Ergenekon soruşturması aşamasında tutuklanan ve cezaevinde hayatını kaybeden Kuddusi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin Ergenekon Davası ile ilgili hükmü bozmasıyla ilgili değerlendirmede bulundu. Yargıtay tarafından verilen karara şaşırmadığını belirten Sabriye Okkır, “Ergenekon Davası’nın baştan beri bir düzmece olduğunu bütün ülke biliyordu. Bizler her ne kadar Ergenekon Davası’nda suçlandıysak da halkın vicdanında her zaman temize çıktık. Halkın bizden en ufak bir şüphesi olmadı. Onlar kendi düzmecelerinde kendileri boğuldu. Yargıtay zaten mevcut olan bir şeyi tasdiklemiş oldu. Özel bir karar vermiş olmadı. Çünkü elinde bu durumu sürdürecek delil ve suçlamalar yok. İnsanları delil olmadan tutuklu yargılama hakkı hiç olmadığı halde devlet bunu yaptı ve bu kadar insanı mağdur etti. Benim tek istediğim mağdur olan insanların hakları ve itibarları geri verilsin. Adli Tıp Kurumu devletin hiçbir kusuru yok diye rapor veremez. Devletin bir kusuru yoksa benim eşim neden öldü ? Öldüğü için suçlu mudur? Eşimin hak ihlallerine uğradığına dair Barolar Birliği’nde 48 sayfalık bir kitapçık var. O kitapçığı incelesinler” dedi.
“PARALELCİLER YURTDIŞINA ÇIKARILDI”
“Paralelciler bu davayı başlattılar” diyen Okkır, “Beraber çalıştıkları o zaman da belliydi. Onlar konuşup her şeyi ifşa etmesinler diye yurtdışına çıkarıldılar. Sonra da çıkıp pardon diyerek bu olaydan bu kadar basit sıyrıldıklarını zannediyorlar. Ama bu kadar kolay sıyrılacaklarına inanmıyorum. Onlarda vicdan kırıntısı varsa, bunun hesabını mutlaka vereceklerdir” şeklinde konuştu.
“EŞİM TUTUKLANMASAYDI BELKİ HAYATTA OLACAKTI”
Eşinin haksız yere tutuklandığını belirten Okkır, “Zaten eşim ve diğer Ergenekon tutukluları gereksiz yere tutuklanmış yere tutuklanmışlardı. Bundan hiç şüphemiz yoktu. Ama böyle mi olmalıydı diye düşünüyorum. Eşim eğer tutuklanmamış olsaydı belki hayatta olacaktı. Sadece mağdur olan ben değilim. Hem Ergenekon hem de Balyoz Davası’nda kayıplar verdik. Mağduriyetler yaşandı ve hiç kimse bu aileleri düşünmedi. Ben bu tutuklular tahliye oluncaya kadar gece uyku uyumadım. O ailelerin çektiklerini bire bir yaşadığım için, o insanların acılarına ortak olmaya çalıştım” diye konuştu
(İHA)