İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve beraberindeki heyet, enkaz alanını gezdikten sonra kriz merkezinde basın açıklaması yaptı. İçişleri Bakanı Soylu, olayda ölenlerin sayısının 21’e yükseldiğini belirterek, “Çarşamba akşamı saat 16.00’da meydana gelen bu müessif hadiseden sonra sayın valimiz, AFAD, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve tüm arama kurtarma ekipleri, Sağlık Bakanlığımız, 112, UMKE, ülkenin bu konudaki arama kurtarma gerçekleştirebilecek tüm birimleri çok kısa zamanda çok acil bir şekilde buraya intikal ettiler ve o saatten sonra da bu mesele hem ülkemizin gündemine hem de arama kurtarma da bizim zamanla yarışmamıza neden olan bir sürece dönüştü. O saatten itibaren sayın valimizin ilk açıklaması binada adrese dayalı kayıt sisteminde 43 kişinin yaşadığına yönelikti. Ama bilgilerimiz bir taraftan misafirlerin olduğu bir taraftan orada adrese dayalı kayıt sisteminde bulunup da aynı zamanda orada değil başka yerde yaşadığını tahmin ettiğimiz daha sonra da bilgilerimizle de teyit edilen sonuçlar oldu. Ancak bizden sürekli bir rakam istediniz yani ’enkazın altında kaç kişi var?’ biz de bu rakamı sürekli olarak size vermekten kaçındık. Aslen o dakikadan itibaren rakamın kaç olduğunu biliyorduk. 1 veya 2 kişiyle ilgili tereddütlerimiz söz konusuydu. Biz enkazın altında yaklaşık bizim tahminimiz 34 kişi olduğunu düşünüyorduk. Esas itibariyle de 1 kişi dışında o 34 kişi rakamını da doğru olarak işin başından itibaren de arkadaşlarımızla beraber hem komşuların hem yaralı olarak evlerden kurtulanların hem çevrede bu olayın görgü tanıkları aynı zamanda yaşayanların değerlendirmeleri ve tespitlerinden edinmiştik” dedi.
“ALLAH AİLELERİNE, MİLLETİMİZE BÜYÜK SABIR VERSİN” “Volkan Balta kardeşimiz esnaf, camcı olan kardeşimizin tam giriş çıkış anında orada olduğunu öğrendik” diyen Bakan Soylu, “Aynı zamanda aşağıdaki dükkanda da 1 veya 2 kişinin olabileceği konusunda bir değerlendirme vardı yani bizim tespitlerimizin içinde veya dışında olabilecek. En nihayetinde bugün itibariyle de bu 34 kişinin dışında 1 kişiye daha ulaştık. O da Orta Asya kökenli bir kimliği aslında tarafımızca bilinen ama henüz daha teyit edemediğimiz için sizinle paylaşamayacağımız ülkemizde yaşayan bir misafir o açıdan 14 kişiyi yaralı olarak arama kurtarma ekiplerimiz ve tüm gayret gösteren arkadaşlarımız enkazdan çıkardılar. 21 kişinin de oradan maalesef canlı çıkarmak nasip olmadı ve onlar da bütün gayretlere bütün bu kurtarma çalışmalarına rağmen onları da kaybettik. Allah rahmet eylesin, mekanlarını cennet eylesin. Allah ailelerine, milletimize büyük sabır versin” diye konuştu.
CENAZELERİ ÇIKARILAN SON 3 KİŞİNİN KİMLİKLERİNİ AÇIKLADI Bakan Soylu, enkaz altından cenazeleri çıkarılan son 3 kişinin de kimliklerini açıklayarak, “Size en son vermediğimiz kişiler sizin de bildiğimiz aslında ailelerinin de sürekli olarak orada bulunduğu Şeyma Kanbur, Zehra Kanbur ve Ali Bilal Kanbur, Kanbur ailesinden. En son çıkardığımız ve 3 kişi de bu kardeşlerimizdi. Allah onlara da rahmet eylesin. Toplam göçük altında bizim olduğunu tahmin ettiğimiz 35 kişi vardı ve bu 35 kişiye de böylece ulaşmış olduk. Ancak arama kurtarma çalışmalarımız aynı anlayışla devam edecek çünkü şu anda 1, 1 buçuk kattayız arkadan ve önden farklı ama bu zemine kadar ineceğiz ve aynı titizlikle devam edecek. Her türlü ihtimale binaen bu çalışmaların devam etmesi konusunda arkadaşlarımızla bir görüş birliğine vardık. Bundan sonrada buradaki zemin yine aynı titizlikle, sanki biri varmış gibi arkadaşlar çalışmalarına devam edecek” dedi.
"HATALI KİMSE GEREĞİ YAPILACAK” “Soruşturma hem Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, aynı zamanda İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından soruşturma devam etmektedir” diyen Soylu, “Vatandaşlarımıza şunu söylüyoruz, burada kim hatalı ise gereği yapılacaktır. Gerek hukuki süreçler, gerek idari süreçler, bu konuda gereği yapılacak ve kamuoyu ile paylaşılacaktır, çünkü bu büyük bir acıdır. Cumhurbaşkanımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımız bu meseleye bakış açımızı çok net bir şekilde belirledik. Ve hakikaten buradan başlanarak atılacak adımlar var. Dünyanın en güzel şehri İstanbul’da ve ülkemizin her tarafında bir daha böyle bir manzara yaşamak istemiyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, özellikle bu bölgede pazartesi burada bir ofis oluşturulacak. Özellikle Yeşilyurt Apartmanı, Yunus Apartmanı gibi buna benzer apartmanların sağlıklı olup olmadığını ölçümünü gerçekleştirecek. Vatandaşlarımızın bu konu da çok önemli talebi var bu apartmandan daha kötü durumda olan apartmanlar var diyorlar, onları biz yalnız bırakamayız ve bununla alakalı bize gelen talepleri karşılamak için gerçekten büyük bir mücadele ortaya koyuyor hem bakan arkadaşlarımız hem diğer çalışma arkadaşlarımız” şeklinde konuştu. (Aydemir Kadıoğlu/İHA)