CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, katıldığı 14. Türkiye Eczacılık Kongresi’nin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Kılıçdaroğlu’nun örtbas ettiği yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Özel, ilk günden itibaren Genel Başkan Kılıçdaroğlu bütün dünya televizyonları ’Türkiye’de büyükelçilikte ne oluyor’ diye şüpheli durumu ve bundan duyulan endişeyi haberleştirirken şeffaf bilgilendirme, etkin bir soruşturma ve herkesin içini rahatlatacak şekilde bu konunun üzerine gidilmesi çağrısını yaparken 5 gün boyunca Suudilerin delilleri kararttığını, AK Parti’nin de susup izlediğini söyledi. Özel, “Maalesef bazı köşe yazarları, siyasetçilerden de sanki bu olay olur olmaz Türkiye bu refleksi göstermiş de üstüne düşen her şeyi yapmış gibi açıklamalar gelip hükümetin görevini yaptığı söyleniyor. Burada kral çıplak diye haykırmak Kemal Kılıçdaroğlu’na kaldı. Herkes şunu biliyor ki Kaşıkçı olayında deliller ortadan kaldırılıp, suçlular Türkiye’den kaçıp gidene kadar Türkiye kılını bile kıpırdatmadı” dedi. Özel, “Bu kadar gerçeklikten kopmuş, akıldan, mantıktan, vicdandan yoksun açıklamaları hayretle ve dehşetle takip ediyoruz. Halen daha soru bize yöneltiliyorsa AK Parti’nin bu sözcüsünün akli melekeleriyle ilgili bir rapor istenmiyorsa bizim söyleyecek başka sözümüz yok” dedi.
"PARANIN KAYNAĞI BELLİ"
Kılıçdaroğlu’nun mal beyanında bulunduğu ve evini sattığının ortaya çıktığının sorulması üzerine Özel, şöyle konuştu: “Bunu 3 hafta önce yapılan bir MYK’da bütün MYK üyeleri duygulu anlar yaşayarak öğrendiler. Genel Başkana o fahiş yıldırmaya ve susturmaya yönelik tazminat cezasının verildiği günden iki gün sonraydı. Tazminat hukukunun en temel ilkesi, alan açısından zenginleştirmeyecek kadar, veren açısından da fakirleştirmeyecek kadar bir tutarın hükmedilmesi gerekiyor. Belli ki mahkeme şunu tescil etmiş, Recep Tayyip Erdoğan 1 trilyona yakın para alsa da zenginleşmez, onun zenginliği 1 trilyonla yerinden oynamaz. Ama Kemal Bey açısından bu paranın kolay ödenir bir para olmadığını biliyorduk. Bir arkadaşımız söz aldı ve bu konuda MYK içinde imece teklif etti. Genel Başkan da ‘Gerek yok, ben o işi hallettim. Bir ev sattım arkadaşlar’ dedi. Hepimiz duygulandık. Geçen mal beyanında olan bu seferki mal beyanında sizin de görmediğiniz evi 600 bin liraya sattığını görmüş olduk. Bir miktarda borç alarak bu parayı ödemiş oldu. Birileri o kadar büyük bir tazminat verelim ki ödeyemesin, ödendiğinde de nereden buldun diye soralım istemiş. Sandılar ki Kemal Kılıçdaroğlu parayı nereden buldun diye sorulduğunda zorluk yaşayacak. Sebebi belli. Paranın kaynağı belli. Yıllarca yapılmış memuriyetle alınmış mütevazi bir yazlık ev satıldı. Kemal Kılıçdaroğlu, ‘bir bedel ödenecekse onu ilk ben öderim’ diyor ya, ilk o ödedi. Bizim de yardım teklifimizi reddetti. Biz bunu 3 haftadır biliyorduk ama AK Parti gibi bu işleri reklam malzemesi yapmayı sevmeyiz. Siz öğrendiniz, fark ettiniz.” (İHA)