Yeniden Refah Partisi Lideri Dr. Fatih Erbakan, Suriye’de Esad rejiminin sona ermesinin ardından bölgede yaşanan gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Erbakan, “Bilindiği üzere Suriye’de dün itibariyle halkına yıllar boyu büyük acılar yaşatan Beşar Esad’ın 24 yıllık iktidarı ve 53 yıllık Esad rejimi dönemi sona erdi. Evet rejim sona erdi ama şimdi bu rejimin yerine ne gelecek konusu büyük önem arz ediyor. ABD ve İsrail kuklası bir yönetim mi olacak yoksa gerçekten Suriye halkının ve bölgedeki Müslüman ülkelerin çıkarlarını koruyacak bir yönetim mi olacak?” ifadelerini kullandı.
Erbakan, Riyad’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi’nde İsrail Başbakanı Netanyahu’nun tehditlerini hatırlatarak, “Arap liderlerine söylüyorum, eğer iktidarlarınızı korumak istiyorsanız, yapabileceğiniz tek şey var; o da sesinizi kesmek’ şeklinde ve açıkça tehdit niteliğinde sert ifadeler kullanması yine Netanyahu’nun, Esad’ın Lübnan’a silah sevkiyatında rol oynadığını ifade ederek ’Esad ateşle oynuyor’ şeklinde tehditte bulunması gibi gelişmeleri de mutlaka göz önünde bulundurmak gereklidir” ifadelerini kullandı. Erbakan, bu sözlerin İsrail’in Suriye’deki otorite boşluğunu kendi lehine kullanma çabalarının bir parçası olduğunu söyledi.
"Suriye’nin kuzeyinde PYD/YPG terör devletinin kurulmasını istiyorlar"
Başta ABD ve İsrail olmak üzere dış güçlerin, Suriye üzerinde uzun yıllardır oynadıkları oyunların hız kazandığını savunan Erbakan, "Suriye’nin de Irak gibi bölünmesini istiyorlar. Suriye’nin kuzeyinde PYD/YPG terör devletinin kurulmasını istiyorlar. İran’ın Suriye üzerinden Lübnan’daki Hizbullah’a dolayısıyla Filistin direnişine desteğinin kesilmesini istiyorlar. İsrail’in bu otorite boşluğundan faydalanıp Suriye’den toprak almasını istiyorlar. Nitekim şimdiden Suriye topraklarına girmeye başladı. İran’ın bölgedeki önemli müttefiki Suriye rejimi de düştükten sonra artık bir an evvel İran’a askeri bir müdahaleyi gerçekleştirmeyi veya İran’da da bir iç savaşın gerçekleşmesini istiyorlar. Şu anda Golan Tepelerini işgal etmekte olan İsrail’in, Suriye askerlerinin pozisyonlarını terk etmesinden faydalanarak Suriye ile yapılan ateşkes anlaşmasıyla oluşturulan tampon bölgeyi aşarak Hermon Dağı’nın (Cebel eş Şeyh) Suriye tarafını işgal etmesi, İsrail’in gerçek niyetinin Suriye’de istikrarı arzulamadığının bir göstergesidir. Bu arada ABD’nin de aslında kendisinin kurduğu ve desteklediği DEAŞ’ı bahane ederek Suriye’deki pozisyonunu korumaya çalışması bizlere Irak’ın üçe bölünmesi sendromunu hatırlatmaktadır” dedi.
"Suriye’nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısı mutlaka korunmalıdır"
Erbakan, Suriye’de bundan sonra kurulacak yönetimin adalet ve kapsayıcılık ilkelerine dayalı olması gerektiğinin altını çizerek, “Suriye’de olası hükümet krizi ve otorite boşluğu büyük bir kaosa zemin hazırlayacak ve bu durum da İsrail’in Siyonist yayılmacı emellerine fayda sağlayacaktır. Suriye’de bu saatten sonra Suriye’nin bölünmesi için çalışacak olan tüm dış aktörlere karşı engelleyici rol oynayabilecek, tüm etnik kökenden Suriyeliye eşit mesafede durabilen, adaleti önceleyen, her etnik ve mezhepsel kökenden Suriyelinin yer aldığı, böylelikle de ayrımcılığa yol açmayacak, başta Türkiye ve İran olmak üzere bölgedeki Müslüman ülkelerle dost ve kardeşane ilişkiler kuracak, Siyonizmin planlarına karşı bilinçli, kapsayıcı ve birleştirici bir yönetimin süratle kurulması gereklidir. Bu hükümet tarafından bütün Suriye halkı kucaklanmalı ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısı mutlaka korunmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Suriye’nin Irak gibi parçalanması, Allah korusun Türkiye ve İran’ın bölünmesini de beraberinde getirir"
Suriye’nin bölünmesinin sadece bu ülkeyle sınırlı kalmayacağını savunan Erbakan, “Suriye’nin Irak gibi parçalanması, Allah korusun Türkiye ve İran’ın bölünmesini de beraberinde getirir. Türkiye, bu kirli oyuna karşı gerekli adımları acilen atmalıdır” dedi.