Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşayan lösemili çocuklar ve aileleri, gönüllü anneleri 3 kez kanseri yenen 2 çocuk annesi Çiçek Akçay sayesinde Ramazan Bayramını 1 gün önce kutladılar. Akçay, lösemili çocukları pamuk şekeriyle karşılarken, onlarla birlikte pasta kesip hediyeler dağıttı.
Manavgat’ta yaşayan ve 3 kez kanseri yenen 2 çocuk annesi Çiçek Akçay Lösemi konusunda farkındalık oluşturmak ve gönüllü anneleri olarak lösemili çocuklara moral desteği olmaya devam ediyor.
Ramazan ayı boyunca ‘Yoksul bir aileye dokunmak hasta bir çocuğun yanında olabilmek ibadetlerin en güzelidir’ düsturundan yola çıkarak Manavgat’ta yaşayan ve ekonomik olarak zor durumda olan kanser hastalarına yardımseverlerin destekleriyle gıda paketleri ulaştıran Çiçek Akçay, yine Manavgat’ta yaşayan Lösemili çocuklara moral hedefli bayram kutlaması düzenledi.
Lösemili çocuklar, gönüllü annelerinin organizasyonuyla Ramazan Bayramını bir gün önce kutlamaya başladı. Hisar Caddesinde bulunan bir kafede düzenlenen etkinliğe lösemili çocuklar aileleriyle birlikte katıldı. “Hastane süreci mutlaka zorluydu”
Lösemili çocuklar ve ailelerine hitaben bir konuşma yapan Akçay, gözlerinin yaşardığı konuşmasını şöyle sürdürdü “Benim hikayem, sizlerin hikayesiyle beraber kendim olmayı başardıktan sonra aslında hayat buldu. Kendim de kanseri yenmiş olmanın verdiği onur ve gururla, gururdan kastım insan olmayı başarabilmeye gayret göstermem. Yoksa sizleri fark etmem dışında diğer insanlardan beni farklı kılan hiçbir şey yok. Hastane süreci mutlaka zorluydu. Ama evlatlarıma her dokunduğumda her tutunduğumda iyileştiğimi gördüm. Zenginiyle, orta gelirlisiyle, hastanede zorluk çeken, ulaşımda zorluk çekenlerle bir türlü derdini anlatamayan insanlarla bir araya geldiğimde tek istekleri, farkında olunup fark edilmek. Yani bizde varız” dedi. “Teslimiyetten sonra her şey mutlaka ama mutlaka oluyor”
Tedavi sürecinde yaşadıklarını anlatan Akçay, “Parka gittiğimde 4 yıl önce anne-babalar ‘Çiçek hanım ne olur bize öyle bakmasınlar. Çocuğum hasta olduğu için maske takmak zorundayız. Ama bize öyle bakıyorlar ki anlatamam’ diyorlardı. Bu en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesiydi. Allah her birimizi öyle bir sınavdan geçirdi ki, pandemi ile yüzleşirken o maskeleri herkes takmak zorunda kaldı. Görüyorum ki hiç yaşamaz denilen ama yaşamlarını sürdüren çok güzel evlatlarım ya da büyüklerim var benim. Aslında her şey inanmak ve teslimiyet. Teslimiyetten sonra her şey mutlaka ama mutlaka oluyor. Ben her farkındalıkta ne diyorum; önce inanacağız, teslim olacağız ve umut edeceğiz. Çünkü sizler umudun goncasısınız. Sizler yaşadığınız sürece, dünyada güzellikler ve iyilikler artacak” dedi. “Ben nefes aldıkça sizlerin büyüdüğünü göreceğim”
Akçay konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Biz tek iyi olmayacağız, hepimiz iyiysek iyi olacağız. Birimizin iyi olması veya birimizin güzel günler görmesi gibi bir dilek olamaz. Hep birlikte iyileşeceğiz ve hep birlikte güzel günler göreceğiz. İyileşecek ve iyileştireceksiniz. Sizler iyileştikçe ben nefes alacağım. Ben nefes aldıkça sizlerin büyüdüğünü göreceğim, benim hayatıma girdiğinizde birçoğunuz daha bebektiniz. Evlatlarımın büyük bölümü bugün burada çeşitli nedenlerle yok ama hepsi çok iyi olacak. Hayatımdan hiç çıkmamanız dileğiyle sizleri çok seviyorum. Ben ne bir derneğe, ne bir siyasi bünyeye bağlı birisi olmayıp, gönüllü anneliği 2 evladıyla tadan, ama anneliğin gerçekten doğurmak mı emek etmek mi, sevmekten mi ibaret olduğunu görüp yaşayan tek insan olabilirim. Belki benden bir sürü insan vardır ama ben sizlerle olduğum için onur duyuyorum.”
Akçay’ın konuşmasının ardından hep birlikte kesilen pasta ve hediyeler çocukları oldukça mutlu etti.