Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2017 yılı dördüncü çeyrek finansal hesaplar raporunu açıkladı. Buna göre; 2017 yılı dördüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin toplam finansal varlıkları 11 trilyon 289 milyar TL, yükümlülükleri ise 12 trilyon 969 milyar TL düzeyine ulaşarak, dünyanın geri kalanına 1 trilyon 679 milyar TL’lik net yükümlülük oluşturuldu. Dünyanın geri kalanı ve hanehalkı, yurtiçi ekonominin finansmanına en büyük katkıyı sağlayan sektörler oldu.
2010 YILINDAN 2017 YILI DÖRDÜNCÜ ÇEYREĞİNE KADAR OLAN DÖNEMDE, YURTİÇİ EKONOMİNİN SEKTÖRLER İTİBARIYLA FİNANSAL BİLANÇOLARI
İncelendiğinde, hanehalkı ve dünyanın geri kalanının finansal fazla vererek diğer sektörlerden alacaklı; finansal olmayan kuruluşlar ve genel yönetimin ise finansal açık vererek diğer sektörlere borçlu pozisyonda olduğu gözlendi. Diğer taraftan, üstlendikleri finansal aracılık rolü gereği finansal kuruluşlar sektörü dengedeki pozisyonunu koruyarak sıfıra yakın bir net finansal değer oluşturuldu. Sektörlerde gerçekleşen net finansal işlemler incelendiğinde, son iki çeyrekte azalmakla birlikte yurt içi ekonomi 2017 yılı boyunca net borçlu konumunda oldu. Sektörlerin son dönem itibarıyla finansal varlık ve yükümlülük dağılımı incelendiğinde, finansal olmayan kuruluşların yükümlülük ve varlık tarafında en büyük sektör olduğu, bunu finansal kuruluşların izlediği görüldü. 2017 yılı dördüncü çeyrek itibarıyla, finansal araç dağılımında varlıklarda krediler ve diğer alacaklar, yükümlülüklerde ise sırasıyla krediler, hisse senedi ve özkaynaklar kalemleri en ağırlıklı araçlar olarak gözlendi.
MEVDUAT VE KREDİLER
Kredilerin kimden-kime matrisleri incelendiğinde, 2017 yılı dördüncü çeyreklik döneminde en büyük bağlantı finansal olmayan kuruluşlar ile parasal ve finansal kuruluşlar arasında gerçekleşti. Parasal ve finansal kuruluşlar toplamda 2 trilyon 334 milyar TL tutarında kredi kullandırmış, bunun 1 trilyon 531 milyar TL’lik kısmını finansal olmayan kuruluşlara ve 508 milyar TL’lik kısmını hanehalkına verdi. Dünyanın geri kalanından 921 milyar TL’lik kredi kullanıldı, bunun 413 milyar TL’lik kısmını finansal olmayan kuruluşlar, 313 milyar TL’lik kısmını parasal ve finansal kuruluşlar kullandı. 2017 yılı dördüncü çeyreğinde, yurtiçi ve yurtdışı sektörlerce açılan toplam 2 trilyon 480 milyar TL’lik mevduatın 2 trilyon 237 milyar TL’lik kısmı parasal ve finansal kuruluşlar, 243 milyar TL’lik kısmı ise dünyanın geri kalanı tarafından kabul edildi. Parasal ve finansal kuruluşlarda açılan mevduatın büyük bölümü hanehalkı (934 milyar TL) ve finansal olmayan kuruluşlara (447 milyar TL) ait oldu. Dünyanın geri kalanı tarafından kabul edilen mevduatın önemli bir bölümü (182 milyar TL) parasal ve finansal kuruluşlar tarafından açıldı.
