Mersin Büyükşehir Belediyesi, Doğa Derneğinin Mersin’de yürüttüğü ‘Küçük akbabaları koruma projesi’ne destek veriyor. Proje çerçevesinde göç rotasında olan kuşlar uğurlanırken, kuşlara zarar veren elektrik direklerinin de izolasyonu sağlanıyor.
Nesli tehlike altında olan başta Küçük Akbabalar olmak üzere, Mersin’de yaşayan ve özellikle Avrupa-Afrika arasında süzülerek yılda iki defa göç eden leylek, kartal, şahin, atmaca, turna gibi türlerin göç yollarındaki araştırma ve koruma çalışmalarını yürüten Doğa Derneğine destek veren Büyükşehir Belediyesi, göç esnasında yapılan uğurlama etkinliğinde de yerini aldı.
Mersin Kent Konseyi ve Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesinin de desteklediği proje çerçevesinde, leyleklerin göç ve dinlenme alanında gözlem yapma ve kışlama noktası olan Afrika’ya giden kuşları Mersin’den uğurlama etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte, kuşların arkasından, Anadolu geleneği olan su dökme gerçekleştirildi. Kuşlara zarar veren elektrik direklerinin izolasyonuna da destek veren Büyükşehir Belediyesi, eylül ayında yapılması planlanan ’Göçmen kuşları uğurlama etkinliği’nin ikincisinde de destek vererek, göçmen kuşlara ve nesli tükenmekte olan kuşlara dikkat çekmeyi amaçlıyor. “Kuşların hayatını korumak ve tehlikeleri uzaklaştırmak için işbirliği yapıyoruz”
Çevre için kuşların varlığının çok önemli olduğunu ve Mersin’in de göç yolları üzerinde bulunduğunu ifade eden Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı İbrahim Evrim, “Mersin Büyükşehir Belediyesi, Başkanımız Vahap Seçer’in büyük destekleriyle, çevre konularının hepsine önemli hassasiyet gösteriyor. Çevre için kuşların varlığı çok hassas bir konu. Mersin de göç yolları üzerinde. Doğaya verilecek her türlü zarar, bu hayvanların yaptıkları uzun yolculuk sırasında çektikleri meşakkati daha da zorlaştırıyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak onların hayatını kolaylaştırmak, tehlikeleri uzaklaştırmak için bu tür derneklerle işbirliği yapıyoruz ve destekliyoruz” dedi.
Doğa Derneği ile iş birliği yaparak doğayı koruma çalışmalarına destek verdiklerini kaydeden Evrim, “Asıl önemli olan, alışkanlıklarının ne olduğunu takip etmek. Doğa Derneği bunu yapıyor ve gözlemliyor. Biz de elimizden gelen ne varsa destekliyoruz. Heyecana katılmak bile güzel bir destek oluyor” ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirilen uğurlama etkinliğinin oldukça güzel olduğunu belirten Evrim, şöyle devam etti: “Dağın başına çıkıp da o hayvanların süzülerek gökyüzünden birer birer, sonra da büyük sürüler halinde gelmeleri, döne döne geceyi geçirecek bir yer aramaları çok heyecanlı bir şey. Gözlemci derneğimiz Doğa Derneği, ne zaman geleceklerini aşağı yukarı tahmin ediyor. Bu sene imkan olursa, yine onların göçlerinin başladığı zaman da bir uğurlama etkinliğine gitmeyi planlıyoruz. Kuşların, her hayvanın beslenme zincirindeki yerinin önemi yadsınamaz, değer vermek lazım.” “Mersin, coğrafi konum itibarı ile çok özel bir noktada”
Doğa Derneğinin Mersin ve Adana bölge sorumlusu Turan Çetin, Mersin’in coğrafi konum itibarı ile çok özel bir noktada olduğuna dikkat çekerek, “Özellikle Afrika ve Avrupa arasında, uzun kanatlı süzülen kuşların en önemli göç noktası. Sadece göç noktası değil, aynı zamanda bu uzun göç yolculuğunda bu kuşların dinlenme ve mola yeri. Bu yüzden Mersin bölgesi, tüm dünyada uluslararası göç yollarının merkezi konumlarından birisidir” dedi. Göç eden kuşlar için, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Kent Konseyi ile beraber kuşları uğurlama etkinliği düzenlediklerini söyleyen Çetin, “Bu etkinlikle özellikle sonbahar ayında, Avrupa’dan Afrika’ya giden başta leylek, küçük akbaba, orman kartalı, atmaca, kara leylek gibi türlerin göçüne yetkililerle beraber şahit olduk ve göç esnasında Anadolu’nun değişmez kültürü olan hareketi yaparak arkalarından su döktük” diye konuştu. “Kuşlar için tehlike arz eden 180 tane elektrik direğinin izolasyonunu gerçekleştirdik”
Göç eden kuşların göç esnasında büyük tehlikeler ile karşılaştıklarını belirten Çetin, bu tehlikelerden bahsederek, “Bunların başında tüm dünyada olduğu gibi, yasadışı avcılık geliyor. Bununla ilgili Doğa Derneğinin, bölgedeki yasadışı avcılıkla ilgili çalışmaları devam ederken, küçük akbabalarla en yakın olan konargöçer dediğimiz çobanlarla beraber çalışıyoruz. Çünkü çobanlar, küçük akbabaların yuvalarına en yakın olan yerlere göç ediyorlar. Bu yüzden küçük akbabayı korumak istiyorsak, çobanlarla çalışmamız gerektiğini fark ettik. Bu çerçevede bölgede konargöçer dediğimiz çobanlarla beraber küçük akbabaları koruma çalışmalarına devam ediyoruz” şeklinde konuştu. Bu uzun göç yolculuğu esnasında bölgedeki elektrik direklerinin de en büyük tehlikelerden bir tanesi olduğuna işaret eden Çetin, “Bölgemizde tespit ettiğimiz 180 tane elektrik direğinin izolasyonunu gerçekleştirdik” dedi.