İş dünyasıyla buluşması da özel ve CHP'nin medyaya yolladığı programda görülmüyordu.
10.30 İnegöl'le başlıyor, saat 17.00 Karadeniz dernekleriyle bitiyordu. 19.30 o listede yoktu.
Ama daha CHP lideri gelmeden yemeğe çağrılan işadamları tek tek aranmış, rezervler yapılmıştı.
Kulağıma gelen 100'e yakın davetli olsa da partililer de doluşunca Podyum Park zirvesi biraz sıkış tepiş, biraz da soru cevaplarla geçti.
Pardon geçmiş!
Bir defa basına kapalıydı.
Hele ki 'hayır'ı bu kadar anlatmaya çalışan CHP liderinin bu organizasyonu yapılırken niye böyle yapılır anlamam.
Hatta keşke becerebilseler de tüm yerel TV’lerden ortak yayınlanabilecek ayrı bir program yapılabilseydi. Bu yöntemle madem miting olmadı, salonlarda konuşuluyor, pek ala tüm şehre seslenme şansı olurdu. Şehrin kendi ekranları izleyene daha samimi gelirdi çünkü. Gün içinde ulusal kanallar için yapılan planlamanın ötesini söylüyorum. Ver frekansı dileyen yayınlasın ötesi yani.
Daha öncede yine bir buluşmasında medyayı salondan çıkartmışlardı.
Eeee ne anlatacaktı ki iş dünyasına?
Bizim bilmediğimiz, ya da patronların bilmedikleri mi vardı?
Ya da şu mu hesaplandı?
Hepsi çeşitli kurumların söz sahipleri ya, gidip binlerce çalışanlarına 'Kılıçdaroğlu bize 'hayır'ı anlattı, sizde gidin hayır' deyin deneceğini mi düşündüler.
Bu mantık elbette absurt olur...
CHP bu yolla kendince bir strateji yaptı yapmasına da…
Mayanın tutup tutmadığını sandık sonrası görürüz.
Sonuçta sermaye genelinde kendi dümenine bakmaz mı?
En nefret ettiğim de böyleymiş, şöyleymiş, bu bunu demiş muhabbeti.
Ama şöyle salondan yansıyanları paylaşabilirim.
Önce sorular toplanmış, Kılıçdaroğlu yanıtlamış…
Evet çıkarsa dünya Türkiye'den uzaklaşacak.
Hayır çıkarsa yapılacak daha çok şey olacak, sorumluluklar artacak.
Genelde ekonomiye dair 'dipte' olduğu konuşulmuş iş adamları arasında.
Kendilerince de, çaresizce şikayette bulundular Kılıçdaroğlu'na… Peki çözüm, öneri!
Yine CHP liderine aktarılanlar da yabancı sermayenin yatırım ve yeni görüşmeler anlaşmalar için 17 Nisan sonrasını beklediği.
İş dünyası ülke fotoğrafındaki gelişmelerden endişeli ve tedirginmiş!
16 Nisan'da belki bir çok şeyin miladı olacak.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan diyaloglarına kadar derin analizler de yapılmış.
Benim miş'lerim şimdi ister istemez dedikoduya girecek ama!
Siyaset bu işte…
Diyorlar ve ortaya koyuyorlar sözleri…
Sen de çek çekebilirsen…
Kim nasıl anlarsa... Ya da anlatmak isterse…
Herkes kendi doğrusuna inanıyor.
Eeee bir tane doğru olacağına göre kim yalan söylüyor?
Kesin benimdir...
Sen kapat kapıları... Mış'la, muş'la....
Sonra nah inanırlar bana...
Bu yazdığım CHP liderinin tanık olamadığım toplantının kulisleri ya ondan dedim...