Her yıl 1.5 milyon yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince Mahallesi’ndeki St. Jean John Baptist Kilisesi içindeki havuzun içerisine dilek amacıyla atılan yerli ve yabancı madeni paralar, krize neden olmuştu. Paraların akıbetini araştırmak için İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü de harekete geçerken, herkesin merak ettiği soru ise, "Havuzdan çıkan para ne kadar ve parayı kim alıyor" olmuştu.
"MİLYON DOLARLAR GİBİ RAKAMLAR DEĞİL YILLIK 5-6 BİN BİR GELİRİ VAR. BURANIN GELİRİ BANA AİT" Konuyla ilgili işletmeci Yonca Sengel ilk kez konuştu. İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulunan Sengel, havuzdan yılda 5-6 bin TL para çıktığını söyleyerek gelirin kendisine ait olduğunu açıkladı. "Hiçbir kaçak iş yapmıyorum. Zaten vergi mükellefiyim; tüm gelirlerimin vergisini beyan ettim" diyen işletmeci Sengel, "Öncelikle bu olaydan dolayı çok üzüldüğümü belirtmek isterim. Böyle bir zan altında kalmak beni gerçekten çok üzdü. Burası kilisenin yeri değildir. Ben burayı şahıstan kiraladım ve mülkiyeti bana aittir. Ben kendi sınırlarım içinde bu havuzun vergisini de ayrıca ödemekteyim. Hiçbir kaçak iş yapmıyorum. Zaten vergi mükellefiyim; tüm gelirlerimin vergisini beyan ettim. Havuzdan dendiği gibi aşk çeşmesindeki gibi milyon dolarlar gibi rakamlar değil yıllık 5-6 bin bir geliri var; çoğu yabancı cisim. İnançlara göre; yüzükler, patikler, çocuğu olmayanların attığı birçok şeyler, dilekler bu inançlara karşı çıkmamız mümkün değil. Biz ne kadar orada ’yabancı cisim atmayın’, ’elinizi sokmayın’ diye uyarıda bulunmuş olsak bile bu inanca saygı duyuyoruz. Dilekleri kabul olan insanlar hatta tekrardan gelip bizlere minnet duygularını belirtiyorlar. Buranın geliri bana ait" dedi.
"MÜLKİYETİ BELEDİYEYE GEÇECEK ŞAHISTAN" Havuzun kamulaştırılmasıyla ilgili de konuşan işletmeci Sengel, şöyle devam etti: "’Paraları köye bağışladım’ diye ben hiçbir zaman böyle bir şey söylemedim. Benim kiraladığım yerin içinde ve vergisini de ödüyorum vergi mükellefiyim sonuçta. Kendi inançlarım doğrultusunda sadece bağışlar bulunduğunu söyledim. Ben ’buranın gelirini alıp da köy muhtarlığına veriyorum veya köye bağışta bulunuyorum’ gibi kelime hiçbir zaman kullanmadım. ’Kamulaşma süreci bitmek üzere’ diye başkanımız da bugün açıkladı. Yaklaşık iki haftalık bir süreç içerisinde mahkemeleri bitiyormuş. Bundan sonra sanırım belediyeye bağlı olarak çalışmış olacağız. Mülkiyeti belediyeye geçecek şahıstan. Kilise ayrı bir yerde, havuz ayrı bir yer. Dilek havuzu tescilli bir yapıdır, yıkılması herhangi bir şekilde söz konusu değildir. Burası zaten Anıtlar Kurulu tarafından restorasyon geçirdiğinde de havuz tamiri ve düzenlemesi yapılmıştır."
"BİZLER DE PARAYI ÖDEYİP BURAYI KAMULAŞTIRACAĞIZ" Öte yandan, Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı, havuzun kamulaştırma sürecinin başlatıldığını duyurmuştu. Bakıcı, süreci anlatarak, şöyle konuşmuştu: "Şu anda bulunduğumuz alan özel mülkiyet; 279 ada bir parsel hemen kilisenin yanında yer alıyor. Kilisenin mülkiyeti kamuya ait. 2014 yılında havuzun bulunduğu alan için kamulaştırma kararı aldık. 205 bin TL bedel bildirdik, aile buna itiraz etti, dava açtı. Geçen hafta mahkemeden karar çıktı, 830 bin TL paraya mahkeme kamulaştırma kararı verdi. Bunun 205 bin TL’si derhal karşı tarafa ödenecek, geriye kalanı emanete alınacak. Kamulaştırmanın tamamlanmasına yaklaştık. Bizler de parayı ödeyip burayı kamulaştıracağız. Süreç artık tamamlanmak üzere. İzmir Valisi ile görüştük. Kültür Varlıkları Fonu’ndan destek alacağız. Havuzda biriken paranın akıbeti de sağlam olarak belli olacak. Burada bu alanla ilgili konunun esas muhatabı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü ve Müzeler Genel Müdürlüğü. Biz de bu konuda kamulaştırma yapıp buradaki havuzda toplanan paranın her koşulda kamuya geçmesini sağlayacağız. Para belediyeye bırakılırsa memnun oluruz. Şu ana kadar belediye buradan hiç para almadı; çünkü burası özel mülkiyet. Bunu almamız doğru değil. Bu alanla ilgili tasarrufu elinde bulunan kişi, parayı alıyordur" diye konuştu. (Ali Rıza Çelebi - Nilüfer Öztürk Silay /İHA)