Bu anketin sonuçlarına göre Avrupa’da ve Türkiye’de kullanıcılar için en büyük endişe kaynağının online hesap hırsızlığı olduğu ortaya çıktı.
Anket sonuçlarına göre, Türkiye’de hesapların ele geçirilmesi (%54) ve şifrelerle gizli bilgileri çalmak üzere tasarlanmış kötü amaçlı yazılımların (%57) ile en büyük iki endişe kaynağı oldukları ortaya çıktı. Hesaplarından para kaybetme endişesi taşıyan %57'lik kesim ile finansal tehditler üçüncü sırada gelirken, yine hesap bilgilerini hedef alan kimlik avcılığı e-postaları ve web siteleri dördüncü sırada yer aldı.
Kimlik bilgilerini çalmak amacıyla tasarlanmış tehditler de kullanıcıların en aşina oldukları tehditler arasında. Ankete katılanların %86'sı hesapların ele geçirilmesi, kimlik avcılığı ve şifreleri yakalayan zararlı yazılımların farkında. Bu da kullanıcılar tarafından en iyi bilinen ve en endişe verici çevrimiçi tehdidin dijital kimlik hırsızlığı olduğunu göstermekte.
Kullanıcılarda en az endişe uyandıran tehditler ise DDoS saldırıları ve küresel casusluk kampanyaları. Bunun nedeni bu tür siber saldırıların öncelikle şirketleri hedef alması ve sıradan kullanıcıları nadiren tehdit etmesi olabilir. Katılımcıların sırasıyla %29'u ve %27'si bu tehditlerden haberdar dahi değil.
Dörtte biri fidye yazılımından haberdar değil
Anket sonuçları tarafından vurgulanan endişe verici bir sonuç da kullanıcıların %28'inin fidye yazılımı tehdidinden bihaber oldukları gerçeği. Oysa ki, bilgisayarlardaki dosyaları şifreleyen ve şifre çözme anahtarı için para talep eden yeni kötü amaçlı programlar her geçen gün daha sık karşımıza çıkıyor. Örneğin Kaspersky Lab uzmanları son olarak, Tesla Crypt Trojanı'na yapılan yeni bir değişiklikle her kurbandan 500$ talep eden bir tehditle karşılaştıklarını bildirdi.
Web kamerasına ulaşmak isteyen yazılımlarda da farkındalık az Web kamerasına erişmek için oluşturulan reklam yazılımları ve kötü amaçlı uygulamalar kullanıcıların farkında oldukları ama endişe duymadıkları tehditler arasında yer alıyor. Ancak, bu programlar göründüklerinden daha tehlikeli: siber suçlular, web kamerası aracılığıyla kullanıcıları izleyebilir ya da gizli bilgilere kulak misafiri olabilirler, yahut kurbanlarına şantaj yapmak için videoklipler kullanabilirler ve çok daha tehlikeli programlar yerleştirmek için reklam modüllerinden faydalanabilirler.
Yani anket sonuçları, kullanıcıların birçok siber tehdidi hala hafife aldıklarını gösteriyor. İlginç olan, Türkiye’de ankete katılanların %48'inin çevrimiçi tehditlerin sayısında önemli bir artış olduğunun farkında olması, ancak bu kişilerin yalnızca %27'sinin bir siber tehdit tarafından hedef alınabileceklerine inanması.