar hastalıklarına ve kırmızı etin sindiriminin ürik asitin artmasına neden olacağından gut gibi hastalıkların tetiklenmesine yol açabileceğini sözlerine ekledi. Bayramda et tüketimi dışında mümkün olduğunca az tatlı tüketilmesinin gerekliliğini de vurgulayan Diyetisyen Uzun; şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıların tercih edilerek, günde 2-2,5 litre su içilmesine de özen gösterilmesi yönünde tavsiyelerde bulundu. Kalp-damar, hiperlipidemi ve hipertansiyon, diyabet, böbrek ve gut hastalarının et tüketimine özellikle dikkat etmesi gerektiğini bildiren Tuğçe Uzun; “Proteinden kısıtlı beslenmesi gereken diğer hastalar, et tüketimi konusunda daha dikkatli olmalıdır. Kolesterol hastaları, kalp ve damar hastaları ya da bu hastalıkların riskini taşıyan bireyler doymuş yağ oranı ve kolesterol yüzdesi normal etten daha yüksek olan sakatatları tüketmekten özellikle kaçınmalıdır. Bunun dışında alınacak önlemlerin herkes için olduğu unutulmamalıdır”ifadelerini kullandı. Kurban etinin yeteri kadar bekletilmeden pişirilmesinin hazımsızlık sorunlarına yol açabileceğini yineleyen Diyetisyen Uzun; "Ülser, gastrit gibi mide şikayeti olan kişilerin, kurban etini 24 saat beklettikten sonra pişirip tüketmesi gerektiğini belirtti. Tek seferde çok fazla yemek yemenin reflü şikayetlerini tetikleyeceğinden az az, sık sık yemenin önemine değinerek “Mide rahatsızlığı olanlar çok yağlı, baharatlı yemekten kaçınmalı, asitli içecekler tüketmemeli, çay-kahve tüketimlerinin ise çok fazla olmamasına dikkat etmeliler. Ayrıca geç saatlerde yemek yiyip tok yatmaktan kaçınmalıdırlar.”şeklinde konuştu.
“KURBAN KESİM VE SAKLAMA KOŞULLARINA DAHA FAZLA DİKKAT EDİLMELİ”
Kurban etlerinin hayvan kesildikten hemen sonra soğutucuya konması gerektiği uyarısında bulunan Uzun; “Ölüm sonrası katılığı sırasında etler, önce güneş görmeyen serin bir ortamda (7-15oC’de ) bir süre bekletilmelidir. Etin ölüm sonrasındaki olgunlaşması için 4oC civarında belirli bir süre depolanması gereklidir. Etin soğutucularda 4oC’de olgunlaşması için 24 saat yeterlidir. Daha sonrasında etler küçük parçalara ayrılarak tek pişirimlik miktarlara bölünmeli ve buzdolabı poşetlerine koyularak buzdolaplarının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Pişirmek için buzluktan çıkartılan etler buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır” dedi. Kurban Bayramı’nın bu sene havaların çok sıcak olduğu bir döneme denk geldiği için kesim ve saklama koşullarına daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Uzun; sıcakta bekleyen etlerde bakteri üremesi meydana gelerek zehirlenmelere yol açabileceğini dile getirdi.
“TATLI, ŞEKER, ÇİKOLATA, HAMUR İŞİ TÜKETİMLERİNDEN KAÇINILMALIDIR”
Bayramda kahvaltı öğününün atlanmaması gerektiğini ifade eden Diyetisyen Tuğçe Uzun “Ev ziyaretlerine gidilirken düşük kalorili çorba, yoğurt, meyve, salata gibi yiyecekler yenilerek evden çıkılmalıdır, böylece ikramlara ’hayır’ demek kolaylaşır. Ayrıca çay ve kahve gibi içeceklerin fazla tüketilmesi kalp ritim bozuklukları, uykusuzluk ve mide şikayetlerini artırabilir. Bu içeceklerin tüketim miktarını sınırlamak gerekir. Tatlı, şeker, çikolata, hamur işi tüketimlerinden kaçınılmalıdır. Ayrıca günde 40-45 dakika tempolu yürüyüş yapmak sindirim sistemi için önemlidir. Etlerin sindirimi üzerine çiğnemenin de etkisi bulunmaktadır. Etlerin yeterli miktarda çiğnenmeleri gerekmektedir. Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu bir bayram geçirmenizi diler, önerilere dikkat etmenizi umarım. Herkese iyi bayramlar. ” şeklinde açıklamasını sonlandırdı. (Tuncay Türkgülü/İHA)