HANEHALKI
Hanehalkı finansal varlık ve yükümlülükleri 2017 yılı dördüncü çeyreklik döneminde bir önceki döneme göre yatay seyretti, varlıklardaki artışta mevduattaki işlemler etkili olurken, yükümlülüklerdeki artışın büyük oranda kredi işlemlerinden kaynaklandığı gözlendi. Hanehalkı finansal varlıklarında en temel araç yaklaşık yüzde 77’ler dolayındaki payı ile mevduat olup, bunu hisse senetleri ve özkaynaklar izledi. Veri dönemi boyunca, hisse senedi ve özkaynakların toplam finansal yatırımlardaki payı artarken, mevduatın payı yatay bir seyir izledi. Yükümlülükleri incelediğimizde; tamamına yakınının kredilerden oluştuğu görüldü. Hanehalkı net finansal değeri 2017 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 40 milyar TL’lik artış gösterdi. Hanehalkı borçluluğuna ilişkin göstergelere bakıldığında; hanehalkı borcunun GSYH’ye oranı yüzde 17 civarındaki seyrini korudu, borcun harcanabilir gelire oranı ile toplam finansal varlıklara oranı 2017 yılının dördüncü çeyreğinde yatay bir seyir izledi. Hanehalkı yükümlülüklerinin GSYH’ye oranına bakıldığında; 2017 yılının dördüncü çeyreğinde Türkiye’nin karşılaştırma yapılan ülkeler arasında borçluluk düzeyi en düşük ülke olduğu görüldü.
FİNANSAL OLMAYAN KURULUŞLAR
Finansal olmayan kuruluşların finansal varlık ve yükümlülüklerinin 2017 yılı dördüncü çeyreğinde, bir önceki döneme göre bir miktar azaldığı ve bu azalışın büyük ölçüde diğer alacaklar/borçlar kalemindeki azalıştan kaynaklandığı gözlendi. 2017 yılı dördüncü çeyreklik döneminde, finansal olmayan kuruluşların varlık tarafındaki en önemli kalemini; satıcı kredi ve avanslar ile diğer kalemlerin toplamından oluşan diğer alacaklar (yüzde 48) oluşturdu. Hisse senetleri ve özkaynakların payı yüzde 39, para ve mevduatın payı ise yüzde 12 oldu. Yükümlülük tarafında ise hisse senetleri ve özkaynak ihracı yoluyla yapılan finansmanın toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 34, diğer borçların oranı yüzde 36, kullanılan kredilerin payı ise yüzde 29 olarak gerçekleşti. Finansal olmayan kuruluşların net varlıkları 2017 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 184 milyar TL azaldı. Finansal olmayan kuruluşların borçlarının GSYH’ye oranı 2017 yılı dördüncü çeyreğinde yüzde 68 seviyesinde gerçekleşirken, borçların toplam finansal varlıklara oranı bir miktar arttı. Finansal olmayan kuruluşların yükümlülüklerinin GSYH’ye oranları çeşitli ülkelerle karşılaştırıldığında; 2017 yılı dördüncü çeyreğinde, Türkiye’nin borçluluk düzeyi düşük ülkeler arasında yer aldığı görüldü.
YERLEŞİK SEKTÖRLERİN TOPLAM BORCU
Yurtiçinde yerleşik sektörlerin kullandıkları krediler ve ihraç ettikleri borçlanma senetlerinin toplamından oluşan, finansal hesaplar tanımlı toplam borcun GSYH’ye oranında, 2017 dördüncü çeyreğinde bir önceki döneme göre artış gerçekleşti. Söz konusu borçluluk oranı diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında; 2017 yılı dördüncü çeyreklik döneminde Türkiye’de yerleşik sektörlerin toplam borcunun düşük seviyede gerçekleştiği görüldü. Borçluluk oranının finansal araçlar itibarıyla ülke karşılaştırması yapıldığında; 2017 yılı dördüncü çeyreklik döneminde Türkiye’nin kredi/GSYH ve borçlanma senetleri/GSYH oranı açısından düşük seviyede yer aldığı görüldü. Kredi borçluluk oranında en büyük sektör GSYH’nın yüzde 66’sı ile finansal olmayan kuruluşlar olurken, borçlanma senetlerinde yüzde 27 ile genel yönetim önde gelen sektör oldu. (İHA)