İzmit Körfezi'nde sportif amaçlı dalış yapan Nikomedya Su Sporları ve Su Altı Avcılığı Spor Kulübü üyeleri, deniz yüzeyinde görülen müsilajın deniz altında canlılara verdiği zararı görüntüledi.
"ZEMİNİN ÜZERİNİ TÜL GİBİ ÖRTTÜ"
Müsilajın suyun altını sis tabakası gibi kapladığını ve ilk dönemler kendilerini çok tedirgin etmediğini belirten kulüp antrenörü Birol Şenkul, "Yaklaşık 20 yıldır İzmit Körfezi'nde dalıyorum. Suyun altında sis tabakası gibiydi müsilaj ve ilk sıralar bizi çok tedirgin etmedi. Zıpkınla balık avı yaparken biz müsilajın arkasına saklanıyorduk ve balık da aynı şekilde bu duman tabakasının arkasına saklanıyordu. Sudan çıkarken elbiselerimizin üzerine yapışıyordu sonra yüzeye çıkmaya başladı. Zeminin üzerini tül gibi örttü. Canlıların oksijen alamamasına neden oldu. Yengeçler, deniz yıldızları, deniz kestaneleri zarar görmeye başladı." dedi.
HAYVANLARIN OKSİJEN ALMASINI ENGELLİYOR
Deniz altında müsilajın, balıkların solungaçlarını kapladığını söyleyen kulüp başkanı Cengiz Aslan, "En son dalış yaptığımızda 10-15 metrelerde müsilajın yeri bir mars yüzeyi gibi kaplayıp canlıların üzerini kapladığını gözlemledik. Müsilajın zaman içinde toplanarak yüzeye doğru hareket etmeye çalıştığını ve örümcek ağı gibi birbirini tamamlayan büyük tabaka haline geldiğini gördük. Kabuklu canlılar, balıkların solungaçlarına yapıştığını ve oksijen almalarını etkilediğini gördük. Yengeçlerin üzerini kaplayan tabaka sertleşip onların beslenmelerini ve solunum almalarını etkilediğine şahit olduk." ifadelerini kullandı.diye konuştu.
"FELAKETİN HABERCİSİ GİBİYDİ"
Müsilaj oluşmadan önce İzmit Körfezi'ndeki deniz canlılığının arttığını söyleyen dalgıç Özcan Karabulut ise şunları söyledi: "Yaklaşık 5-6 yıldır İzmit Körfezi'nde dalış yapıyoruz. Geçtiğimiz senenin kışına girerken deniz altında çeşitlilik çok fazlaydı. Akdeniz'e has bazı dülger, mercanlar, sinarit balıklarını gözlemledik ve bu çeşitlilik bizi sevindirmişti. Daha sonra da tuhaf bir hortum şeklinde hareket eden bir canlı gördük. Ne olduğunu anlayamamıştık. Türkiye'ye özgü olmadığını da biliyorduk. Yaklaşık 1 ay bizim sularımızda kaldı ve sonra parçalanıp kıyıya vurmaya başladı. Biz bu çeşitliliğe seviniyorduk ama sanırım bir felaketin habercisi gibi bir şeydi galiba. Bu sene de müsilaj belasıyla karşı karşıyayız."