Kayseri
Evereklioğlu, AA muhabirine, bazı ameliyatlar veya yüz felci gibi nedenlerle bazen göz kapaklarının kapatılamadığını ve gözlerin açık kalabildiğini söyledi.
Bu durumda saf altından faydalandıklarını belirten Evereklioğlu, hastaların göz kapaklarına, belirlenen ölçülerde göz yapısına uygun 24 ayar altın yerleştirdiklerini ve bu tedavi yönteminden olumlu sonuç aldıklarını ifade etti.
Göz kapağı içine takılan altınla hastaların rahat bir yaşam sürdüğünü anlatan Evereklioğlu, bu sayede hastaların gözlerini normal olarak açıp kapatabildiklerini dile getirdi.
"Altınlı bir göz oluyor"
Evereklioğlu, şunları kaydetti:
"Bazı ameliyatlardan sonra ya da ileri yaşlarda yüz kaslarımızı uyaran sinirlerin felcinden dolayı insanlar tek gözünü ya da iki gözünü birden kapatamayabiliyor. Biz buna yüz felcine bağlı göz kapaklarını kapatamama deriz. Bunun çok bilinmeyen bir tedavisi mevcut. Göz kapaklarına, özellikle üst kapağa altın parça takıyoruz. Kapak o kadar kapanmaya müsait ki altının ağırlığı kapanma için yeterli gücü oluşturuyor. Hastalarımız, göz kapağına taktığımız altın sayesinde gözünü kapatabiliyor. Altınlı bir göz oluyor. Altın, ağırlık etkisiyle kapağı aşağı doğru çekiyor ve kişi gözünü kapatabiliyor. Altını, hastanın yüz felcinin miktarına bağlı olarak bazen geçici, bazen kalıcı olarak takıyoruz. Geçici durumlarda göz kapağı normal görevini yerine getirmeye başlayınca altını çıkarıp hastaya veriyoruz."
Ameliyatın yaklaşık 25 dakika sürdüğünü anlatan Evereklioğlu, göz kapağına altın takıldıktan sonra hastanın normal yaşantısına devam edebildiğini dile getirdi.
Evereklioğlu, her hasta için farklı ağırlıkta altın kullandıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Burada bizim metal ayarlama ölçeklerimiz var. Kaç gramla kapak yeterince kapanabiliyorsa minimumunu hesaplıyoruz. Minimum hangisiyle kapanabiliyorsa o kadarı yeterli oluyor. Kuyumcuya nasıl imal etmesi gerektiğini anlatıyoruz. Bu, yapılacak kapağa göre eğri imal edilir. Üstünde de 3 delik olur, o deliklerden dikişle kapağa dikilir."
Hastaların bu tedaviyi duyduklarında şaşkınlık yaşadığını belirten Evereklioğlu, bu tedavi için genelde 1-2 gram altın kullandıklarını ifade etti.
Kuyumcu İbrahim Eser de kendilerinden istenen ölçüde altını göz için uygun hale getirdiklerini söyledi.
İşlemlerde önemli noktalar olduğunu belirten Eser, "Birincisi 24 ayar has altın olacak. İstenen ölçülerde ve gramda olacak. Bu, göz kapağının içerisine yerleştirileceği için hiçbir çıkıntısı, sivri parçası olmaması lazım. Göz kapağının anatomik yapısına uygun olması gerekiyor. Biz o ölçülerde yapıp hastalara teslim ediyoruz." dedi.