Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la başabaş bir görüşme gerçekleştirdi.
İki lider görüşme sonrası ortak basın açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Görüşmelerde askeri siyasi ekonomik ticari tüm ilişkilerle ulusal bölgesel tüm terör olaylarını ele alma fırsatını bulduk. Türkiye-Almanya arasındaki ilişkileri değerlendirme fırsatımız oldu. Siyasi ilişkilerde gerek AB süreci gerek NATO ile ilgili konular olsun bunları görüşme imkanı oldu. Ege'deki gelişmleri değerlendirme fırsatımız oldu. Bölgesel olarak ağırlıklı olarak Suriye, Irak konusunu değerlendirdik. Mülteci sorununu ele alma imkanımız oldu. Bunları ayrıca konuştuk. Terörle mücadelede birlikte neler yapabiliriz bunları konuşma imkanımız oldu. Türkiye olarak burada taviz vermemiz mümkün değil."
"Almanya 3 milyon soydaşımızın yaşadığı bir ülke dayanışmamız büyük önem arz ediyor. İki NATO üyesi olma hasebiyle Almanya'nın bizlerle danışması önem arz ediyor. Bu dayanışmamızı gerek burada gerek Ukrayna'da nasıl örneğini verdiysek devam ettirmemizin önemine inanıyorum."
"EN UFAK BİR HAKİKAT PAYI YOK"
"Bir defa muhalefetin özellikle güçler ayrılığıyla alakalı tezin şu anda yapılmakta olan başkanlık sistemine yönelik, ki bugün yarın bana ulaşacak, en ufak bir hakikat payı yok. yasama organı yine var, yürütme var, yargı yine var. Burada güçler ayrılığı noktasında bunların yok edilmesi söz konusu değil. Bütün mesele şu; yürütmenin çok daha seri çalışmasını sağlayacak imkanlar verilmiş. Yasamanın seri karar alma imkanına kavuşmasının yolları açılmış. Yargı varlığını koruyor, işlerini aynı şekilde sürdürecek. Muhaefetin konuyla ilgili hedef saptırmaya yönelik adımlardan başka bir şey yok. Müzakereler neticesinde parlamento referandumla ilgili kararını verdi, şimdi nihai kararı millet verecek. Buna herkes uymak zorunda. Sanıyorum, Nisan ayı içerisinde de sandık miletin önüne gelecek."
"ABD'YE 85 KOLİ BELGE GÖNDERDİK"
"DAEŞ ile en ciddi mücadeleyi biz veriyoruz. FETÖ ile alakalı da PKK, PYD; YPG ne ise Fetullahçı Terör Örgütü yoktur. BU benim ülkemde darbe yapacak ve Almanya'ya kaçıyorsa... ABD'ye 85 koli belge gönderdik, hala yargı kararı bekleniyor. Bu konuda seri kararlar almak suretiyle geciken adalet adalet değildir anlayışını tersyüz edip netice almak istiyoruz."
"MÜSLÜMAN CUMHURBAŞKANI OLARAK KABUL EDEMEM"
"Özellikle bir şeyi vurgulamam lazım. Halkım bu konuyu yanlış anlamış olabilir. Bir İslamist terör ifadesi ki bunu şansölyeye anlattım. Bu ifade biz Müslümanları ciddi bir manada üzmektedir. Böyle bir ifade kullanılamaz. İslam ile terör bir araya gelemez. İslam'ın kelime anlamı barıştır. DAEŞ terör örgütünden dolayı İslamist terörü kullanırsak bu üzücü olur. Kullanıldığı sürece bunun karşısında durmak zorundayız. Sessiz kalırsak kabul olur. Müslüman Cumhurbaşkanı olarak bunu kabul edemem."
Almanya Başbakanı Angela Merkel de şunları söyledi:
"Türkiye'ye darbe teşebbüsünden sonraki ilk ziyaretim. Aynı zamanda suçun bireysel olarak tespit edilmesini ifade ettim. İfade özgürlüğüne saygı duyulması gerekir."
"Darbe girişimi süreci sonrası ifade özgürlüğü ve basın, medya özgürlüğünün gerekliliğini işaret ettim."
"PKK dahil her türlü terörle mücadelede yakın işbirliği içinde olmamız gerektiğini konuştuk. Mültecileri entegre etmek için Türkiye'nin çabalarını takdir ediyoruz."
"Mülteciler için 2.2 milyar euro verildi. Suriye, Irak ve mülteci konularını konuştuk. Mülteciler hem Türkiye hem AB için çok önemli bir konu. AB'nin vaat ettiği finans desteğinin kısa süre içinde verilmesi gerektiğini ifade ettim."
"Referandum sürecinde AGİT gözlermcilerinin hazır bulunmasının iyi olacağını belirttim. Türk halkının savunduğu demokratik ilkelerin yeni sistemde korunması gerekir."
"Terörle mücadele konusunda kararlıyız ama bizim adım atmamız için elimizde kanıtların olması gerekiyor. Almanya'da bazı koşullarda iadelerin yapılamayacağı yönünde mahkeme kararları var, adalet bakanlarımız bu konuda görüşecekler."
"Din özgürlüğü benim için çok önemli. Almanya da Müslümanların inançlarını özgürce yaşamaları için elimizden geleni yapıyoruz. İslam ve İslamist kelimeleri arasında bir fark var. Bunun da farkındayız."
"Diyanet nezdinde çalışan imamların bazı kişiler hakkında bilgi toplaması gibi Alman hukuk devletine aykırı şeyler demokratik sistemde olmamalı."