Allahü Teala’nın Beytullahın’da en nasipliler, baba kucağında tavaf ederek gözlerini dünyaya açanlar.
Kabe-i Muazzama’da çocuk olarak bulunmak, zamanın belki de en güzel anları. Çünkü Harem bölgesinde, nefsinizin istediği bir haram, aklınızdan geçtiğinde günah olarak ahiret hesabınıza kaydediliyor. Ancak çocuklar, Kabe’de günahsız olarak tavaflarını yapıyorlar. Küçük yaşta Kabe’yi tavaf edenlerin, zeki oldukları, akıcı konuşmaları ve ibadetlere ilişkin detaylı bilgilere daha küçük yaştan vakıf olmalarından anlaşılıyor. Babalarının kucağında tavaf eden bebeler ise, etrafa saçtıkları gülücükler ile geleceğin ışığı olarak ilgileri topluyor.
Konuştuğumuz her ebeveynin, ‘Zor olmadı mı? sorumuza verdiği cevap, her zaman aynı oluyor. “Rabbim büyük kolaylık verdi, hiçbir zorluk hissetmedik. Emzirmeleleri de, uyumaları da hepsi düzene girdi, bütün terslikler Mekke’i Mükerreme’de bitti” diyorlar. Kabe’ye girişte çocuklara hiçbir sınırlama yok. Onlar geçiş üstünlüğüne sahipler. Sabi (günahsız) olmaları, anne ve babaları içinde kapıların hemen açılmasını sağlıyor. Çocuk ağlama sesi Kabe’de hiç yok. Onlar tavaf ederken, Beytullah’tan sonra gözünüze çarpan, minik ellerin hareketi ve küçük yüzlerin tebessümüdür.
Zorluklara göğüs gererek bebeği ile mukaddes yolculuğa çıkan anne ve babalar, büyük lütuf ile dönüyorlar memleketlerine. Bu sene Diyanet İşleri Başkanlığı bir lutüf daha ekleyerek, çocuklar için bir eğitim merkezi hazırladı. 6 görevli 2 ile 12 yaş arası hacı çocuklarına Dar Hadi Otel’deki kreş kısmında güzel eğitim veriyorlar. Yeme-içme adabından, dualara, ilahilere kadar yeni bilgiler öğretiyorlar. Burada da güzel vakit geçiren minikler, güzelce nasiplenip memleketlerine dönüyorlar.