Ankara
Çiçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremden önce Antakya ilçesindeki General Şükrü Kanatlı Mahallesi Türkmen Başı Caddesi'ndeki Bedi Uçar Apartmanı'nda eşi Delal Çiçek ile yaşadığını belirtti.
Kahramanmaraş merkezli deprem esnasında dairelerinde olduğunu kaydeden Çiçek, sarsıntı meydana geldikten saniyeler sonra oturdukları binanın tamamen yıkıldığını anlattı.
Çiçek, depreme uyurken yakalandıklarını belirterek, "Deprem anında kendimi gardırop ile karyola arasına attım. Eşime de öbür tarafa geçmesini söyledim ama o gitmemiş, yatağın üzerinde kalmış." dedi.
Bu sırada binanın yıkıldığını ifade eden Çiçek, "Yanına sığındığım gardırop beni korumuş. Ayaklarımı serbest oynatabiliyordum. Duvarlar karyolanın üzerine düşmüş." diye konuştu.
"Yaşamam gerçekten bir mucize"
Çiçek, bina yıkıldığında hayatta kalma ümidini kaybettiğini dile getirerek, şunları anlattı:
"Yaşamam gerçekten bir mucize. Enkazın altındayken bir ışık gördüm, orayı eşerek büyük delik açtım. Sesleniyordum, bağırıyordum kimse duymuyordu. Ben onları duyuyordum ama onlar beni duymuyordu. Sonra iki kız geldi, galiba enkazın üzerine çıkmışlar. Ben de 'imdat' diye bağırdım. Sonra onlar beni duydu, 'neredesin' diye sordular. Ben de bulunduğum yeri anlatmaya çalıştım."
Daha sonra kızlardan su istediğini söyleyen Çiçek, "Kızlar gidip su getirdi, AFAD'a haber vereceklerini söylediler. Sonra gittiler ama geri gelmediler." dedi.
"Enkazdan çıkamayacağımı düşündüm"
Çiçek, gece boyunca havanın çok soğuk olduğunu ve yağmur yağdığını belirterek, "Üşümemek için insanlar gidince açtığım büyük deliği yastıkla kapatıyordum. Donmamak için parmaklarımı oynatıyordum, durmadan çeviriyordum. O sırada enkazdan çıkamayacağımı düşündüm ama çok şükür kurtuldum." ifadelerini kullandı.
Yaşananların ardından kurtarma ekiplerinin kendisine ulaştığını anlatan Çiçek, "Allah onlardan razı olsun. Ben çıkamıyordum, ayaklarımın bir kısmı gardırobun altına girmiş, benim altımı eştiler ve beni çıkardılar." dedi.
Mehmet Çiçek, eşinin ise hala enkaz altında olduğunu söyledi.