Genç kız, annesine ısrarla hamile olmasının mümkün olamayacağını, çünkü hiç bir erkekle bu sonucu doğuracak kadar yakın temasta bulunmadığını iddia etti.
Fakat zaman geçtikçe kızın karnı büyümeye devam etti. Diğer belirtilerde de değişiklik olmadı. Annesi, 'Bu yaşta kepazelik bu' dese de kız hala hamile olmadığını söyledi.
Sonunda anne küçük bir kasabada yaşıyor olmalarına rağmen çıkacak söylentileri göze alarak kızını hastaneye götürdü. Ancak çekilen ultrasondan sonra kızın inkarlarında samimi olduğu anlaşıldı.
Çünkü karnında son derece büyük boyutlara ulaşmış bir tümör tespit edilince şişkinliğin ve diğer belirtilerin asıl sebebi ortaya çıktı. Genç kız, vakit kaybetmeden, apar topar ameliyata alındı.
Doktorlar, genç kızın karnını açtıklarında gördükleri manzara karşısında şok olmuşlar. Çünkü tümör sanılan şeyin kocaman bir ahtapot olduğu ortaya çıktı. Üstelik hayvan canlıydı.
Olayın aslı sonradan anlaşıldı. Kız, üç-dört ay önce ailesiyle birlikte okyanus kenarındaki bir kasabada tatil yapmış. Ahtapot yumurtaları da mikroskobik boyutlarda olduğundan milyonda bir olacak olay genç kızın başına geldi.
Kız muhtemelen yüzerken yuttuğu sularla beraber bu yumurtalardan yutmuş. İşte bunlardan biri de milyonda bir görülecek biçimde de olsa, kızın vücudunun içinde yaşamayı, hatta büyüyüp gelişmeyi başarmış.