Aydıncık köyünde köylülerin yıllardır çıra ve kömür diye yaktıkları maddenin kehribar olduğunun anlaşılmasının ardından köyde önemli bir kehribar taşı rezervi tespit edilmesine öncülük eden müteahhit Ünal Heytam Haşlak, buradan çıkardığı madeni kendi imkanlarıyla işlemeye başladı. Çıkan kehribarın yapılan araştırmaların ardından 55 milyon yıl öncesine ait olduğunu ve cayır cayır yandığını dile getiren Haşlak, gerçek kehribarın anında tutuştuğunu ifade ederek şunları söyledi: “Türkiye’de kehribar konusunda bir bilgi kirliliği var. Bir kısmı kehribar yanar diyor, bir kısmı yanmaz diyor. Kehribar yanar. Çünkü kehribar çamın reçinesidir. Ayrıca tuzlu suda yüzeye çıkar mı çıkmaz mı buda geçerli bir test değil ama gerçek kehribar tuzlu suda yüzer. Ancak bazı plastiklerde tuzlu suda yüzebilir bu tek başına geçerli bir test değil.”
“YENİ MAKİNELER ALIP ÜRETİME BAŞLAYACAĞIZ”
Kehribar konusunda yoğun araştırmalar da yaptığını dile getiren Haşlak, “Biz bu madeni açtığımız için bu konuda yoğun araştırmalar yaptık. Kehribarın doğal olduğunu anlamak için bunun birkaç testi var bunların hepsine uygun olduğu zaman ancak kehribar olduğunu taahhüt edilir. Biz burada çıkan madenin doğal kehribar olduğuna dair üniversiteden raporumuzu aldık. Bundan sonra kendimizi geliştirip yeni makineler alarak üretime başlayacağız” ifadelerini kullandı. (İHA)