İşte o söyleşide Mustafa Dündar’ın açıklamaları:
Plansız çarpık yapılaşma, sosyal donatı alanlarını yok ederek oluşmuş. Bugünün şartlarında belediye olarak bu alanları yeniden düzenlemeye çalışıyoruz. Kentsel dönüşüm de deniyor ama o daha geniş kapsamlı bir kavram. Osmangazi Belediyesi’nin kentsel dönüşüm çalışmalarını daha geniş ayrıca ele almak gerekir.Biz yıkarak yeni yaşanabilir alanlar üretiyoruz. Yeşilova da bunlardan bir tanesi. Burası 146 cadde ve sokağı, 17 bin nüfusu olan bir mahallemiz. 2009’da göreve geldiğimizde 1 metre yeşil alanı olmayan, vatandaşın nefes alabileceği mekanı olmayan bir mahalle… Burada ciddi kamulaştırmalar yaparak görüldüğü gibi meydanı açtık. Dört farklı noktada kamulaştırmalar yapıldı. En azından burada şimdi vatandaş günün her saatinde, özellikle yaz akşamlarında nefes alabiliyor. Güzel bir tasarım da oldu, su aktiviteleriyle, oturma gruplarıyla güzelleşti.Bu proje, mahallenin yaşanabilir hale gelmesini sağladı. Mahalleye değer kattı. Aslında bu da kentel dönüşümün bir parçası. Mikro ölçekte kentsel dönüşüm…Tabii biz bu tür çalışmaları 17 mahallemizde yaptık. Yeni bölgelerde yapıyoruz. Ana kentsel dönüşüm projelerini burada konuşmaya gerek yok. 4 farklı yerde evam ediyor… Kent Meydanı, Hisar, Demirkapı devam ediyor. Hamitler Bölgesi’nde yeni bir şehir inşa edildi.Ama onlarla birlikte girilmeyen bu tür yerlere girmek gerekiyor. Çünkü buralarda yaşanıyor. Buralar terkedilecek yerler değil…Kamulaştırmalar için çok para harcıyoruz. Sadece 50 milyon lira Kent Meydanı’na harcadık. 2015 sonu rakamlarıyla 230 milyon lira toplam kamulaştırma harcamamız. Bunlar tabii yeri yeniden elde etmek sonra hizmet üretmek şeklinde… Burası 3 milyon liraya malolduysa, 2.5 milyon lirası kamulaştırmadır. Zamanında planlı yapılaşma olmuş olsa kamulaştırmaya para harcamamış, doğrudan hizmet üretmiş olacağız. Kamulaştırma maliyeti yükseltmiş oluyor. Ama yapacak bir şey yok, bizim şehrimiz, bu bölgelere kamulaştırma yoluyla, vatandaşın isteği doğrultusunda hizmet eteyi sürdüreceğiz.Yapılan çalışma toplum için, mahallelinin isteği… Mahalle halkı tarafından kabulleniliyor. Rayiç değerler söz konusu tabii ki, gerçek değerini verdiğimiz zaman buradaki evini ya da arsasını satıp başka yerden gayrimenkul alıyor. Çok düşük bedellerle bunu yapamazlar elbette. Zaten mahkemeye verildiğinde de gerçek değerine geliyor. Baştan anlaşarak gerçek değeri neyse, karşılıklı huzur içerisinde iki taraf da memnun. Kazanan mahalle oluyor. O yüzden bu tür çalışmalarda mahalle halkının büyük desteğini görüyoruz. Çok teşekkür ediyoruz kendilerine…Halk yaptığımız hizmetlerden memnun. Mahalle halkı, “Burası bizim için Kent Meydanı’ndan, Heykel’den daha önemli” diyor. Çünkü onlar burada yaşıyor. Hizmeti ayağına getirmiş oluyoruz. Buraya sahip çıkacaklarından, kendi mülkleri gibi özenli bir şekilde kullanmak onların görevi…