Kılıçdaroğlu: Açık ve net söylüyorum, bunların tamamı safsata

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğl; CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti'nin oluşturduğu altılı masanın HDP ile kamuoyuna açıklanmayan bir birliktelik kurdukları yönünde iddialara yanıt verdi.

Kılıçdaroğlu, "Altı partinin liderleri demokrasi, Türkiye’nin huzuru, Türkiye’nin üretmesi gerektiği konusunda anlaştık. Türkiye’de devletinde liyakatin ve adaletin olması gerektiği konusunda anlaştık. Her birimiz tek tek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bozulan çarklarını yeniden onaracağız. O çarklar zamanı doğru gösteren bir saat gibi çalışacak. ‘Altında başka parti var mı?’ diye sorarlar… Bunların tamamı açık ve net söylüyorum safsata" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:

Sakarya Meydan Savaşı'nın Milli Kurtuluş Tarihi açısından önemi bunun kilit bir savaş olmasıydı. Mutlaka başarmamız gereken bir savaştı ve başarıldı. O nedenle bu topraklarda yaşayan şehitlerimiz, gazilerimize çok şey borçluyuz. Onlar bize güzel bir ülke bıraktılar. Huzur içinde yaşayalım, birisinin gölgesi üzerimize düşmesin diye. Eğer bir gölge düşecekse o gölge al bayrağımızın gölgesi olmalıydı bunun mücadelesini verdiler.

Havai fişek fabrikasaında mağdur olan ailelerin yanına gittim. Fabrikada çalışan 7 kişi hayatını kaybetti, 128 kişi yaralandı. Aileleri ziyaret ettim. Onlar adalet istiyorlar. Bu kardeşiniz ve CHP kim adalet istiyorsa onun yanında oldu. Bu kardeşiniz nerede bir haksızlık varsa haksızlığın karşısında dimdik duracaktır. Ailelere söyledim: Sonuna kadar yanınızdayız. 

Havai fişek fabrikasında denetimi yapmayanların, sorumluları yargıdan kaçıranların iktidara geldiğimizde burnundan fitil fitil getireceğiz.

Ayvayı satacak yer yok şuanda. Devlet sahip çıkmıyor. Allah nasip eder iktidar olduğumuzda çiftçi şunu görecek, ürettiğiniz her alın terinin karşılığını alacaksınız. Altılı masanın taahhüdüdür bu. Fındık üretiminde üçüncü. Ferraro diye bir İtalyan şirketi geldi fındık bahçeleri satın alıyor fındık taban fiyatını belirliyor. Yani tekel konumunda. Tekelleri kırmak bu kardeşinizin görevidir. Hiçbir tekel çiftçinin, fındık üreticisinin alın terini sömürmeyecektir. nokta. Sömürtmem. Kazanacaksa bizim çiftçi kazanır.

Fındık sanayinin toplam cirosu dünya genelinde 120 milyar dolar civarında. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin buradan aldığı para 2.5 milyar dolar. Üstelik fındıkta dünya birincisiyiz. Başkası kazanacak, ağzına bir parmak bal çalacak. Fındığı tekellerden kurtaracağız. FİSKOBİRLİK'i yeniden ayağa kaldıracağız.  FİSKOBirlik'i yeniden ayağa kaldıracağız, fındık üreticisinin kara gün dostu olacak. 

Asla çiftçinin zarar edeceği bir modele izin vermeyeceğiz. Ziraat Odaları, Tarım birlikleri dernekler, esnaf kefalet, atarım kredi kooperatifi kim olursa, istediğini üret, formülümüz gayet açık ve net; maliyet artı makul kâr eşittir taban fiyat olacak. Bütün çiftçi kardeşlerim bu formülü ezberlemesini isterim. Hiçbir çiftçi ektiği ürün dolayısıyla asla ama asla bu topraklarda zarar etmeyecek.

Çiftçilerin ve esnafın aldıkları kredilerin faizlerini ilk bir hafta içinde sileceğiz. Onlar kalkıp çetelerin faizlerini siliyorlar.

