?>

Kanlı 12 Eylül darbesinin üzerinden 43 yıl geçti

Türkiye demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yer alan darbe sürecinde 650 bin kişi gözaltına alındı, açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi için idam cezası istendi.

Gündem - 1 yıl önce

Ankara

Türkiye demokrasi tarihine kara leke olarak geçen 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 43 yıl geçmesine rağmen geride bıraktığı acılar ilk günkü tazeliğini koruyor.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, idam, kötü muamele, insan hakları ihlalleriyle anılan 12 Eylül'e giden sürecin hazırlıkları yaklaşık 4 ay sürdü.

Kod adı "Bayrak Harekatı" olarak belirlenen darbe planının uygulanması için ordu komutanlarına 11 Temmuz 1980 günü saat 04.00'te harekete geçilmesi emri verildi.

Ancak Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki hükümetin 2 Temmuz'da güvenoyu almasıyla darbeciler bu planı erteledi.

Tarihler 12 Eylül'ü gösterdiğinde, Türkiye demokrasisine darbe vuracak plan, sabaha karşı uygulandı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluşan darbeci Milli Güvenlik Konseyi, bütün yetkileri ele aldı.

Anayasayı kaldıran darbeciler, ardından TBMM'yi lağvederek antidemokratik faaliyetlerine hız verdi.

Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildikten sonra sivil toplum kuruluşlarını hedef alan darbeciler, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki dernekleri kapattı.

Siyasi partilerin kapısına kilit vuran darbeciler, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne göndererek siyasi yasak getirdi.

"Asmayalım da besleyelim mi?"

Antidemokratik uygulamalarına her gün yenisini ekleyen darbeciler, acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek idam kararlarına da imza attı.

Takvimler 9 Ekim 1980'i gösterdiğinde sol görüşlü Necdet Adalı ile ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi.

Darbe öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren'e de idam cezası verildi. Eren'in idam hükmü, Yargıtay tarafından 2 kez iptal edilmesine rağmen Milli Güvenlik Konseyince onaylanan kararla ve yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde infaz edildi.

Kenan Evren'in Eren için söylediği "Asmayalım da besleyelim mi?" ifadesi, darbecilerin insan hakları ihlali konusunda sınır tanımayacaklarının itirafı oldu.

Kanlı uygulamaların yanı sıra demokrasinin askıya alındığı süreçte 650 bin kişi gözaltına alındı, 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi hakkında idam talep edildi.

Hukukun askıya alındığı o günlerde, 517 kişi ölüm cezasına çarptırıldı ve 50 kişi hakkında idam kararı yerine getirildi.

Onlarca gazeteci hakkında binlerce yıla varan hapis cezası istendi, 14 bin kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı, 30 bin kişi ise "sakıncalı" olduğu iddiasıyla işinden edildi.

Kültür ve sanat hayatının da hedef alındığı 12 Eylül'de, yaklaşık 1000 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.

Darbeciler hakkında dava

Darbeci generallerin belirlediği danışma meclisinin hazırladığı anayasa, 1982'de "güdümlü" referandumla yüzde 92'lik evet oyu aldı.

Evren ve diğer darbeciler, darbe anayasasına dahil ettikleri "geçici 15. madde" ile ömür boyu dokunulmazlık hakkı kazanarak olası bir yargılanmaya karşı önlem aldı.

Ancak "Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin yargılanamayacağına" dair geçici 15. madde, 12 Eylül 2010'daki referandumla anayasadan çıkarıldı. Böylece darbecilerin yargılanmasının önü açıldı.

Referandumdan bir gün sonra Türkiye'nin dört bir tarafından darbeciler ve onların talimatlarını uygulayanlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Bunun üzerine o dönem hayatta olan Milli Güvenlik Konsey üyelerinden Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma açıldı.

Haklarındaki iddianame, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesince 10 Ocak 2012'de kabul edilen iki darbeci, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek" ile suçlandı.

Sağlık gerekçesiyle duruşmalara katılmayan darbeci generaller, video konferans aracılığıyla yaptıkları savunmalarında suçlamaları kabul etmedi, kurucu iktidar olduklarını, mevcut mahkemelerin kendilerini yargılayamayacağını iddia etti.

