Iğdır
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta yaşanan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Malatya'ya giderek arama kurtarma çalışmalarına katılan Iğdır Üniversitesi Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölümündeki akademisyen ve öğrencilerden oluşan 15 kişilik ekip, yaşadıklarını unutamıyor.
Deprem bölgesindeki çalışmalarını tamamlayıp ekip arkadaşlarıyla kente dönen Iğdır Üniversitesi Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölümü Öğretim Görevlisi Çetin İzgi, AA muhabirine, Rektör Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma'nın talimatıyla ekiplerini toplayıp Malatya'ya gittiklerini söyledi.
Iğdır Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ile koordine halinde çalışma yaptıklarını ifade eden İzgi, "Gider gitmez enkazın başına gittik ve durmadan çalıştık. Ekip olarak 3 kişiyi canlı çıkardık. İlk günden itibaren 7 gün boyunca aralıksız arama kurtarma çalışmalarına destek verdik." dedi.
İzgi, arama kurtarma çalışmalarında Çinli bir ekiple entegre olduklarını belirterek, bu profesyonel ekipte termal cihazın bulunduğunu dile getirdi.
"Çinli ekip biraz tereddüt etti"
Cihazla bir binadan görüntü ve ısı aldıklarını anlatan İzgi, şöyle konuştu:
"Binanın etrafında bir analiz yaptık, nereden girebiliriz diye düşündük. Bir alan bulduk ama yan bina sıkıntılıydı, kolonlarında sıkıntı vardı. Çalışma yaptığımız binanın en ufak bir artçıda bile düşme ihtimali vardı. Çinli ekip biraz tereddüt etti, 'Biz dış güvenliğimizi almadan buraya personelimizi sokmak istemeyiz.' dediler. Biz arkadaşımla buraya kendimiz gireceğiz, bu canlıyı buradan alacağız başka yolu yok dedik. Çinlilerden yer tespitini aldık ve orada 4 saatlik çalışma sonunda bir vatandaşımızı canlı çıkardık. Çinli ekip geldi ve bize sarıldı, 'Sizdeki bu cesaret, bu yüce gönüllülük hiçbir millette yok.' dedi."
Akademisyen ve arama-kurtarma uzmanı Özal Kaya da afetin yaşandığı ilk saatlerden itibaren devletin bütün imkanlarını seferber ettiğini ifade ederek, "AFAD, itfaiye ve sivil toplum kuruluşları, sivil halktan arama kurtarma eğitimi almış vatandaşlar ilk saatlerden itibaren faaliyet gösterdi. Bir teyzemizi canlı şekilde çıkarırken elinde bir fener vardı, çıkardığımızda ilk yaptığı şey elindeki feneri bana uzatmasıydı. O şokun etkisiyle, karanlıkta, enkazın altında beni karşısında görünce feneri bana vermesi benim için unutulmaz bir anıydı." şeklinde konuştu.