Çiftçinin, üreticinin traktörü, hayvanı asla haczedilmeyecek. Kırsalda çalışan kadınlar ve gençler çalıştıkları sürece SGK primlerini biz ödeyeceğiz.

Kişi emekli oluncaya kadar emekli oluyor ama maaş alamıyor. Eğer çalışırsa emekli aylığı düşüyor. Buna da reform dediler. EYT'li çalışmak istese de çalışmak istemiyor. Çalışırsa maaşı düşecek. Onu çözeceğim.

Sakarya bir üniversite kenti. Yurt da sorun olarak önümüzde duruyor. 1 yılda yurt sorununu çözeceğiz. Birer, üçer kişilik odalar, interneti, çalışma alanları olacak. Gençler üniversiteyi kazandığında oğlum-kızım nerede kalacak diye bir endişe duymayacak.

GENÇLERE ÇAĞRI 

Bu ülkenin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. 7,5 milyon genç sandığa gidecek oy kullanacak, 7,5 milyon genç bu ülkeye demokrasiyi mutlaka getirecek. Sizin bütün hayalleriniz benim hedefim olacaktır.

Hep beraber motorları maviliklere süreceğiz. Bu ülkeye, barışı, huzuru, kardeşliği getireceğiz. Kimse kimsenin inancıyla, kimliğiyle, yaşam tarzıyla kavga etmeyecek. İnsanı insan olarak göreceğiz ve başımızın tacı yapacağız. Sandığa gidin, sakın ola umutsuzluğa kapılmayın. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu ülkeyi sizlere emanet etti. 

5 model tank ürettik. Tank ürettik ya birisinin hoşuna gitmedi. Ethem Sancak'a verdi. Ethem Sancak da dedi ki 'Param yok'. Katar'ı ortak ettiler. Açık ve net söylüyorum. Bir hafta içinde tank-palet fabrikasını alıp şanlı ordumuza aynen iade edeceğim. Siz en önemli fabrikanızı bu hale getirirseniz bunun vatanseverlikle bir ilgisi yoktur. 15 Temmuz'dan sonra hiç askeri hastanemi yok. İktidar olduğumuzda bir hafta içinde GATA'yı da askeri hastaneleri de şanlı ordumuza teslim edeceğiz.

Kim milliyetçi, kim vatansever? Bizim milliyetçiliğimiz sorgulanamaz. Mustafa Kemal'in Ecevit'in yolundan ilerliyoruz. Kıbrıs'ta Beşparmak Dağları'na gideceksiniz bizim milliyetçiliğimizi göreceksiniz. 'Gidiyor, gideceğim' denmez, Ecevit ne dedi 'Ordumuz Kıbrıs'tadır' dedi.

O adalar işgal edildiğinde dedim, tık çıkmadı. Şimdi gündem ekonomi, millet perişan ya 'Yok gelirim', 'Yok yarın sabah giderim'. Davetiye mi bekliyorsun, gideceksen gidersin. Gündemde ekonomi var, o "bir gece ansızın gelirim" diyor.  Yüreğin varsa gidersin kardeşim. Böyle devlet yönetilmez.

Bunlar 'Biz milliyetçiyiz' diyor ya. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir hükümet kendi toprağından kaçtı, kendi bayrağını indirdi ve Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdı. Şimdi bana dönüp 'Biz milliyetçiyiz siz değilsiniz' diyorlar. Biz olsak bayrağımız orda dalgalanırdı, gerekirse hepimiz canımızı verirdik. İktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde ne pahasına olursa olsun Süleyman Şah Türbesi toprağımıza gidecek, bayrağımız yeniden dalgalanacak.

Altı lider bir aradayız. Altı partinin liderleri demokrasi konusunda anlaştık. Türkiye’nin huzuru konusunda, Türkiye’nin üretmesi gerektiği konusunda anlaştık. Türkiye’de devletinde liyakatin ve adaletin olması gerektiği konusunda anlaştık. Her birimiz tek tek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bozulan çarklarını yeniden onaracağız. O çarklar zamanı doğru gösteren bir saat gibi çalışacak. ‘Altında başka parti var mı?’ diye sorarlar… Bunların tamamı açık ve net söylüyorum safsata.