MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı şehit cenazesinde yaşananları anlattı. Karakaya, protestoların devamında meydana gelen saldırıların sonrasında AK Partili bakanlar ve MHP teşkilatı üyeleriyle birlikte alınan önlemlere destek verdikleri ifade etti. Vatandaşları yatıştırmak için uzun uğraşlar verildiğini belirten Karakaya, Kılıçdaroğlu'na sığındığı evde refakat ettiklerini ifade etti. 23 Nisan Genel Kurulu sonrası Kılıçdaroğlu'na tekrar geçmiş olsun dileklerini ilettiğini söyleyen Karakaya, CHP sözcülerinin MHP'yi hedef alan söylemleri nedeniyle Kılıçdaroğlu'na sitemlerini de ilettiğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu'nun yaşanan arbede sonrasında bir eve götürüldüğünü ve evin etrafında geniş güvenlik çemberinin oluşturulduğunu belirten Karakaya, "İçeride olmaktan daha çok biz dışarıda herhangi bir taşkınlığın olmaması için, istenmedik olayların yaşanmaması için dışarıda güvenlik güçleriyle Kılıçdaroğlu'nu oradan herhangi bir zarar görmeden tahliye etme üzerine durduk ve hatta tabiri caizse evin önünde canlı kalkan olduk. Zamanımızın önemli bir kısmı öyle geçti. Daha sonra gerekli tedbirleri alıp Sayın Kılıçdaroğlu'nun oradan çıkarılmasını sağlayacak o ortam oluştuktan sonra da yanına girdik geçmiş olsun dileğimizi ilettik. Sonra yine Adalet ve Kalkınma Partisi bakanlarıyla birlikte kendisini zırhlı araca bindirdik ve oradan sağ salim tahliye edilmesini sağladık güvenlik güçleriyle birlikte. Evde kaldığımız süre içerisinde geçmiş olsun dedik. Gerekli tedbirlerin dışarıda alındığını, orada kendisini yalnız bırakmadığımızı ifade ettik. Kendisi de teşekkür etti. Çok farklı bir diyalog söz konusu olmadı" dedi.
"Sayın Kılıçdaroğlu alana geldiğinde bir kızgınlık olduğu belliydi" Yaşanan şiddet olayının asla tasvip edilebilecek bir durum olmadığının altını çizen Karakaya, “Yaşananlara şu açıdan bakmak lazım. Orada yaşanan bir şiddet var. Tasvip edilecek bir tarafı yok Sayın Genel Başkanımızda ifade ettiği gibi bunun kabul edilir bir tarafı yok. TBMM ‘de ikinci büyük milletvekiline sahip bir siyasi partinin genel başkanının böyle bir toplumsal olayın içerisinde saldırılara maruz kalmasını kimse tarafından tasvip edilecek bir tarafı yok. Üzüldüğümüzü de belirtmek istiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu alana geldiğinde bir kızgınlık olduğu belliydi. Kılıçdaroğlu'ndan önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı alana geldiğinde benzer tepkiler söz konusu olmuş nitekim cenaze namazı kılındıktan sonra resmi geçit programına geçilmeden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanını yanındakiler oradan alıp götürüyorlar. Belki oradaki olayların, protestoların daha da büyüyeceğini ve hoş olmayan olayların olacağını düşünerek. Aynı şekilde Kılıçdaroğlu için de bunu yapmaları gerekiyordu belki de. Sonucu gördükten sonra yapılsaymış iyi olacakmış diye bunu ifade ediyoruz" şeklinde konuştu.
