Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY silahlı terör örgütü soruşturması kapsamında 9’u tutuklu 44 sanığın yargılandığı Didim yapılanması davasında ilk gün tamamlandı. Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk gününde 12 sanığın ifade işlemi tamamlandı.
FETÖ’nün Didim’deki kasası olduğu iddia edilen Ayvaz Kocabaş, “Irmak A.Ş’de 2011 yılında muhasebesi olarak çalışmaya başladım. Çalıştığım kurumun terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Evimden çıkan Fetullah Gülen’in CD’lerini kabul etmiyorum. Çünkü arama olduğu sırada evde yoktum. Üzerime atılan iddiaları kabul etmiyorum” dedi.
SÖZDE İMAM DİDİM’E İŞ KURMAK İÇİN GELMİŞ
Davanın 1 numaralı sanığı olan FETÖ’nün 2015 yılından sonraki sözde Didim imamı Muharrem Sever, tutuklu bulunduğu Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi’nden canlı bağlantıyla ifade verdi. Mahkeme Başkanı Erhan Yıldırım, Sever’e “Sen Didim’in son imamı mısın?”diye sordu. İddiaları ret eden Sever, “Didim’e atamayla gelmedim. Didim’e 2015 yılında iş kurmak için geldim. Didim’e gelmeden önce Gaziantep’te GAYEDER’de memur olarak çalışıyordum. Maaşımı dernekten alıyordum. Didim’e emlakçılık yapmak üzere geldim. Çocuklar ve eşim alışamayınca geri döndüler. Ben Didim’de kaldım. Irmak A.Ş’ye bağlı şirketler ve kurumlarla ilgim yoktur. Resmi olarak çalışmışlığım yoktur. FETÖ’ye bir sempatim yok, üyesi değilim. Sohbetlerine de katılmadım. Bu süreçte kararı yargı verecek. Fetullah Gülen suçlu bulunursa, cezalandırılacaktır. Ergenekon sürecinde Genelkurmay Başkanı da terörist ilan edilmişti. Sonrasında masum olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle yargılama sonuçlarını beklemekte fayda görüyorum” dedi.
Sever’i Ergenekon süreciyle ilgili beyanlarını nedeniyle uyaran Mahkeme Başkanı Yıldırım, “Onu, cemaat terörist ilan etti” diye çıkıştı.
FETÖ’YE ZİYARETE GİDEN EKİBİ AÇIKLADI
Tutuksuz yargılanan Didimli mimar Eyüp Sabri Ekiz de, hakkındaki iddiaları kabul etmedi. Ekiz, “Paralel yapıya dahil değilim. 17-25 Aralık’tan sonra hiçbir toplantıya katılmadım. 2014 yılında Irmak A.Ş’deki hisselerimi kardeşime devir ettim. Benim zamanımda yapılanmanın başında Nurullah Topçu vardı. Sohbetlere genelde öğretmen arkadaşlar katılıyordu. 2012 yılında Nurullah Topçu’nun önerisiyle ABD’ye gidip, Fetullah Gülen’i ziyaret ettik. Ben, Ufuk Döver, Abdurrahim Öztürk, Hilmi Yıldırım ve Mustafa Mutlu, Nurulllah Topçu’yla birlikte New York Havaalanından karayoluyla Pensilvanya’ya gittik. İlk 3 gün Gülen’in misafirhanesinde kaldık. Bir çalışan bizi Fetullah Gülen’in yanına götürdü. Bize ‘Hoş geldiniz’ dedi, nereli olduğumuzu sordu. Toplam 2 dakika sohbet ettik” dedi.
Mahkeme Başkanı, Ekiz’e “Klasik raconu yerine getirip el öptünüz mü?” diye sordu. El öpmediklerini söyleyen Ekiz, firari kardeşi Ömer Faruk Ekiz’in nerede olduğuyla ilgili soruya ise şu şekilde cevap verdi:
“Kardeşim Avrupa’da ama hangi ülkede olduğunu bilmiyorum”
TRAKTÖRDEKİ KİTAPLAR PROJE İÇİN TOPLANMIŞ
Sohbet imamlığı yaptığı ileri sürülen Hüseyin Metin ise, yakılmak için traktörle götürülürken yakalanan kitap ve evrakların bir projeye destek vermek amacıyla toplandığını savundu. Metin, “Ben imam değilim, dini eğitimim yok. Bu kitap ve evraklar çalıştığım devlet okulunda Kaymakam ve İlçe Milli Eğitim Müdürünün onayıyla hazırlanan‘Bugün Atık Kağıt, Yarın Kitap’ projesi kapsamında toplandı. Annem Zekiye Metin’in 80 yaşında ve dört darbe görmüş. Benim zarar görmemem için panikleyip, evinin bahçesindeki ağaçların altında bulunan bu atıkları traktörle bölgeden uzaklaştırmak istemiş olabilir” şeklinde ifade verdi.
İHA