7 Eylül'de Sultangazi, Habipler mahallesindeki evlerinin önünde, yol kenarında kedi severken otomobilin ezmesi sonucu, 2 yaşındaki Muhammed Kaya hayatını kaybetmişti. Olay anı, sokakta bulunan bir evin güvenlik kameralarına yansımıştı. Olayın ardından sürücü kendi aracıyla Muhammed Salih Kaya'yı hastaneye götürmüş daha sonra da gözaltına alınmıştı.
Çocuklarının cenazesini memleketleri Şanlıurfa’da defnettikten sonra İstanbul’a dönen aile, sürücünün serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Yetkililerden yardım isteyen aile sürücünün ceza almasını istiyor.
"BİZ BU HALDEYKEN NASIL DENETİMLİ SERBESTLİK VERİLİYOR ANLAMIYORUM"
2 yaşında hayatını kaybeden Muhammed Salih Kaya’nın babası Yusuf Kaya, “Biz çocuğumuzu defnettik, memleketimiz Şanlıurfa’ya götürdük. Dün biz İstanbul’a döndük. Defnettiğim gibi ben karakolu aradım. Karakolu aradığım zaman bana, şahsa denetimli serbestlik verildiğini söylediler. Öyle bir şey ki 2 cana kıyıldı, çocuğumun otopsisi yapıldı. Madem şahsa denetimli serbestlik verilecekse neden otopsi yapıldı? Ortada iki can var, kedisiyle birlikte ezdi. Buradan bütün yetkililere sesleniyorum, buyursunlar gelsinler. Gereken neyse el ele verelim. Çünkü benim eşimin psikolojisi bozuldu. Her an çocuğumuz gelecek diye sağına soluna bakıyor. Biz geceleri uyuyamıyoruz. Biz bu haldeyken şahsa nasıl denetimli serbestlik veriliyor ben anlayamıyorum. Olay günü o arabayla çocuğumu hastaneye götürdük. Götürdükten sonra ben çocuğumu doktorlara teslim ettikten sonra dışarı çıktığım zaman aile oradaydı ve aileyle ufak bir tartışma yaşadık. Ondan sonra polisler beni alıp götürdü. Sonra şahsı karakola getirmişler. Ondan sonra hiçbir yetkili ve karşı tarafın ailesinden hiç kimse bizi arayıp da bilgi vermedi. Bir nevi ortadan adamı kaybettiler. Hiçbir savcı, hiçbir polis, hiçbir karakol merkezi, hiçbir yerden şu ana kadar bugün 10. günü, hiçbir yetkili bizi arayıp da bilgi vermedi." diye konuştu.
"ADALET YERİNİ BULSUN"
Acılı anne Aynur Kaya ise, "Ben yavrumu arıyorum sadece, başka hiçbir şey istemiyorum. Sadece evladım gelsin. Adalete sığınıyorum, sizlere sığınıyorum. Ne olursunuz yardımcı olun, çocuğumun kanı yerde hala orada. Her geçtiğimde bakıyorum, 'Çocuğum gelecek' diyorum. Dışarı çıkıyorum, çocuğumu arıyorum. Mahallede çocuğumu arıyorum, evde çocuğumu arıyorum, bulamıyorum. Karşı taraf para teklifinde bulunmuş, ben kesinlikle para istemiyorum. Adalet yerini bulsun. Bana trilyon verseler çocuğumu verir miyim, asla vermem. Elini kolunu sallaya sallaya geziyor. İki cana kıydı. Bütün mahalleli de biliyor, herkes ağladı benim için. Çocuğumu yerde gördüler, o kanlar içindeydi. Adam kaçacakmış, insanlar orada olmasa. İyi ki kamera kayıtları var. Benim mahallemden o kadar araba geçmez. Telefonla konuşuyor, sinirleniyor. Artık kiminle kavga ediyorsa, sol tarafına hiç mi bakmadın? Arabada 3 şahıs var, hiç mi biri görmedi? " ifadelerini kullandı.
"GÖNLÜMÜZ DAYANMIYOR; ÇOCUĞUMUN EŞYALARI İÇERİDE"
Anne Kaya, "Gönlümüz dayanmıyor, çocuğumun eşyaları içeride. Gece geldi yanıma, evinde oynadı. Ben bunu kime anlatayım, kime derdimi söyleyeyim. Kabullenilecek bir şey değil, kabullenemiyorum ben. Aklımı yedim. Ne yemek yiyebiliyorum, ne su içebiliyorum. Hiçbir şey yapamıyorum. Sadece evladımı arıyorum. Bu adam biraz ceza alsın, başka bir şey istemiyorum. Bütün Salihler ölsün mü? Mahallemizde binlerce Salih var. Hepsini öldürsünler, hiç kimse ceza almasın o zaman. Bende araba süreyim bende öldüreyim o zaman. Bende ceza yatmayayım o zaman. Parayla can alabiliyor muyuz? Alabiliyorsak bizim düşmanımız çok var. Verelim parayı alalım canlarını, öyle bir dünya yok. Yanlış olabilir, kaza olabilir ama onun da hatası var. Hatan var, mecbur çekeceksin. Benim bir evladım vardı, başka bireyim yoktu. Ben sonuna kadar onun için çabalıyordum; 3 yıl ben ona gözüm gibi baktım. Bunun cezasını kim verecek, ben mi ödeyeyim? Ben zaten şuan ölmüş, bitmiş bir insanım." diye konuştu.