İstanbul
Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü, güncel teknolojik gelişmeleri takip etmek ve ihtiyaç duyduğu teknolojilere ilişkin görüşme yapmak amacıyla 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF'23) yerini aldı.
Genel müdürlüğün standında katılımcılara, gümrük kapılarında kullanılan x-ray ve diğer sistemler hakkında bilgiler verildi.
Kaçakçılıkla mücadelede kullanılan "dedektör köpek"lere katılımcılar büyük ilgi gösterdi.
ASELSAN ve HAVELSAN ile görüşmeler yaptık
Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Proje ve Teknik Sistemler Dairesi Başkanı Zeynep Gökçen Onay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savunma sanayi fuarına katılmaktan dolayı mutlu olduklarını ifade ederek, IDEF'e 2. kez katıldıklarını bildirdi.
Gümrüklü sahalarda kaçakçılıkla mücadele eden tek adli kolluk birimi olduklarına vurgu yapan Onay, gümrük muhafaza memurlarının kaçakçılıkla mücadele ederken teknolojinin tüm imkanlarını kullandığını söyledi.
Onay, IDEF'23'te amaçlarının güncel teknolojileri takip etmek olduğunu belirterek, "Kurumumuza gümrük kontrollerini hızlandırmak amacıyla neleri entegre edebiliriz? Bunları araştırıp öğrenmek ve döndüğümüz zaman da ilgili irtibatları kurarak yeni teknolojileri edinmek istiyoruz." dedi.
Fuar kapsamında ASELSAN ve HAVELSAN ile görüştüklerini bildiren Onay, diğer firmalar ile de vücut tarama sistemi, plaka tanıma sistemi, araç altı görüntüleme sistemi ve bunların geliştirilmesi gibi konularda temasta bulunduklarını anlattı.
Onay, IDEF'23'te hem Ticaret Bakanlığı ile Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü'nü tanıttıklarını hem de edinebilecekleri teknolojiler için firmalarla bir araya geldiklerini söyledi.
Yıl sonuna kadar 7 sistem daha kurulacak
Zeynep Gökçen Onay, gümrük kapılarında x-ray tarama sistemlerini özellikle kullandıklarını bildirdi.
Asli görevlerinin kaçakçılıkla mücadele etmek olduğunu, bunu yaparken de ticaretin hızını kesmek istemediklerini ifade eden Onay, "Dolayısıyla sahadaki gümrük muhafaza memurlarının fiziki aramaları gerçekleştirmeden müdahalesiz kontrolü sağlaması için son teknoloji x-ray araç ve konteyner tarama sistemleri kullanıyoruz." dedi.
Onay, şu anda kullanılan yarı sabit araç ve konteyner tarama sisteminin yerli ve milli imkanlarla geliştirilip üretildiğini söyledi.
Sistemin ilk defa 17 Ağustos 2022'de Alsancak Limanı'na kurulduğunu anımsatan Onay, sahadan aldıkları olumlu geri bildirimler sayesinde sistemin seri üretilmesi için Savunma Sanayii Başkanlığı ile protokol imzaladıklarını bildirdi.
Alsancak Limanı ve Habur Gümrük Kapısı'nda toplamda 3 adet yarı sabit tarama sistemi kullanıldığını belirten Onay, sistemin yaygınlaştırılması aşamasında olduklarını ifade etti.
Onay, Öncüpınar ve Kapıkule Gümrük Kapısı'nda da toplamda 3 sistemin kurulumunun devam ettiğini bildirdi. Daha sonra Sarp Sınır Kapısı ile Mersin Limanı'nda da kurulum yapılacağını aktaran Onay, yıl sonuna kadar 7 adet sistemin kurulumunun 4 gümrük kapısı ve 1 limanda tamamlanmış olacağını söyledi.
Onay, sistem sayesinde ışınların geçtiği kalınlığın arttığını, sistem ile 35 milimetre çeliğin ardının görülebildiğini kaydetti. Sistemin daha ince telleri de görünür hale getirdiğini ifade eden Onay, sistemin görüntü kalitesinin eski sisteme kıyasla çok iyi olduğunu vurguladı.
Onay, sistemin sunduğu bu fayların memurların analiz sürelerini kısalttığına işaret ederek, hedeflerinin gümrüklü sahalarda kullandıkları tüm x-ray sistemleri yerli ürünle değiştirmek olduğunu belirtti.
Bu sistemlerin ithal edildiğini bildiren Onay, kaynağın dışa gitmemesi için kullanım ömrü dolan sistemleri yerlileri ile değiştirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Yerli ve milli teknolojinin geliştirilmesini istiyoruz
Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Proje ve Teknik Sistemler Dairesi Başkanı Onay, yerli ve milli teknolojinin geliştirilmesi için Bakanlık olarak çaba sarf ettiklerini söyledi.
Hedeflerinin devlet parasının yurt içinde kalmasını sağlamak olduğunu belirten Onay, şunları kaydetti:
"Bu sistemler yurt dışından ithal edilen sistemler. Dünyadaki üreticisi çok az. Becerdiğimizi düşündüğümüz en önemli şey; ülkemizin de bu üreticilerden birinin arasına girmiş olması. 5-6 tane ülkenin üretebildiği bir sistemi artık Türkiye de üretebiliyor. Biz bunları sahalarda kullanabiliyoruz. Bunun yanı sıra ürün çeşitlendirmesiyle de kullandığımız ürünleri yerli muadilleriyle değiştirmiş olacağız ve harcadığımız para ülke içinde kalmış olacak."