Hatay Sanayici ve İş İnsanları Derneğini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ciddi bir stratejik dönüşüme ihtiyacı olduğunu belirterek, “CHP olarak krizden nasıl çıkılır diye 13 madde halinde kendi düşüncelerimizi dile getirdik. Parti olarak devlette liyakat sistemini olması gerektiğini söyledik. Tasarruf edilmesi gerektiğini söyledik, kamunun saydam olması gerektiğini söyledik, yapılan harcamaların sayıştay tarafından denetlenmesi gerektiğini söyledik, bütün bunları anlattık. Beklerdim iktidar yani ülkeyi yönetenler dönüp şunu söylesinler; ‘bir teşekkür ederiz iyi öneriler getirdiniz, biz de bunlara bakacağız. İki, önemli getirdiğiniz zaman şu eksiklikler var bu eksikliklerin de ifade edilmesi lazım ben onu da anlayışla karşılarım. Üç, bu söylediklerinin hiçbirini hiç birisini tutarlı yok Bunlar doğru değil bu öneriler doğru değil.’ 3 seçenekli bir yanıt beklerdik. Hiç birisi olmadı, doğrudan doğruya CHP eleştirildi. Vay efendim siz bunları ne söylersiniz yanlış bir şey mi söyledik. Hayır, siyasal krizinin başlangıcı bu zaten. Önerilere kapalı bir siyaset anlayışı varsa orada demokrasi yoktur zaten” dedi.
“TÜRKİYE ÜRETMESİ GEREKİYOR” Türkiye’nin üretmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bugün içinde bulunduğumuz tablo nedir ithalat olmazsa üretimi olmuyor dışarıdan hammadde gelecek ki Türkiye’de üretim yapalım. Türkiye ithal etmeden beslenemez hale geldi. Çok sık örneğini veririm Brezilya’dan canlı hayvan getirirsiniz, Romanya’dan da saman ithal ederseniz sonra biz tarım yapıyoruz dersiniz hangi tarım. Üreticilik yok burada, üreten Brezilyalı, üreten Romanyalı, tüketen biz. Nasıl oluyor bu? Tarımda neden nohut ithal ediyoruz? Neden mercimeği ithal ediyoruz? Her şeyi ithal ediyorsunuz dışarıdan getiriyorsunuz. Şu soruyu sormuyorlar iktidar sahipleri. Neden bizim dünya çapında Yozgat’ın kokulu mercimeği varken neden biz mercimek ithal ediyoruz. Toprağımız yok deseler anlarım, çiftçimiz yok deseler anlarım, eken ve ekilecek yer yok deseler anlarım. Sudan’a gittiler binlerce dönüm arazi kiraladılar, Sudan’da devlet tarım yapıyor hangi mantıkla, hangi akılla yapıyor ve Türkiye’nin üretmesi lazım, sanayide farklı bir bakış açısına ihtiyacımız üretimde katma değeri yüksek ürün üretmek zorundasınız. Katma değeri yüksek ürün üretemezseniz, Türkiye dünyada söz sahibi sanayide söz sahibi yapan ülke konumuna getiremezsiniz” dedi.
“GÜÇLÜ BİR SOSYAL DEVLETE İHTİYACI VAR” Kılıçdaroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin barış içinde huzur içinde yaşaması için ve bunu sürdürmesi için güçlü bir sosyal devlete ihtiyacı var. Aç ve açıkta kimsenin kalmaması lazım. Güçlü bir sosyal devlet bir ülkede barışı sağlar, birlikteliği sağlar, üretimi teşvik eder. Bugün iki temel dengesizlikle karşı karşıyayız. Sosyal devleti dinamitleyen 2 temel sorunumuz var. Birincisi gelir dağılımındaki dengesizlik, ikincisi bölgesel dengesizlik. Daha bundan 16 yıl önce, 15 yıl önce Anadolu kaplanlarından söz edilirdi, ortada kaplan kalmadı. Her şeyi İstanbul’a yapacağız. Niye İstanbul kardeşim? Yani Kayseri bu ülkenin ili değil mi? Maraş bu ülkenin ili değil mi? Sivas bu ülkenin ili değil mi? Rize veya Trabzon bu ülkenin ili değil mi? Neden buralara yatırım yapılmaz? Firmalar kapanıyor, işçiler büyük kentlerin varoşlarında hayata tutunmaya çalışıyorlar. İşsizlik aldı başını gidiyor. Güçlü bir sosyal devlete ihtiyacımız var. 3 stratejik dönüşüm, 3 ayar ve 4 ayar sürdürülebilir demokrasi sürekli gelişen bir kavramdır. Sizde geliştireceksiniz, hukukun üstünlüğü geliştireceksiniz, insan haklarına daha fazla saygı duyacaksınız, medya özgürlüğünü sağlayacaksınız, insanlar düşüncelerini özgürce dile getirecekler üreteceksiniz.” (Adem Karagöz - Mehmet Bayrak/İHA)