“Orada kendi teşkilatları boyutuyla değerlendirmek gerekirse eksikleri vardı" Yaşanan olayda CHP teşkilatının da eksikleri olduğunu ifade eden Karakaya, "Burada güvenlik sorunu var mıdır, yok mudur? Bunu güvenlik uzmanları araştırmalarını mutlaka yapıyordur ama siyasetçi olarak baktığımızda siyasetçilerde de gittiği yer olarak bakıldığında toplumsal olaylarla karşılaşabileceklerini ve bunun için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini ve böyle bir katılımdan vazgeçilebileceğini düşünmeleri gerekirdi diye düşünüyorum. Orada kendi teşkilatları boyutuyla değerlendirmek gerekirse eksikleri vardı. Bu tür cenaze merasimlerine katılmayın anlamında değil ama şehit cenazesi kırsalda bir yerden kalkıyor alınacak güvenlik önlemleri Ankara’daki Kocatepe Camii’ndeki cenaze merasimindeki gibi olmasını beklemek pek mümkün değil" dedi. Kılıçdaroğlu'nun bir evde tutulduğunun sosyal medya üzerinden yayılmasının ardından köye Ankara ve çevre ilçelerden çok sayıda vatandaş geldiğini bu durumun güvenlik güçlerinin işlerini zorlaştırdığını belirten Karakaya, “O bölge jandarma bölgesi ona rağmen polis orada ciddi bir inisiyatif aldı. Kılıçdaroğlu'nu oradan sağ salim herhangi bir zarar görmeden başka bir alana alabilmek için her türlü tedbiri gerekirse müdahaleyi de yapacak tedbiri orada aldılar. Orada bizim dikkatlere getirmemiz gereken bir başka husus şöyleydi; özellikle sayın Kılıçdaroğlu’na böyle bir saldırının yapıldığını, kendisinin bir evde muhafaza edildiği şeklindeki haberler yayılmaya başladıktan sonra, sosyal medyaya da yayılmaya başladıktan sonra köyün kalabalığının boşalması yerine kalabalık artmaya başladı. Çubuk’tan, Ankara’dan insanlar oraya gelmeye başladı. Asıl tehlike burdu güvenlik güçlerinin de burada tedirgin olduğu en önemli husus bu oldu" şeklinde konuştu.
“Güvenlik güçlerineyardımcı olmaya çalıştık” Kılıçdaroğlu'nun güvenli bir şekilde tahliyesi için güvenlik güçleri tarafından alternatif bir yol güzergahı belirlendiğini sözlerine ekleyen Karakaya, "Bir an önce sayın Kılıçdaroğlu'nu buradan çıkarmak gerekiyor dediler ve Kılıçdaroğlu'nu alternatif bir yol keşfi yapıldı. Bu işlemler yapılırken biz evin önünde bekledik. Güvenlik güçlerine yardımcı olmaya çalıştık. Benimle birlikte MHP’nin Çubuk İlçe teşkilatı Pursaklar ve yakın ilçelerden gelen bizim siyasi parti üyeleri de benimle birlikte Kılıçdarolu'nun kaldığı evin önünde canlı kalkan oldular. Kılıçdaroğlu'nun evin müştemilatından kaldığı yere getirenler arasında bizim parti mensuplarının da olduğu arkadaşlarımız var. Ben kendileri çıkarılıncaya kadar nezaret ettim. Evin önündeki kalabalıkların dağılması için evin üzerinden atladık. O gün itibariyle ben istirahatli durumdaydım. Sayın Kılıçdaroğlu'na bir zarar gelmesin, orada beklenmedik bir olay yaşanmasın diye hem partim hem de teşkilat mensupları cansiparane yapmaları gereken her şeyi yaptılar" diye konuştu.
"Kendilerine bu konudaki sitemlerimizi de dile getirdim" CHP'li bazı sözcülerin MHP ile ilgili söylemlerini eleştiren Karakaya, "Diğer milletvekillerinin de oradan tahliye olmasıyla ilgilide bizim teşkilat mensuplarımızın yardımcı olduğunu daha sonradan öğrendim. Dolayısıyla O gün, o gece özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakın çevrelerin bazı CHP parti sözcülerinin MHP’lilerin bir protesto yaptırdıkları şeklindeki açıklamaları talihsiz açıklamalardı. Ben bunu 23 Nisan Genel Kurulundan hemen sonra Kılıçdaroğlu’yla kurul salonunun kapısında karşılaştığımızda tekrar geçmiş olsun diyerek kendilerine bu konudaki sitemlerimizi de dile getirdim. Kendisi de 'Arkadaşlarımızı uyaralım, böyle şey olur mu şeklinde konuyla ilgili rahatsızlığını bir şekilde ifade etmiş oldu" ifadelerini kullandı.