Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesinde düzenlenen "Gelecek Yüzyılın Türkiye'si" isimli konferansa AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, konuşmacı olarak katıldı. Konferanstan önce selamlama konuşması yapan OMÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Menderes Kabadayı, "Biz toplum olarak Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde bir beklentinin odağı haline geldik. Dünyanın neresinde bir mazlum ve mağdur varsa bizi kurtuluşu için umut kapısı olarak görmekte. Biz de bunun için kendimizi iyi yetiştirmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
"1701'den bu yana aklen mağlubuz"
Bugünü anlamak için düne bakılması gerektiğini belirten Metin Külünk, "Biz yenildik. Bu topraklarda 24 milyon kilometre kareden 780 bin kilometrekareye geri çekilmek zorunda kaldık. Çünkü aklen mağlup olduk. 1701'de bir Yahudi bilim adamının keşfettiği buharlı makineyle Müslümanların akıl yenilgisi başlamış oldu. Sanayi Devrimi'nin ardından Batı üretimi ele geçirdi. Londra merkezli bir Sanayi Devrimi ortaya çıktı. Böylelikle üretimi kontrol edip paraya sahip oldular. O ekonomik güç üzeriden siyasi güç elde ettiler. Ekonomik güç üzerinden askeri güç elde ettiler. 'Üzerinde güneş batmayan imparatorluğu' sömürge anlayışıyla ortaya çıkardılar. 1701'den bu yana aklen Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana da fiziken mağlubuz" diye konuştu.
"2000 yılı milattır"
Gücün Batı'dan Doğu'ya doğru kaydığını belirten Külünk, "Nasıl ki 1701 yılı buharlı makinenin keşfedilmesi nasıl milat olduysa 2000 yılı da bir milattır. Çünkü 2000 yılı Çin'in dünya sistemine itiraz etmekten vazgeçip, dünya sistemine entegre olmayı karar altına almıştır. Dünya ticaret sistemine dahil olmuştur. Çin Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olarak ve kapitalizmi tercih ederek ortaya başka bir süreç çıktı. Bu sürecin adı gücün Batı'dan Doğu'ya kaymasıdır. Doğu'nun kaybolan üstünlüğü geri gelmeye başlamıştır. Bu beraberinde çok kutuplu bir dünya düzenini getirecek" şeklinde konuştu.
"65 ülke doğrudan etkilenecek"
Pekin-Lonra İpek Yolu Projesi'nin dünya ticaretini büyük oranda etkileyeceğini kaydeden Külünk, "2013 yılında Çin Devlet Başkanı, 'Pekin-Londra İpek Yolu Projesi dönüm noktasıdır' demişti. Bugün Çin'den Batı'ya eşya transfer ederken çok ciddi maliyetler doğuruyor. Yaklaşık 2 aya kadar transfer sürelerinin uzaması maliyetleri de artırıyor. Bunu gören Çin ve küresel sermaye 1 trilyon dolarlık bir adım attı. Pekin-Londra İpek Yolu kararını aldı. Dünya İpek Yolu üzerinden bir kez daha büyük bir dönüşümü yaşayacak. Çelik üzerinden bir büyük küreselleşmeyi yaşayacak. Dün küreselleşme Batı'nın ticaret egemenliği üzerinden konuşulurken bugün küreselleşme çelik üzerinden, İpek Yolu üzerinden konuşulacak. Dünya ticareti İpek Yolu üzerinden derinden etkilenecek. Neden? Çünkü 65 tane ülkenin doğrudan etkilendiği bir projeyi konuşuyoruz. Yani Pekin'den çıkan bir trenin 13 günde Londra'ya ulaştığı bir modeli konuşuyoruz" dedi.
30 yıl sonra Türkiye'nin milli geliri 3 trilyon dolar"
Osmanlı Devleti'nin geçmişteki büyük dönüşümü yakalayamadığı için 780 bin kilometrekareye gerilediğini ifade eden Külünk, "Son 300 yılda Müslümanların bilim tarihindeki etkisi nedir? Bu soruyu kendinize soracaksınız. Bu soruyu kendinize sorduğunuzda son 300 yıldır Müslümanların bilim alanında olmadığını göreceksiniz. Dünyada asıl güç bilim gücüdür. Aklın ürettiği bilgi gücüdür. Coğrafya kaderdir. Anadolu coğrafyası bizim kaderimiz. Anadolu topraklarında devlet olmak bir ayrıcalıktır. Çünkü dünyanın jeopolitik merkezinde devletsiniz. Dünya Anadolusuz şekillenemez. Dünyanın kalbi Orta Doğu'dur. Orta Doğu'nun güç merkezi Anadolu'dur. Anadolu'nun kilidi de İstanbul'dur. Bu topraklarda olmanın bedeli zorluklara göğüs germektir. Enerji, siyasi, petrol, doğalgaz hattı haritasını önünüze koyun. Bunların merkezinde Anadolu'yu göreceksiniz. Dünyanın en stratejik enerji geçiş noktasındayız. Pekin'den Londra'ya uzanan İpek Yolu projesinin olmazsa olmaz yolu Anadolu'dur. Pekin-Londra çelik devrimini iyi okuyunuz. Bu devrimle 30 yıl sonra eğer bu süreci iyi okursa Türkiye'nin milli geliri 3 trilyon dolarlık güç olacaktır. Bu dönüşümle Türkiye iki noktada büyük bir güç olacaktır. Türkiye dünyanın en stratejik gücü olacaktır. Doğu Akdeniz'deki kavga enerji transfer merkezini kontrol mücadelesidir. Doğu Akdeniz'deki kavga Asya'nın çıkış noktasını tutma kavgasıdır. ABD, Rusya, Fransa, İngiltere'nin NATO üzerinden Doğu Akdeniz'de var olma iddialarının asıl sebebi Doğu Akdeniz üzerinden Pekin-Londra İpek Yolu'nun giriş kapısını tutmak içindir. Türkiye'nin enerji ve ticaret üssü olacağı bir süreci konuşuyoruz" diye konuştu. Konferansın sonunda Menderes Kabadayı, Külünk'e fidan sertifikası takdim etti. Konferansa Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, OMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Muhsin Oğul ve öğrenciler katıldı.
(İHA)