Çaycuma ilçesine bağlı Güdüllü, Çayır, Kışla, Kadıoğlu, Taşçılı, Kalafatlı köylerinde yaşayan köylüler TEMA Zonguldak ve Çaycuma Temsilciliği ile Zonguldak Çevre Koruma Derneği’nin çağrısı ile birlikte Çayır Köyü Mağarası önünde toplanarak bölgeye kurulması planlanan taş ocağına izin vermeyeceklerini söylediler. Uzun süre “Çayır’da taş ocağı istemiyoruz” diye slogan atan köylüler, tesis için 2 Mayıs’ta Ankara’da yapılacak İnceleme Değerlendirme Kurulu toplantısına topluca gitme kararı aldı.
“Doğal değerlerimizin tahrip edilmesine izin vermeyeceğiz” TEMA Zonguldak İl Temsilcisi Berran Aydan da yaptığı konuşmada Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun olumsuz görüş bildirmesine karşın ÇED sürecinin devam ettiğini belirterek, “Çıkarılacak milyonlarca ton taşı taşıyan kamyonların gürültüsünden, kırma eleme tesisinin çıkaracağı tozdan dumandan buralar yaşanmaz hale gelecek. ÇED Halkın Bilgilendirme Toplantısı sizlerin tepkisiyle yapılamadığı halde ‘Halk bilgilenmek istemedi’ diyerek rapor tutup sürecin devam etmesini sağlamışlar. Tam Çayır Köyü Mağarası üzerinde ve tamamı ormanlık alanda planlanan bu tesis geçtiğimiz günlerde tekrar Karabük Kültür ve Tabiat Varlıkları koruma Kurulunun gündemine geldi. Önemli bölümü akademisyenlerden oluşan kurul, ‘Burada taş ocağı açılamaz, açılacak ocak mağaranın su yapısını bozar’ şeklinde tekrar görüş bildirdi. Buna rağmen bu tesis açılamaz. Biz hep beraber el ele verip yaşam hakkımıza sahip çıkacağız. Doğal değerlerimizin tahrip edilmesine izin vermeyeceğiz.” diye konuştu.
“Türkiye’nin ikinci önemli mağarası olarak biliniyor” Mağara araştırmacısı Engin Zaman ise “Kurulacak tesis tam mağaranın üzerinde planlanıyor. Burada dinamit atarak üretim yapılacak. Bu da mağaraya su sağlayan kanalların bozulmasına neden olacak. Mağarada yapılan bilimsel araştırmaya göre 6 çeşit yarasa kolonisi yaşıyor. Bu çeşitlilik açısından Çayır Köyü Mağarası Türkiye’nin ikinci önemli mağarası olarak biliniyor. Yarasa deyip geçmeyin. Onlar geceleri biz uyurken doğada milyonlarca böcekle biyolojik mücadele yaparak yok ediyor. Yarasalar olmasa, böcekler nedeniyle siz en azından domates bile yetiştiremezsiniz. Ayrıca bu mağarada yalnızca buraya özgü bir balık türü bulunuyor, onun da korunması lazım. Mağaraya bilimsel araştırmaları dışında girilmesi bile tehlikeliyken böyle bir projenin gündeme gelmesi kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.