İstanbul’dan gelerek Çanakkale’nin Civler köyüne yerleşen emekli müzik öğretmeni Sıdıka Tatlıgil, mesleğini köyün çocukları için değerlendirmek istedi. Tatlıgil ilk zamanlar köy çocuklarına gitar ve bağlama dersleri verdi. Daha sonra Tatlıgil’e köyün yetişkinleri de başvurarak kendilerinin de kurs almak istediklerini söyledi.
Çanakkale Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile irtibata geçen Tatlıgil, ’Gelecek Geçmişi ile Buluşuyor’ isimli projeyi sundu. Daha sonra gerekli onayı alan Tatlıgil ve kursiyerleri hafta içi her akşam 2 saat boyunca çalışıyor.
Taşımalı sistemden dolayı kapanan Civler İlkokulunun bir sınıfını tamir edip boyadıktan sonra kursiyerler derslere başladı. 6’sı çocuk, 6’sı yetişkin erkek, 13’ü kadın olmak üzere toplam 25 kursiyerin bulunduğu koroya kursiyer olmayan köylüler de katılım gösteriyor.
Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü himayesinde Çanakkale Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü olarak, 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılında Civler köyünde bir eğitim başlatmak istediklerini belirten Çanakkale Halk Eğitim Merkezi Müdürü Yasemin Topçu Şenol, "Sıdıka Tatlıgil öğretmenimiz buraya yerleşmiş ve birlikte çocuklarla başladık. Çocuklara gitar ve saz kursuyla başladık. 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılında da bunu projeye çevirmek istedik. 2 yıl önceki etkinliğimizde gençlerin konserinde, yetişkinler bizden böyle bir şey talep ettiler. Biz de niye olmasın dedik ve onlara bu eğitim fırsatını vermek istedik. Tabi Sıdıka Tatlıgil öğretmenimiz önderliğinde şu an kapanmış bir okul, Civler köyü ilkokulu. Öğretmenimiz ve eşi tadilat yapıyorlar, düzenliyorlar ve burayı eğitim hane haline çeviriyorlar ve biz bunun devamının da gelmesini istiyoruz. Bu binanın tamamen köye ait bir eğitim hane olmasını istiyoruz" diye konuştu.
"Gelecek Geçmiş ile Buluşuyor projesi hem gençlerimiz saz, gitar çalıyorlar. Erkeklerimiz saz çalıyor, kadınlarımız söylüyor" diyen Şenol, "Masallar anlatıyorlar, geçmişte yaşadıklarını anlatıyorlar. Güzel bir etkinlik oldu, biz de çok mutluyuz o anlamda, kurumumuz adına da, Milli Eğitim adına da. Toplamda 30 saate yakın ders veriyoruz. 25 öğrencimiz var, bunun 6’sı çocuk, 6’sı erkek yetişkin geri kalanı da bayan ağırlıklı. Ancak kayıtsız olan öğrencilerimiz de gelmeye başladı, kayıtsız olan kursiyerlerimiz de başladı gelmeye. Bu da bizi mutlu ediyor tabi, 25 kişi ile başladık bugün burada daha da kalabalığız daha da devam edecek" şeklinde konuştu.
Şenol, "17 Kasım 2017 tarihinde başladı bu yılki 2017-2018 eğitim-öğretim yılında başladı, yazın bitecek Haziran döneminde. Tabi köylülerimizin de tarla işleri, hayvanla uğraşıyor zaten köylümüz çoğalmadan bitireceğiz Haziran sonunda. Tabii yine bir etkinlikle bitireceğiz, yine bir faaliyetimiz olur. Köy kahvemiz var, köy meydanında inşallah Sıdıka hanım ve öğrencilerimize birlikte planlama yaparız" dedi.
"BURASI ONLARI İÇİN BİRAZDA BULUŞMA YERİ OLDU"
İstanbul’dan Civler köyüne tesadüfen gelip yerleştiğini söyleyen emekli müzik öğretmeni Sıdıka Tatlıgil ise, var olan mesleğini buralarda da değerlendirmek istediğini belirtti. Tatlıgil, "İlk geldiğim yıl çocuklarla bir gitar, bağlama kursu yaptı. Çok sağ olsunlar ilgi gösterdiler, şehir çocuklarından daha çok ilgi gösterdiler. Daha sonra ikinci sene aşağıdaki okulda çalıştık. O arada yetişkinlerden talep gelmeye başladı, keşke bize de verseniz diye" dedi.
Kendisinin bununla beraber Çanakkale Halk Eğitim Merkezine böyle bir projeyi sunduğunu ve uygun görüldüğünü ifade eden Tatlıgil, "Halk Eğitim bünyesinde burada bir ses eğitimi kursu açtık, bir de bağlama eğitimi kursu açtık. Ama aynı zamanda biz burada eskiden eğlencelerde giyilen giyimler, söylenilen maniler hatta çocukların oyuncakları projeyi bu şekilde de tamamlayacağız. Yani yıl sonunda bir sergi yapacağız. Hem çalacağız hem söyleyeceğiz aynı zamanda eski kullanılan aletler, giysiler, maniler varsa öyküler bunları da canlandırıp köyün geçmişini de belgelenmesini aslında bir şekilde sağlamış olacağız. Çok memnunuz genel olarak, sağ olsunlar beni içlerine aldılar, kabul ettiler, birbirimize alıştık. Burası onları için birazda buluşma yeri oldu, aslında en güzel yanı o. Çünkü köylerde bile belli bir saatte sonra televizyon izlemeye oturulduğu için çok görüşmeyen ailelerimiz de var birbirleriyle. Akşam saatlerinde yapıyoruz biz bunu. Böylece hayvanlarla ilgili işlerini, tarlayla ilgili işlerini bitiriyorlar ve burada hep bir araya gelip keyifli dakikalar geçiriyorlar. Tabii bu arada iletişimde de birtakım daha güzel şeyler yakalayabiliyorlar" dedi.
Tatlıgil, "Burada bağlama, darbuka, def, kaşık kullanıyoruz. Bir de halk türkülerini özellikle Çanakkale türkülerini öncelikli çalışıyoruz ama istedikleri şeyler oluyor şu türküyü çalışabilir miyiz diye onu da alıyoruz repertuvarımıza böylece çalışıyoruz. Keşfedilmemiş yeteneklerimiz var hiç hayatında darbukayı, defi eline almayanlar vardı çok güzel uyum sağladılar" ifadelerini kaydetti.
Koroda darbuka çalan Şerife Ayşe Gülter ise, "Geldik buraya, çalıyoruz eğleniyoruz. Gün içinde evde oturuyorum başka işe gidemem ki. Çocukluğumdan çalarım" dedi.
(İHA)