Johannesburg
Johannesburg şehir merkezindeki Marshaltown semtinde dün sabah saatlerinde çıkan yangında şimdiye kadar en az 74 kişi öldü, 250'den fazla kişi yaralandı.
Çoğunlukla Güney Afrikalı öğrenciler ve yoksullar ile yabancı uyruklu kişilerin yaşadığı semtte çıkan yangın, Güney Afrika'nın en büyük şehrinde kamu yahut vakıf binalarında yaşanan "kaçak bina kiralama" sorununu gözler önüne serdi.
Johannesburg, en yüksek suç oranlarına sahip bölgelerden
Afrika'nın ticaret ve finans merkezlerinden Johannesburg, Güney Afrika ve bölge ülkelerden yoğun göç alan şehir olma özelliği taşıyor.
Yaklaşık 6 milyon nüfusa ev sahipliği yapan kentin merkezi, New York'un Manhattan bölgesini andıran, çok katlı yüksek binalara ev sahipliği yapıyor.
Büyük çoğunluğu finans ve ticaret merkezlerine ev sahipliği yapılmak üzere apartheid döneminde inşa edilmiş binalardan oluşan bu bölge, bugün çok sayıda yoksul Güney Afrikalı ve yabancı uyruklu kişiler için ucuz konaklama imkanları barındırıyor.
Şehir merkezi, ticaret ve finans merkezi olma özelliğini sürdürse de bugün Güney Afrika'da ve dünya genelinde en yüksek suç oranlarına sahip bölgelerin arasında gösteriliyor.
Bina kaçakçılığı sorunu
Bölgede terk edilmiş halde çok sayıda kamu ve vakıf binası bulunuyor. Bu binaların önemli bölümü, bu yapıları işgal eden organizasyonlar tarafından kiralanıyor.
Kira ücretlerinin hayli yüksek olduğu şehirde genellikle yoksul kesim ve öğrenciler tarafından tercih edilen bu binaların çoğu sivil yerleşime uygun gözükmüyor ve son derece bakımsız halde.
En az 74 kişinin yaşamını yitirdiği bina da bunlardan birisi. Delvers Caddesi üzerinde bulunan bu binada düne kadar 500'den fazla kaçak yerleşimci yaşamını sürdürüyordu.
Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, olay yerini ziyaretinde yaptığı açıklamada, şehir içindeki binaların kaçak şekilde kiralanması sorununun ele alınması gereken bir mesele olduğuna dikkati çekerek, "Bu bina, daha önce kadın ve çocukların barınması için kullanılıyordu. Kira sözleşmesi sona erdiğinde işgal edildi." ifadelerini kullanmıştı.
Ramaphosa, yaşanan trajediyi "benzeri görülmemiş bir olay" olarak tanımlayarak, çocukların da hayatını kaybettiği bu olayın bir uyanışa vesile olması gerektiğini belirtmişti.
"Boş binalar, işgal edilmek için kolay hedefler olarak öne çıkıyor"
Güney Afrika'nın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından (STK) Hope SA Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Namritha Sivsanker, AA muhabirine, bölgede yaşayanların çoğunlukla yabancı uyruklu kişiler olduğunu belirterek, "İnsanlar, genellikle ucuz olduğu için buraları tercih ediyor. Yanan binanın da illegal yerleşim yerlerinden biri olduğunu düşünüyoruz çünkü terk edilmiş bir bina." dedi.
Sivsanker, bölgedeki binaların çoğunun yasa dışı şekilde işgal edildiğine dikkati çekerek, "Boş binalar, işgal edilmek için kolay hedefler olarak öne çıkıyor. Kimse sorumluluk üstlenmiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Johannesburg Büyükşehir Belediye Başkanı Kabelo Gwamanda da gazetecilere yaptığı açıklamada, yanan binanın kaçak yerleşim yerlerinden olduğunu belirterek, " Burada yaşayanların burada bulunmaması gerekiyordu." dedi.
"İnsanlar, camlardan atlıyordu"
Yanan binadan canlı kurtulmayı başaran 400'den fazla kişi, kış mevsimini yaşamakta olan Güney Afrika'da sokakta kaldı.
Yangının ilk anına tanıklık eden mahalle sakinlerinden Mac Makwela, olay anını anlatırken "Çığlıklar eşliğinde uyandım. Pencereden baktığımda devasa alevler gördüm, insanlar camlardan atlıyordu." dedi.
Binada yaşayanların Güney Afrikalı ve yabancı uyruklulardan oluşan karışık bir grup olduğunu söyleyen Makwela, "Aralarında işçiler, öğrenciler hatta çocuklar vardı." ifadesini kullandı.