Yargılamanın devam ettiği dönemde Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi yasayla kapatılınca dosya Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesine devredildi.

Mahkeme, 18 Haziran 2014'te Evren ve Şahinkaya'yı, 1979'da verdikleri muhtırayla "anayasa ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", 1980'deki darbeyle de "anayasayı tağyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül eden TBMM'yi ıskat ve cebren men" suçunu işledikleri gerekçesiyle "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezasına çarptırdı.

Mahkeme, takdiri indirimle bu cezayı "müebbet hapse" çevirdi, ayrıca 2 darbecinin rütbelerinin sökülmesine karar verildi.

Öldükleri için dava düştü

Hükmün ardından sanık avukatları, kararı temyiz etti. Dosya Yargıtay'dayken Evren, 9 Mayıs 2015'te 98 yaşında, Şahinkaya ise 9 Temmuz 2015'te 90 yaşında öldü.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi temyiz incelemesinde, sanıkların ölümleri nedeniyle davanın düşürülmesine karar verdi.

Dosyayı yeniden gören ilk dereceli mahkeme, karara uyarak düşme kararı verdi ve dosya tekrar ceza dairesine gönderildi.

Daire, yerel mahkemenin kararını bu kez de usul yönünden bozdu.

Bozma kararında, yerel mahkemenin gerekçesinde lehe olan kanunun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümleri olduğu belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtildi.

Ceza dairesinin bozma kararına yine uyan mahkeme, Evren ve Şahinkaya hakkında "kamu davasının ortadan kaldırılmasına" karar verdi.

Ayrıca Evren ve Şahinkaya'nın mal varlıklarına el konulması ve sanıkların rütbelerinin geri alınmasına "yer olmadığına" hükmedildi.

Haftanın Öne Çıkanları

Kütahya’da geleneksel gözleme etkinliği

2023-09-07 11:53 - Yaşam

Melik Ramisoğlu "Bursaspor'u 3 yıl içinde Süper Lig'e çıkarırız""

2023-09-09 22:20 - Bursaspor

Bursa'da eğlence mekanı girişinde silahlı çatışma; 1 ölü, 3 yaralı/ Ek fotoğraflar

2023-09-07 09:56 - Asayiş

Recep Günay'dan açıklamalar!

2023-09-07 18:16 - Bursaspor

Levent ve Ömer Kızıl’ın annesi Nuran Kızıl vefat etti…

2023-09-08 20:18 - Bursa

Recep Günay Yönetimine büyük tepki !

2023-09-10 17:34 - Bursaspor

Bursa'da eğlence mekanı girişinde silahlı çatışma; 1 ölü, 3 yaralı

2023-09-07 05:27 - Bursa

Doğa yürüyüşünde 3 aydır kayıp ‘Otçu Kadir’in cesedini buldu, yerini dumanla belli etti

2023-09-10 17:57 - Bursa

Bursa'da lunaparkta korku dolu anlar

2023-09-08 09:46 - Bursa

Enver Cenk Şahin maçı Ali Ay’ın locasında izledi

2023-09-10 19:11 - Bursaspor

İlgili Haberler

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "Filistin’in kurtuluşunu da görürüz İnşallah"

15:03 - Gündem

Polislerin hayrına camii cemaati ve öğrencilere ikramda

15:13 - Gündem

Gaziantep Üniversitesi’nde ‘İslam Hayattır’ paneli düzendi

15:12 - Gündem

Kadınlara özel sosyal yaşam merkezi Hanım Evi’nin ikincisi açılıyor

15:12 - Gündem

Rektör Hacımüftüoğlu’nun İngiltere ziyareti Edinburg elçiliği ile tamamlandı

15:06 - Gündem

Günün Manşetleri

Bursa Emniyeti’nden okullarda siber güvenlik eğitimi

15:02 - Bursa

Milli Takımın Dünya Kupası Elemeleri'nde rakipleri belli oldu!

14:56 - Spor

İki kişinin öldüğü Bursa Adliyesi'ndeki silahlı saldırının tüm detayları

14:39 - Bursa

TOFAŞ, Fenerbahçe Beko deplasmanında

13:32 - Bursa

'Change' araç operasyonunda yeni gelişme!

12:35 - Bursa