TBMM 26. dönem 3. yasama yılı, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın açılış konuşması ile başladı. Kahraman, yeni yasama yılının millete, devlete ve insanlığa hayırlı çalışmalara vesile olmasını temenni ettiğini belirterek, geçtiğimiz günlerde geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Yüksel için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasını ve Yüksel’in ruhuna Fatiha okunmasını istedi. TBMM’nin açılışından günümüze kadar millet ve devleti yaşatmak için büyük zorluklara göğüs gererek çalışan, mücadele eden tarihi şahsiyetleri, manevi ve milli önderleri rahmet, minnet ve şükranla yad ettiğini ifade eden Kahraman, "Bu mübarek çatı altında yapacağımız çalışmaların ve alınacak kararların milletimiz adına hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. 1876 yılında açılan Meclis-i Mebusandan günümüze kadar 141 yıllık Meclis geleneğimiz var. Milli iradenin tecelli ettiği TBMM, açıldığı günden bu yana milletimizin istikbalini ilgilendiren kanun ve kararlara imza atarak ülkemizin karşılaştığı meselelerin çözüm yeri olmuştur. Toplumumuzda düşünceye karşı olanların Meclisi zaafa uğratmak maksadıyla yaptıkları propagandalar her zaman olmuştur" diye konuştu.
"ÜLKEMİZ EMPERYALİST GÜÇLERİN KUKLASI VE UŞAĞI OLAN FETÖ ELİYLE BİR DARBE TEŞEBBÜSÜNE MARUZ KALDI"
Kahraman, 26. dönemde 81’i kadın olmak üzere 550 milletvekilinin 507’sinin yükseköğretim mezunu, bunların da 238’inin akademik kariyer yaptığını bildirerek, geçmiş yasama dönemlerinde de benzeri tabloların var olduğunu vurgulamak istediğini ifade etti. Kahraman, TBMM’nin dünyada doğrudan harp idare eden tek Meclis olduğunu kaydederek, "İstiklal Harbi’nde yaptığımız 4 savaşta, Gediz, İnönü, Sakarya ve Dumlupınar’da 9 bin 167 şehit verdik ve milli mücadeleyi doğrudan bu Meclisimiz idare etti ve böylece Gazi Meclis ünvanı aldık. Ankara semalarında top sesleri yankılanırken Birinci Meclisin mübarek azaları idare lambalarının ışıkları altında ürkmeden tam bir cihat ruhuyla, cesaretle aylarca çalıştılar. O günden günümüze millet ve devlet düşmanları boş durmadılar, tuzaklar hazırladılar, hazırlattılar. Ülkemiz emperyalist güçlerin kuklası ve uşağı olan FETÖ eliyle bir darbe teşebbüsüne maruz kaldı. 15 Temmuz 2016 tarihinde Meclisimiz darbeye karşı duruşu, hainlere karşı korkusuzca örnek direnişiyle ikinci kez gazi unvanını almayı hak etti. Bu darbenin önlenmesinin önderi halkımızı meydanlara, bütünlüğe ve direnişe çağıran muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Yaptığı çağrı üzerine kurum ve kuruluşuyla bütün milletimiz bir araya geldi, meydanları doldurdu ve demokrasiyi benimsediğini bütün dünyaya gösterdi. Bu kutlu yürüyüşe katılan herkese TBMM adına şükranlarımı sunuyorum. Mankurt kafalı kiralık beyin sahipleri, FETÖ’cü teröristlere karşı partisinin adı ne olursa olsun ay yıldızlı bayrağımızın altında birleşen milletimize TBMM olarak tekrardan teşekkür ediyorum. 250 şehidimizi rahmetle, minnetle anıyorum" şeklinde konuştu.
"27. YASAMA DÖNEMİNDE CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEM’NE GEÇMİŞ OLACAĞIZ"
Geçtiğimiz yasama yılında Meclisin yoğun bir mesai harcadığını kaydeden Kahraman, "Yaptığımız en önemli çalışmalardan ilki anayasada köklü değişiklik yapma oldu. Genel Kurulda yapılan görüşmeler ve oylamalar sonrasında kabul edilen anayasa değişikliği 16 Nisan 2017’de yapılan referandumdan sonra halkımızın ’evet’ oyuyla yürürlüğe girdi. Kabul edilen anayasa değişikliğine göre 3 Kasım 2019’da yapılacak genel seçimden sonra 27. yasama döneminde cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmiş olacağız. Bu sistem TBMM’nin fonksiyonlarını yeniden tanımlıyor ve güçlendiriyor. Cumhurbaşanlığı hükümet sistemi ile TBMM yasamaya odaklanacak ve denetleme görevini daha güçlü bir şekilde yapacaktır kanaatindeyim. Kanun teklifleri milletvekillerimiz tarafından verilecek ve milletvekillerinin yasama faaliyetlerine daha etkin bir şekilde katılımı sağlanacaktır. Yeni sistemin en önemli gayelerinden biri de yasama, yürütme, yargı erklerinin yetki ve sorumluluklarını netleştirerek yönetimde istikrarı temin etmektir. İnşallah bu sistemle ülkemiz bir daha hükümet krizlerini yaşamayacaktır. Yakın tarihimize baktığımızda 97 yıllık sürede 65 hükümet kurulmuştur. Bir hükümetin ömrü ortalama 1,5 yıl olmuştur. Siyasi tarihimizde iki aylık, hatta 28 günlük koalisyonlar gördük" ifadelerini kullandı.
Kahraman, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bilindiği üzere içinde bulunduğumuz bina TBMM’nin üçüncü binasıdır. Bu binanın yapımıyla ilgili kanun 1937 yılında kabul edildi, temeli de 26 Ekim 1938 tarihinde atılmıştır. Ancak bina 1950 yılına kadar çeşitli sebeplerden dolayı gerçekleştirilemiyor, inşaatı yapılamıyor, yeni binaya kavuşmak Demokrat Parti döneminde nasip olmuştur. Ne garip tecellidir ki binanın açılışı ’Milli Birlik Komitesi’ adı altındaki anayasayı çiğneyen eli kanlı çeteye nasip olmuştur. Binamızın kullanılmaya başlanıldığı 1961 yılından günümüze kadarki eskimeleri, 15 Temmuz’da bombalanan ve mermilerle tahrip edilen alanları temizleyebilmek ve aslına uygun hale getirebilmek için onarımlar yaptık. Artacak milletvekili sayısına uygun olarak gelecek dönemde yeni çalışmalar yapılacağı muhakkaktır. Bu arada Külliye içinde rahmetli Başbakan Turgut Özal zamanında yapılan cami ise günümüz şartlarına uygun şekilde yeniden inşa edilecektir. Devletimizin nitelikleri anayasada belirlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, milletini özne olarak kabul eden demokratik bir devlettir. Siyaset, felsefe ve din karşısında kararsızdır. Büyük devletlerin umutları da, çözüm bekleyen meseleleri de büyük olur. Bu dönemde Meclisimizi oldukça yüklü bir dönem beklemektedir."
TBMM’deki çalışmaların partiler arası uyum içinde yapılmasını temenni ettiğini ifade eden Kahraman, "Yeni yasama yılının örnek olması ve siyasi tarihimizde taçlanmış bir dönem olarak anılması hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Toplum, Meclisi örnek alır. Mecliste hakaret, kavga görüntülerinin olmaması elzemdir. Bunu sağlamalıyız ve inşallah sağlayacağız. Bu hususta partililerimizin ortak inanç içinde olduğuna inanıyorum" dedi.
(Abdullah Sarica - Fatih Erdoğan - Ömer Çetin / İHA)