Güneş, terör örgütü PKK yandaşlarının geçen hafta İsveç’in başkenti Stockholm’de gerçekleştirdiği alçak gösteriyi kınadığını söyleyerek, “Bildiğiniz gibi; Rusya’nın Ukrayna’yı savaşının başlamasının ardından NATO’ya girmek için başvuruda bulunan İsveç ve Finlandiya’nın, ittifaka tam üye olarak katılmasına Türkiye onay vermesi gerekiyordu. Türkiye’nin onayını alabilmek için söz konusu iki ülkenin yetkilileri, Türk yetkililerle görüşmelere başlamışlardı. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı konusunda yaşanan gelişmeler, 28 Haziran 2022’de Madrid’de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in girişimiyle gerçekleşen üçlü zirvede imzalanan mutabakat metnine bağlanmıştı. İmzalanan mutabakatta; Türkiye’nin ’terörle mücadele’ konusundaki beklentilerine olumlu yaklaşan İsveç ve Finlandiya, mutabakat muhtırasında, PKK/PYD/YPG ve FETÖ yapılanmasına destek sağlamayacaklarını beyan etmişlerdi. Bu uzlaşı, "terörle mücadele" konusunda Türkiye’nin beklentilerine olumlu yanıt vermeyi taahhüt eden iki İskandinav ülkesine NATO üyeliğinin yolunu açmış ve Madrid Zirvesi, önemli bir başarı olarak değerlendirilmişti. İsveç yetkilileri, terör propagandasını ve teröre destek veren bu tür eylemleri engellemek için yasal değişikliğe gitmek zorunda olduklarını söylemişlerdi. Bu çerçevede, terörle mücadele yasasında değişiklik yaptılar. İmzalanan mutabakatta hem FETÖ hem de PKK/YPG/PYD terör örgütleri ile mücadele edeceklerine dair hükümler bulunmaktadır. İsveç’in yeni "terörle mücadele yasası" içersinde başta PKK olmak üzere mutabakat muhtırasında adı geçen YPG/PYD ve FETÖ gibi örgütlere karşı atacakları somut adımlar izlenecek, buna göre Türkiye söz konusu ülkenin NATO üyeliğine onay sürecini başlatacaktı. Üçlü mutabakatta yer alan ve Türkiye’nin en çok önem verdiği maddelerden biri de İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye’nin talep ettiği terör zanlılarının yargılanmak üzere Türkiye’ye iade edilmesidir. Henüz bu konuda Türkiye’yi tatmin eden ciddi bir gelişme olmaması, muhtıraya tam olarak uymadıklarının bir göstergesidir.” İfadelerine yer verdi.
"İsveç’teki gösteri, nefret suçu içeren bir eylemdir"
İsveç’in, söz konusu gösterilere sessiz kalarak imzalanan mutabakat metnine sadık kalmadığını ve düzenlenen gösterinin nefret suçu içeren bir eylem olduğunu da belirten Güneş, " NATO’ya katılmak için onay bekleyen İsveç’in başkenti Stockholm’de, terör yandaşları geçtiğimiz günlerde Türkiye aleyhine gösteri yapmaları ve Cumhurbaşkanımızın temsili maketi ile ilgili sergiledikleri rezaleti ülke ve millet olarak kabul etmemiz asla mümkün değildir. İsveç’te yapılan bu alçakça ve seviyesizce yapılan terör eylemlerini şiddetle kınıyoruz. Terör, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik büyük bir tehdittir. Ne olursa olsun; nerede, ne zaman ve kim tarafından işlenirse işlensin hiç bir terör faaliyeti meşru görülemez. Uluslararası toplum, terör örgütleri arasında ayrım gözetmemelidir. Terör eylemlerinin önlenmesinde, takibinde ve teröristlerin yargılanmasında aynı kararlılıkla hareket edilmelidir. Terörü herhangi bir din ya da etnik grupla ilişkilendirmek tamamen yanlıştır ve teröristlerin amaçlarına hizmet etmektir. Teröre destek verenler bilmelidir ki terör, gün gelir kendilerini de bulur. Son günlerde Fransa’da terör örgütlerinin yaptığı şiddet ve eylemler hepimizce ibretle izlenmektedir. İsveç’teki gösteri, nefret suçu içeren bir eylemdir. Şunu özellikle belirtmeliyim ki; İsveç’te terör örgütünün faaliyetleri hız kesmeden devam etmektedir. İsveç yetkilileri sadece kınayarak bu eylemin sorumluluğundan kaçamazlar. Terör örgütü PKK, İsveç’i rehin almış durumdadır. Son yapılan gösteriler sadece Türkiye’ye değil, İsveç’in de ulusal çıkarlarına zarar vermektedir. İsveç’ten terörle işbirliği çerçevesinde Madrid’de imzaladıkları mutabakata uymaları konusunda beklentilerimiz devam etmektedir. PKK, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyesi olmasını istemiyor. İsveç’in NATO’ya üyelik yoluna mayın döşüyor. Bu mayınları temizlemek İsveç’in görevidir. Burada terör örgütüne para toplanıyor, insan devşiriliyor. İsveç’in bu konuda bir tercihte bulunması şarttır. Terör örgütünün esas hedefi Türkiye, ikinci hedefi İsveç’in NATO üyeliğini engellemektir. Biz, bu konudaki kararlılığımızı hem NATO’ya hem de tüm taraflara hatırlatıyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ve diğer yetkililer; Türkiye’nin, NATO’ nun genişleme politikasıyla bir sorunu olmadığını, NATO’ nun açık kapı politikasını ve yeni üyelerle genişlemesini desteklediklerini her fırsatta ifade etmişlerdir. İsveç’ten, Türkiye’nin terör konusunda talep ve beklentilerine destek vermesini ve dayanışma içinde olmasını talep ediyoruz. İsveç’in başkenti Stockholm’da bölücü terör örgütü PKK üyelerinin gerçekleştirdiği, Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alan eylemi lanetliyoruz. İsveç’in demokrasiye açık bir tehdit olan bu alçak terör eylemine izin vermesi ve göz yumması asla kabul edilemez. NATO’ya üyelik talebinde bulunan bir devlette bu eylemlerin kolaylıkla gerçekleşmesi kabul edilebilir değildir. İsveç Devleti’nden bu alçak terör eylemini gerçekleştirenlerin ve sorumlularının derhal tespit edilmesini ve hukuk önünde gerekenin yapılmasını bekliyoruz. Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesi için olmazsa olmaz şartı, geçen yıl haziran ayında imzalanan mutabakata uymaları ve bu alanda somut adımlar atmalarıdır.” dedi.